Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Safari cinayeti' davası

'Safari cinayeti' davası

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-06-12 13:53:26

'Safari cinayeti' davası
Sanık Mustafa Karahan'ın, 1998 yılında, İsviçre'nin başkenti Bern'de, biri İsviçre vatandaşı 4 kişiyi öldürdüğü gerekçesiyle yargılanmasına devam edildi.

Anadolu Adalet Sarayı 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Mustafa Karahan ve müştekiler katıldı.

Duruşmada ifade veren müşteki Hacer Doğan, olayda hayatını kaybeden Hasan Doğan'ın kızı olduğunu söyledi.

Babasının, olay tarihinde öldürüldüğü restorana aşçı olarak girdiğini ve aynı gün restoran açılışının olduğunu anlatan Doğan, "Restoran açılışının olduğu gün sanık Karahan ile 4 kişi iş yerine girmişler. Gerçekte bu kişilerin restoranın sahibi Galip Kırmızıkaya ile sorunları varmış. Bu sırada Kırmızıkaya da alkollüymüş. Kırmızıkaya'yı kaçırmak istemişler ve o da sanıklara karşı koymuş. Sanık ve yanındaki arkadaşları da ateş açarak Kırmızıkaya'yı öldürmüşler. Bu sırada restoranda bulunan diğer insanlar ve babam da şahitlik yapmaması için öldürülmüş. Ben İsviçre polisinden öğrendiğim bilgileri, burada aktardım, olay anında orada yoktum. Şikayetçiyim ve sanığın cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.

Mahkeme heyeti başkanı Mehmet Selçuk, tanıklar Gülistan Uçar ve Fatma Top'un ifadelerinin dosyaya geldiğini ve tercüme edilerek tutanağa geçirdi.

Sanık avukatı Mehmet Tav ise tanık Fatma Top'un ifadesinde sanığın psikolojik rahatsızlığı bulunduğunu ve ilaç aldığını beyan ettiğini belirterek, "Her ne kadar Kartal Adli Tıp Şube Müdürlüğünce gözlem altına alınmasını gerektirir bir hastalığının bulunmadığı bildirilmişse de biz müvekkilimin gözlem altına alınarak akli durum itibariyle cezai sorumluluğunun tespitini istiyoruz" dedi.

Sanık Karahan da İsviçre'de alzheimer hastalığı nedeniyle tedavi gördüğünü iddia ederek, adli tabiplikten gelen raporu kabul etmediğini söyledi.

Ara karar veren mahkeme, talebi reddederek, müştekilerin avukatına "Size göre sanık bu insanları neden öldürdü?" şeklinde soru yöneltti.

Müştekilerin avukatı Kasım Güneş de dosyadaki bilgi, belge ve DNA raporlarına göre sanığın üzerine yüklenen tüm suçları işlediğinin sabit olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bize göre restoranda çalışan temizlikçi kadınlar ile maktul Garip Kırmızıkaya arasında önceden bir tartışma olmuş ve Kırmızıkaya kadınlardan birine tokat atmıştır. Akabinde Kırmızıkaya'ya zarar vermek için birkaç kişi gelip gitmiş ancak eylemlerini gerçekleştirememişlerdir. En son seferde planlı bir şekilde sanık ile yanındaki 4 kişi restorana gelmişler ve burada bulunan kişileri etkisiz hale getirerek kurşunlamışlar. Bu kişilerin sağ kalmaması için de en son kafalarına kurşun sıkarak öldürmüşlerdir. Bu canavarca hisle adam öldürme kapsamındadır. Sanığın buna göre her maktul için ayrı ayrı cezalandırılmasını istiyoruz."

Olayda hayatını kaybeden Garip Kırmızıkaya'nın ağabeyi Fikri Kırmızıkaya ise olayın bir mafya ya da uyuşturucu meselesi olmadığını savunarak, "Bu cinayet çalışan bir kadının dövülmesinden dolayı başlatılmıştır. Bu kadının büyük ihtimalle örgütsel yönü vardır. Bu olay İsviçre'de yaşanan gelmiş geçmiş en büyük olaydır. Bütün basın, bu davadan çıkacak kararı bekliyor. Şikayetçiyim, sanığın cezalandırılmasını istiyorum" şeklinde konuştu.

- Sanık için 4 kez müebbet hapis cezası istendi

Duruşmada Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Çerçi, esas hakkında mütalaa verdi.

Mütalaada, İsviçre'nin Bern Kantonu'nda 27 Temmuz 1998 tarihinde Türk uyruklu kadın hizmetçilerin çalıştığı Safari isimli restoranda, hizmetçi kadınların tokatlanması neticesinde bir husumet meydana geldiği anlatıldı.

Bu husumet nedeniyle iş yerine gelen silahlı kişilerin Hasan Doğan, Haydar Kabacı, Garip Kırmızıkaya ve İsviçre vatandaşı Rolands Wıdmmer'ı öldürdüğü belirtilen mütalaada, Mustafa Karahan'ın da olaya karıştığının belirlendiği aktarıldı.

Olaydan bir gün sonra restorandan 16 kilometre uzaklıkta suçta kullanılan silahların ve saklanmış kıyafetlerin bulunduğu kaydedilen mütalaada, bu silahlardan Kalaşnikof marka otomatik tüfeğin en son sanık Mustafa Karahan tarafından kullanıldığının tespit edildiği bilgisi verildi.

Olay yerinde kırılmış pencere parçasında kalan deri kalıntısından yapılan genetik DNA araştırması neticesinde silahlar ve elbiseler üzerindeki genetik kalıntılarla Mustafa Karahan'ın DNA'sının eşleştiğine işaret edilen mütalaada, şunlar bildirildi:

"Suçun bir terör örgütü kapsamında işlenmediği, ancak celse aşamalarında da ifade edildiği üzere Türk uyruklu kadın işçilerin tokatlanması neticesinde meydana geldiği göz önüne alındığında, sanığın TCK'nın 81. maddesi uyarınca 4 kez müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesi mütalaa olunur."

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve sanık ile avukatının esas hakkında savunmasını yapması için süre verilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

- İddianameden

Kadıköy Cumhuriyet Savcısı Ahmet Faik Kapluhan tarafından hazırlanan iddianamede, İsviçre'nin başkenti Bern'deki Safari Restoran'da 27 Temmuz 1998'de, gece saatlerinde, Hasan Doğan, Haydar Kabaçelik, Garip Kırmızıkaya ve İsviçre vatandaşı Roland Widmer'in ateşli silahla kasten öldürüldüğü belirtiliyor.

İddianamede, şüpheli Mustafa Karahan'ın yüklenen suçla ilgili 28 Kasım 2012'de yakalandığı ve ertesi gün tutuklandığı bildiriliyor.

Karahan'ın, Bern'de, 3'ü Türk 4 kişinin öldürülmesi olayını, terör örgütü TİKKO adına yaptığı söylemlerinin de araştırıldığı belirtilen iddianamede, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünün 15 Ekim 2012 tarihli yazısında, "Safari cinayeti" olarak adlandırılan olayın, TİKKO terör örgütünün faaliyeti kapsamında işlendiğine dair herhangi bir belgeye rastlanmadığının bildirildiği aktarılıyor.

Mustafa Karahan'dan alınan DNA örneğiyle olay yerinden alınanların eşleştiği vurgulanan iddianamede, sanık Mustafa Karahan'ın birden fazla kişiyi öldürmek suçundan, müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara