Balbay, CHP Denizli örgütünün organize ettiği "Geçmişten Geleceğe Türkiye" konulu konferans için geldiği Denizli'de babası Fevzi Balbay'ın elini öperek Babalar Gününü kutladı. 33 yıl sonra babasının elini öperek Babalar Gününü kutladığını ifade eden Balbay, annesi Melek Balbay ve akrabaları ile hasret giderdi, birlikte fotoğraf çektirdi. Balbay, Soma'da 425 çocuğun babasız kaldığını hatırlatarak, Babalar Gününde bütün babaların çocuklarına, bütün çocukların babalarına kavuşmasını diledi.
Halk Eğitim Merkezi'nde "Nasıl bir Cumhurbaşkanı, nasıl bir Türkiye?" üst başlığı ile konuşma yapacağı konferanstan önce gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan Balbay, Türkiye'nin hala güncel sorununun Musul olduğunu belirterek, "En yadırgatıcı durum Sayın Davutoğlu'nun 'Irak'ta kaos varmış gibi görünüyor' demesi. Yani 40'a yakın kamyon şoförümüzün, 49 konsolosluk personelimizin şu anda rehine olması ve uluslararası alanda terör örgütü kabul edilen bir örgütün elinde bulunması ve yerinin bilinememesi, kaos değilse kaos nedir diye sormak gerekir. Ben Irak konusunda kitap da yazmış bir kişiyim Irak bataklığında Türk-Amerikan İlişkileri diye. Doğrusunu isterseniz çok riskli bir kitaptı o. Güya ABD'nin orada hedefi neydi? Irak'a demokrasi getirmek, orayı demokrasi dışı güçlerden temizlemekti. Bugün Irak'ta insanlık temizleniyor, Irak'ta bugün Saddam dönemi aranır hale geldi. Bugün yıllar önce yazdığım tablo ile karşı karşıyayız" diye konuştu.
CHP içerisinde cumhurbaşkanı adaylığı için Deniz Baykal'ın isminin öne çıkmaya başladığının sorulması üzerine Balbay, "Tabii CHP'de Sayın Deniz Baykal'ın ismi hiçbir zaman geride durmaz. O yüzden CHP'nin her zaman gündemindedir. Hem partinin dışa dönük her türlü adımında hem de Türkiye'nin seçimleriyle ilgili her sürecinde" açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı adayının önümüzdeki hafta netleşeceğini bildiren Balbay şunları söyledi:
"CHP tabanının gönül rahatlığı ile oy vereceği ama CHP kadrolarının dışına da hitap eden bir aday arayışı sözkonusu. Benim de kafamda, tahmin ettiğim bazı isimler var ama şu aşamada netleşmeden o kişilere haksızlık olur, benim de görüşmelerden aldığım hava. Tabii Yılmaz Büyükerşen çok önemli bir isim bizim için. Ama Eskişehir Belediyesi'ni kaybetmek, devamında seçimlerin sonucunu öngörmek de zor olduğu için o riski de dikkatte tutmak zorundayız. Ama ben cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kritik noktanın Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren seçmenin yüzde 5'i kararını değiştirecek ve muhalefete oy verecek. Bu da yüzde 10 anlamına gelecek. Benim genel değerlendirmem bu. Tabii Güneydoğu'daki gerçek de sanıyorum oradaki seçmenler de orada yerel siyaseti yöneten kişiler de kendi varlıklarını hissettirmek isteyecekler. O nedenle de birinci turda belli olmayacak benim gördüğüm. İkinci turda da özellikle büyük kentlerde Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren seçmenin en az yüzde 5'inin görüş değiştireceğini düşünüyorum. Şu anda ana nirengi noktamız, CHP kadrolarının gönül rahatlığıyla oy verebileceği ama CHP dışından da iyi oy alacak bir aday."
