Santral önünde kurdukları çadırda eylemlerini sürdüren işçilere hitap eden Akkaya, işlerine sahip çıkmak amacıyla işçilerin, aileleriyle mücadele verdiğini söyledi.
İşçilerin aile ve çocuklarını gördükten sonra bu işten başarılı olarak çıkacaklarından emin olduğunu belirten Akkaya, şöyle konuştu:
"Bir başka önemli olay geç kalınmış olsa dahi, başınızda madenci şapkası görüyorum. Birlik olmalısınız, birlik olmalısınız ki bu haklı ve meşru mücadelenizde daha güçlü olasınız. Bunun için sendikalı olmak, bu yaptığınız mücadele için çok önemli bir gelişme. Yalnız sendikalı olmakla, sendikalı davranmak farklı. Ben aynı zamanda gazetecilerin sendikasının da Genel Başkanı'yım ayrıca CHP'nin de Genel Başkan Yardımcısı'yım. işçiyim, sizin gibi içinizden birisiyim. Sendikalı olmak sadece bir üyelikle olmaz. Sendikanın almış olduğu kararlara harfiyen uyarsanız başarılı olursunuz, uymazsanız sadece sendikalı olmuş olursunuz. Başarılı olmak için sendikanıza güvenmeniz ve onların aldığı kararlara uyulması lazım."
Akkaya, yıllarca özelleştirmenin talan, yağma ve bu halkın vergileriyle alınan değerlerin başkalarına peşkeş çekilmesi olduğunu savunduklarını kaydetti.
Özelleştirmenin işçi sömürüsü ve çok üretip az işçi ücreti ödeyerek daha çok kazanma uğruna işçilerin feda edilmesi olduğunu öne süren Akkaya, "Hemen yanı başımızda 34 gün önce 301 sizin meslektaşınız, işte bu yüzden bugün sizin aranızda değil şehit oldular. Bugün babalar günü, ben bütün babaların babalar gününü kutluyorum. Soma'daki yavrular babalar gününü mezar başlarında kutladılar. İşte bu çarpık düzenin bir sonucudur. İşçinin, işçiden başka dostunun olmadığını bilmeniz lazım" dedi.
-Milletvekili Işık'ın konuşması
Işık da işçilere hitap ederek termik santralindeki işlerin durmasını istemediklerini dile getirdi.
Türkiye'nin enerjiye ihtiyacı olduğunu ve çalışması gerektiğini vurgulayan Işık, "Burayı alan değerli iş yeri sahiplerinin Kütahyalı hemşehrilerimin feryadına kulak tıkamaması lazım. Sizin isteğiniz olan çalışma hakkınızın elinizden alınmaması olduğunu iyi anlamaları gerekir. İlk olaylar olduğu zaman ben firmanın yetkilileriyle de görüştüm. Görüşmemden memnun da oldular. Özellikle 'bu konunun suhulet içerisinde çözülmesini ve Kütahya'daki hemşehrilerimizin işlerine herhangi bir sıkıntı çıkmayacak şekilde davalarının sağlanması gerektiğini' söyledim. Bu sözü bize verdiler" diye konuştu.
Öte yandan 17 Nisan'daki olaylara karıştıkları iddiasıyla mahkeme tarafından tutuklanan işçilerin aileleri de gözyaşlarına hakim olamadı. Kendi çocuklarının bir suçunun olmadığını savunan aileler, bir an önce çocuklarının serbest bırakılması gerektiğini belirtti.
Ayrıca, santral önünde kurulan çadırlarda, aileler gözleme yaparak eylemdeki işçilere destek oldu.
