Ruhani, İran cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasının birinci yıl dönümünde düzenlediği basın toplantısında, hükümetin faaliyetlerine ilişkin bilgi verdi ve basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne mensup militanların ülkenin en büyük kentlerinden Musul'a saldırı düzenlemesi ve ülkede yaşanan son gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Ruhani, şöyle konuştu:
"Terörizm meselesi son derece önemli. Bu sorun, doğu komşularımız olan Afganistan ve Pakistan ile başladı ve bir hastalık gibi bölgeye yayıldı. Son aylarda Suriye'de çok tehlikeli boyutlara ulaştı.
Irak'ta da öteden beri faaliyette bulunan terörist gruplar var. Bu ülkedeki seçim sonuçları bunları sinirlendirdi. Bu çok önemli bir nokta. Asıl mesele terörizmin demokrasiye tahammül edememesi. Ülke yönetimi seçim sandığıyla, demokrasiyle olur. Demokrasi oy sandığı diyor, terörizm ise cephanelik diyor. Bu iki oluşum arasındaki asıl kavga bu.
Irak'ta daha yeni yapılmış başarılı bir seçim söz konusu. Seçimlerden sonra yenilginizi terörizm ile telafi edemezsiniz. Musul gibi büyük bir kentin ele geçirilmesini, küçük bir terörist grubun başarısı olarak göremeyiz. Bunun perde arkasında başka şeyler, başka planlar var. Kaybedenler bugün bunu silahla telafi etmeye çalışıyor. Bu çok büyük ve tehlikeli bir hata. Seçim yenilgisini terörizmle, insanları öldürerek telafi edemez ve intikam alamazsınız."
Irak'a IŞİD ile mücadelede yardımcı olması için İran'dan askeri yardım yapıldığı haberlerini reddeden Ruhani, "Irak bizim hem komşumuz hem de yakın dostumuzdur. Irak ile oldukça iyi ve samimi ilişkilere sahibiz. Irak hükümeti bizden yardım isterse bunu inceleriz. Ancak bugüne kadar böyle bir talepleri olmadı" diye konuştu.
"Ancak, Irak hükümeti ve halkının resmi bir yardım talebi olması durumunda biz de uluslararası normlar çerçevesinde elimizden gelen yardımda bulunmaya hazırız" diyen Ruhani, kendileri için Irak halkı ve hükümetinin isteğinin önemli olduğunu belirtti.
Irak halkının ülkelerindeki teröristlerle mücadele etmeye kadir olduğunu ve dış yardıma ihtiyacı olmadığını söyleyen Ruhani, şunları kaydetti:
"Bu bağlamda dini merci Ayetullah Sistani'nin gücü yeten herkesin silahlanarak ülkesini teröristlerden koruması fetvası son derece önemlidir. Irak kendi sorunlarını halledebilecek güce sahiptir.
Ancak eğer terörist gruplar sınırlarımıza yaklaşır ve sınırlarımızı tehdit ederlerse buna uygun karşılığı veririz. Ülkemiz için bir tehlike hissettiğimiz an, bu konu artık milli güvenliğimizdir ve bu konuda yapılması gerekenler yapılır. Ama başka bir ülkeye asker sevkiyatı yapmak farklı bir konu, yardımda bulunmak ise bambaşka bir konudur. Irak'ın terörizmle mücadele için bizden yardım talebi olabilir. Ancak basında yer aldığı gibi İran askerlerinin Irak'a girmesi söz konusu değildir. İran İslam Cumhuriyeti, İslam devriminden bu yana başka bir ülkeye askeri müdahalede bulunması vuku bulmuş bir olay değildir. Bundan sonra da böyle bir şeyin olması çok uzak bir ihtimaldir. Irak hükümetinin de bugüne kadar İran İslam Cumhuriyeti'nden böyle bir talebi veya herhangi bir yardım talebi olmadı. Ancak Irak halkı ve hükümetinin İran'dan resmi olarak yardım talep etmeleri durumunda uluslararası normlar çerçevesinde her türlü yardımda bulunmaya hazırız."
Bazı bölge ülkelerinin terör gruplarına mali, bazılarının ise askeri teçhizat yardımında bulunduğunun bilinen bir gerçek olduğuna işaret eden Ruhani, "Bölge dışında başka ülkelerde var, özellikle de batılılar. Onlar da terör gruplarına destek oluyor, hem siyasi hem mali hem de propaganda yardımı yapıyorlar. Terörizm kimseye fayda sağlamayacaktır. Hatta destek verdikleri teröristler yakın gelecekte kendileri için baş belası olacaktır" uyarısında bulundu.
(Sürecek)