Cumhuriyet ve liyakat nişanları, Cumhurbaşkanı Gül'ün ev sahipliğinde Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Törene, Likayat Nişanı alan üç yabancı akademisyen mazeretleri nedeniyle katılamadı.
Gitarist Ahmet Kanneci ile klarnet sanatçısı Ekrem Öztan'ın dinletisiyle başlayan törende konuşan Cumhurbaşkanı Gül, Türkçe'ye ve Türk kültürüne hizmet eden bilim adamlarının gayretlerinin takdir edildiğini göstermek amacıyla verilen nişanların tevcih töreninin, Çankaya Köşkü'nde yapılmasından büyük mutluluk duyduğunu belirtti.
"Türkiye dışında, Türkiye'ye ve Türk kültürüne bir şekilde hizmet eden değerli dostlarımızı bazen hatırlayamayabiliyoruz. Halbuki onların bütün bu gayretlerine çok büyük bir kadirşinaslık göstermek hepimizin borcu olmalıdır" diyen Gül, İtalya ile Türkiye arasındaki dostluğu geliştiren İtalya'nın eski Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili'ye Cumhuriyet Nişanı verileceğini anımsattı.
Marsili'nin büyükelçilik yaptığı sürede iki ülke ilişkilerinin her alanda gelişmesi için samimi gayret gösterdiğine, gönülden çalıştığına işaret eden Gül, "Kendisine bu şekilde bir armağan vermek bize de borç oldu. Bütün bu çalışmalarına teşekkür ediyorum" ifadesini kullandı.
Liyakat nişanlarının ise başta Türkoloji, Türk dili, tarihi ve mimarisi olmak üzere Türk kültürünün bütün alanlarında faaliyet gösteren yabancı bilim insanlarına verildiğini hatırlatan Gül, Türkiye'nin tarih ve kültür bakımından büyüklüğüne işaret etti. Gül, "Sadece Türkiye Cumhuriyeti olarak düşünmüyoruz. Geçmişe baktığımızda Osmanlı, Selçuklu, Roma, Bizans dönemleri, Anadolu medeniyetlerine gidildiğinde, bu coğrafya çok büyük medeniyetlere, insani faaliyetlere, büyük kültürlere şahitlik yapmıştır ve bunların hatıralarını da bünyesinde saklamaktadır. Bütün bunlar Türkiye'nin kültür mirasıdır. Türkiye'nin kültür mirasını ilk ayak izlerinden bugünkü en modern çağdaş faaliyetlerimize kadar dünyaya tanıtmak, insanlığa sunmak da bizim borcumuzdur" değerlendirmesinde bulundu.
-"Her ülkenin siyasi atmosferi buna müsait olmayabilir"
Türkiye'de bu yönde gerek devlet eliyle gerekse de kültür insanları ve özel müzeler aracılığıyla birçok faaliyet yapıldığını söyleyen Gül, sözlerine şöyle devam etti:
"Bunun ötesinde Türkiye dışında Türkiye'nin bu zenginliğini bütün insanlığa tanıtan, bu uğurda büyük gayretleri olan, ilim, sanat, kültür dünyasında öne çıkmış ve bu alandaki faaliyetleri, başarıları herkes tarafından takdir edilen Türkiye dostları var. O dostlarımıza da bugün burada liyakat nişanı veriyoruz.
Bunu gerçekten çok arzu etmiştim çünkü ABD, Çin, Rusya, Yunanistan ve Avrupa ülkelerinde Türkiye ile ilgili bu çalışmaları hayat boyu devam ettirmek ve kendi ilim alanları olarak seçmiş olmak olağanüstü takdir edilecek bir faaliyettir. Bazen bu çok zorluk içinde olabilir. Her ülkenin siyasi atmosferi buna müsait olmayabilir de ama sadece akademik kariyer, sadece bilim ve ilim ahlakıyla bu çalışmaları en titiz şekilde devam ettirmek bu değerli şahsiyetlerin önceliği olmuştur.
Avrupa, Ortadoğu tarihinde yüzyıllar öncesine gittiğimizde, bugünkü dünyanın tarihine baktığımızda Türklerden bahsetmeden tarihi düzgün bir şekilde yazmak pek mümkün değildir. Bugün memnuniyetle görüyorum ki dünyanın en iyi üniversitelerinde Türk, Osmanlı, Selçuklu tarihi ile ilgili çok değerli bilim insanları çok güzel çalışmalar yapıyor."
-"Kültürler milletlerin birbirlerine saygı ve sevgisini de geliştirir"
Türk dilini ve kültürünü Türkiye dışında tanıtmak için Yunus Emre Kültür merkezleri kurulduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, "Bütün bunlar bizim yaptıklarımız. Bizim dışımızda, Türk vatandaşı olmadan sadece Türk kültürünün, medeniyetinin, tarihinin kıymetini bildikleri için, bu alanı kendilerine ilgi alanı seçip, bu alanda eser üreten, Türkiye'yi, geçmişimizi, Türk kültürünü en güzel şekilde insanlığa, dünyaya tanıtan değerli dostlarımıza teşekkür etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
Çalışmaların, insanlar arasında dostluğun da güçlenmesine hizmet verdiğini belirten Gül, "Birbirini tanımayanlar, kültürlerini bilmeyenler o sıcaklığı da duymazlar. Kültürler aynı zamanda milletlerin birbirlerine olan saygı ve sevginin de gelişmesine hizmet eden en geniş alandır" diye konuştu.
Liyakat nişanı alan akademisyenlerin alanları hakkında tek tek bilgi veren ve çalışmaları için teşekkür eden Gül, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak veya Türk vatandaşı olarak Türk kültürüne, diline, medeniyete hizmet etmek, tanıtımını yapmak bizim görevlerimizdir. Ama Türk vatandaşı olmadan Türkiye dışında, Türk kültürünün, tarihinin, medeniyetinin kıymetini fark edip bu alanda çalışma yapmak, bu alanda çalışmalarını ilim hayatını temayüz etmek, kültür hayatında öne çıkmak, büyük üniversitelerde ders vermek, uluslararası makaleler yazmak ise çok takdire şayan bir çabadır. Bundan dolayı Türk ve Türkiye dostu olan değerli bilim adamlarını tebrik ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk halkı adına kendilerine teşekkür ediyorum."
-"Hayatımızın önemli bir bölümü Türkiye ve Türkçe ile geçti"
ABD'li tarihçi Prof. Dr. Cornell Fleischer da törende Türkçe yaptığı konuşmada, Liyakat Nişanına layık görüldüğü ve nişanı alanlar adına konuşma şerefi kendisine verildiği için teşekkür etti.
"Hepimiz hayatımızın önemli bölümünü Türkiye, Türkçe e Türkiyeli meslektaşlarla hemhal olarak geçirdik. Kurduğumuz ilişkiler kariyerlerimize motivasyon kattı, gurur ve sevinç verdi" diyen Fleischer, törenin Osmanlı çalışmalarının artık uluslararası bir alan haline geldiğini gösterdiğini söyledi.
Türkiye ve Osmanlı çalışmalarında ABD doğumlu birinin bu nişanı almasının biraz garip görünebileceğini söyleyen Fleischer, çocukluk yıllarını anlattı. II. Dünya Savaşı gazisi olan babasının, diplomatlık yaptığını, Kahire ve Bağdat'ta çok mutlu bir çocukluk geçirdiğini aktaran Fleischer, çocukluk yıllarının etkisiyle Arapça ve Farsça okuduğunu, Kahire ve İran'da bulunduğunu daha sonra da akademik hayata girmeye karar verdiğini dile getirdi.
Kendisini, 40 yıl önce İstanbul'a gönderen hocasının "Eğer tam anlamıyla bir İslam tarihçisi olmak istiyorsan Arapçayı, Farsçayı ve Osmanlıcayı ve bu dillerin arkasındaki kültürü ve tarihi muhakkak öğrenmelisin" dediğini belirten Fleischer, "Bu nişana layık görülen faaliyet tek bir kişinin başarısıyla sınırlı değil" dedi. Fleischer, nişanı, kendisinden önce kurulan ve gelişen, farklı coğrafyalara yayılan bir zümrenin mensubu olarak kabul ettiğini vurguladı.
-Nişanlarını Gül'ün elinden aldılar
Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının ardından, ilk olarak, "Türkiye Cumhuriyeti ile mensup olduğu devlet arasında dostça ilişkilerin geliştirilmesini ve milletlerin birbirine yakınlaşmalarını sağladığı" için İtalya'nın eski Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili'ye Cumhuriyet Nişanı takdim etti.
11'i törene katılan 14 yabancı akademisyene de, "Dışişleri Bakanlığı ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurulunun görüşleri alınarak ilgili bakanın teklifi, Başbakan'ın onayı ve Cumhurbaşkanın'ın tevcihi ile ilim ve sanatta Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası alanda tanıtılması ve yüceltilmesini sağlayan yabancı kişiler" olarak liyakat nişanı tevcih edildi. Gül'den nişan ve beratlarını alan isimler şöyle sıralandı:
-Osmanlı dönemi iktisadi ve toplumsal tarihi ile Anadolu'daki Rum kültürü üzerine çalışan Evangelia Balta (Yunanistan),
-Türkçe, Almanca ve İngilizce dillerinde Osmanlı dönemine ilişkin birçok yayında imzası bulunan, ODTÜ ve Boğaziçi'nin ardından İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde görev yapan Osmanlı tarihçisi Suraiya Faroqhi (Almanya),
-Akademik çalışmaları 16. yüzyıl Osmanlı tarihi üzerine yoğunlaşan, Kanuni Sultan Süleyman dönemine ilişkin çok sayıda makalesi bulunan Şikago Üniversitesi'nde Osmanlı ve İslam tarihi profesörü olarak görev yapan Cornell Fleischer (ABD),
-Lefkoşa Kıbrıs Üniversitesi Türkoloji Bölümü kurucusu, Dışişleri Bakanlığı tarafından "Üstün Hizmet Ödülü" ile taltif edilen Türkolog György Hazai (Macaristan),
-Osmanlı-Türk dili, edebiyatı ve sanat tarihi eğitimi alan, Balkanlar'daki Osmanlı mimarisini inceleyen, Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi'nde görev yapan Machiel Kiel (Hollanda),
-Eski Türkçe, Çağatay lehçesi ve Uygurca başta olmak üzere Türk dillerinin grameri ve leksikolojisi üzerine çok sayıda çalışması bulunan Türkolog Dimitry Mihailovic Nasilov (Rusya Federasyonu),
-Türkçe-Arapça dil ve edebiyatı alanında çalışan, Boşnak edebiyatının Türkçe ile ilişkisi başta olmak üzere, Türk edebiyatı konusunda çok sayıda çalışmaya imza atan Fehim Nametak (Bosna Hersek),
-Osmanlı-Türk çinileri, Osmanlı Padişahlarının portreleri, Osmanlı dönemi kıyafetleri üzerine çeşitli sergiler düzenleyen, Türk Sanatları Kongresi Uluslararası Komitesi onursal üyesi Julian Raby (ABD),
- Viyana Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü Türkoloji / Arabistik bölümü mezunu olan, Osmanlıca ve Türkçenin linguistik yapısına ilişkin birçok esere imza atan Claudia Römer (Avusturya),
-Osmanlı tarihi üzerine çalışan, yayımladığı çok sayıda kitap ve makalenin yanı sıra birçok Türkologun yetişmesine de yardımcı olan, Türk Tarih Kurumu şeref üyesi Tadashi Suziki (Japonya),
-Mağrip bölgesinde Osmanlı kültürü, Osmanlı-Mağrip ilişkileri ve Osmanlı-Arap ilişkileri üzerine çok sayıda makale ve kitaba imza atan, Türk Tarih Kurumu şeref üyesi Abdeljelil Temimi (Tunus),
-Uygurca başta olmak üzere Türki diller üzerine uzmanlaşan Abudurexiti Yakufu (Çin Halk Cumhuriyeti).
Liyakat nişanına layık görülen ABD'li tarihçi ve Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Feroz Ahmad, Kanada ile Türkiye arasında eğitim alanındaki işbirliğinin geliştirilmesini sağlayan Feridun Hamdullahpur ve Osmanlı-Türk çinileri, Osmanlı padişahlarının portreleri, Osmanlı dönemi kıyafetleri üzerine çalışan ABD'li Julian Raby mazeretleri nedeniyle törende bulunmadı.
Törene TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya'nın aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
Tören davetliler için verilen resepsiyonla sona erdi.