Dolar

34,8660

Euro

36,7937

Altın

3.049,56

Bist

10.118,10

AK Parti Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı

AK Parti Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-06-11 11:37:52

AK Parti Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in istfa etmesi gerektiği yönündeki sözlerini, "Sen ne zamandan beri cumhurbaşkanı oldun, istifa istemeye başladın. Sana böyle bir görevi kim verdi? Sen önce Sivas'tan öteye gitmesini öğren, Sivas'tan ötenin adresini biliyor musun? 30 Mart seçimlerinde ne Kılıçdaroğlu ne sen gidebildiniz mi Van'a, Diyarbakır'a. Orası vatan toprakları değil mi, orada Türk Bayrağı dalgalanmıyor mu" diye değerlendirdi.

Erdoğan, AK Parti Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, CHP'nin hala Pensilvanya'nın dizinin dibinden kalkmadığını belirtti.

"Pensilvanya sadece dizilere değil CHP'ye, MHY'ye de senaryo yazıyor. Bu senaryolarla hala bunları oynatıyor" ifadesini kullanan Erdoğan, "Dün çıkmış kürsüden birtakım telefon numaralarını açıklıyor. Allah aşkına sen CHP'nin genel müdürü müsün yoksa telefon rehberi misin telefon sekretaryasını yürüten birisi misin" diye sordu.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başka işin yok mu senin? Başkalarının telefon numaralarından sana ne? İnanın kendi telefon numarasını sorsanız söyleyemez, kesinlikte unutmuştur. Ne olacak, İstanbul'da belediye başkanıyken evi Kağıthane'de, Kağıthane'ye Kağıttepe diyenden ne olur? Daha kendi partisinin çözüm süreci için hazırladığı maddelerin bırakın içeriğinden sayısından bile habersiz olan kişiden hangi ciddi önerileri bekleyeceksiniz? Biliyorsunuz biz 30 Mart seçimleri öncesinde gittiğimiz hemen her şehirde merhum Arif Nihat Asya'nın 'Bayrak' şiirini okuduk. Biz bu şiiri doğuda da okuduk, batıda da okuduk, kuzeyde de okuduk, güneyde de okuduk. Beyefendiler bu şiiiri daha dün gördüler, dün fark ettiler. Niye? Çünkü istismar fırsatı var. Hakkari'ye miting yapmaya gittiklerinde bayrak diye bir meseleleri yoktu. Hakkari'de o meydana toplananların elinde niye Türk bayrağı yoktu, Ey Kılıçdaroğlu? Hani senin bayrak sevgin? Sende yürek yok, yürek. Sende yürek olsa o bayrağı orada dalgalandırırdın. Şimdi utanmadan sıkılmadan Diyarbakır'daki bayrağı benim indirdiğimi söyleyecek kadar alçalıyor. Bendeki bayrak sevgisinin zerresi sende olamaz. Sen kimsin ya?"

-"Samimiyetsiz hakaretamiz ifadeleri sizleri aldatmasın"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in istifa etmesi gerektiği yönündeki sözlerine de değinen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Sen ne zamandan beri cumhurbaşkanı oldun, istifa istemeye başladın. Sana böyle bir görevi kim verdi? Sen önce Sivas'tan öteye gitmesini öğren. Sivas'tan ötenin adresini biliyor musun önce onu bir söyle? 30 Mart seçimlerinde ne Kılıçdaroğlu ne sen gidebildiniz mi Van'a, Diyarbakır'a? Neyi konuşuyorsunuz? Orası vatan toprakları değil mi? Orada Türk bayrağı dalgalanmıyor mu? Niye gidemediniz oraya? Ben bu hareketlere gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Bunların samimiyetsiz hakaretamiz ifadeleri sizleri aldatmasın.

Tekrar söylüyorum Ey Bahçeli, sen Hakkariye'ye kaç kez gittin? Van'a, Diyarbakır'a, Muş'a, Bitlis'e Bingöl'e Ağrı'ya Tunceli'ye kaç kez gittin? Ey Kılıçdaroğlu bir kez, o da bizim zorumuzla Hakkari'ye gittin. Orada da muhalifteki o partiyle anlaşma yaptın, sana dediler ki 'bir tane Türk bayrağı istemiyoruz. 'Ancak o şekilde senin mitingine adam göndeririz' dediler. Senin mitingine orada adam gönderdiler ve o seçimden 4. parti olarak çıktın Hakkari'de. Orada Türk bayrağını neden sakladın, neden gizledin? Türk bayrağının dalgalandığı yerlere neden gidemiyorsun? Mesele sadece bayrağı dalgalandırmak değildir. Mesele o bayrağın gölgesinde varolduğunu gösterebilmektir. Ey MHP, ey CHP Şemdinli'de neden yoksunuz, Çukurca'da neden yoksunuz? Biz oralarda teşkilatlarımızı dik tutabilmek için her türlü mücadeleyi veriyoruz."

-"Biz bayrağımızı sevdiğimiz için 780 bin kilometrekarenin tamamında varız"

Erdoğan, oradaki teşkilatlarının bombalandığını, il başkan, başkan yardımcılarının kaçırıldığını dile getirerek, "Buna rağmen yılmadık. Tekrar kurduk ve tekrar inşa ettik. Hala o durumdayız. Bunun mücadelesini veriyoruz. İdil'de, Tillo'da Erciş'te neden yoksunuz soruyorum? Ama biz oralarda varız. Oralar vatan toprağı değil mi? Oralarda bizim bayrağımız dalgalanmıyor mu? Hiç gitmediğiniz gitmeye cesaret dahi edemediğimiz yerler bayrağımıza saldırı olunca mı aklınıza geliyor? Bunlar bayrağı da uzaktan seviyorlar. Dalgalanan bayrağın yanına gidecek kadar AK Parti gibi o bayrağı yüceltecek, o bayrağı koruyacak kadar cesaretleri yok, iradeleri yok, güçleri yok. Şimdi CHP milletvekilleri çıkıyor, Lice'de ölen iki vatandaşın cenazesine koşuyorlar. 'Gelin şu gençleri yaşatalım' deyince gelmezler, 'Gelin şu meseleyi çözelim' deyince gelmezler ama 'cenaze var' deyince istismar edince hemen üşüşürler" diye konuştu.

Muhalefetin Lice'de olaylar başlayınca "Diren Lice" dediğini, olayları var güçleriyle tahrik ettiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bayrağımıza o hain saldırı yapılınca da bu sefer gerisin geri döndüler. Bayrağı istismar etmeye başladılar. Ankara'da bayrak yakacaksın, Hakkari'de bayrağı saklayacaksın, hiç gitmediğin, gidemediğin Diyarbakır'da bayrağa saldırı olunca akbabalar gibi üzerine atlayacaksın. Bunu hiç kimseye yutturamazsınız. Kusura bakmasınlar Türk bayrağını da hiç kimsenin hiçbir grubun istismar malzemesi yaptırmayız. Ne CHP, ne de MHP bizim bayrak sevgimizi, bayrak aşkımızı ölçecek kalibreye, kaliteye sahip değildir. Biz bayrağımızı sevdiğimiz için 780 bin kilometrekarenin tamamında varız. Bayrağa aşık olmanın bir gereği olarak bayrağımızın dalgalandığı her yerde hizmetlerimizle, eserlemizle, teşkilatlarımızla varız."

-"Büyük devletler böyle zavallı hainler karşısında vakarlarını yitirmezler"

Hem 'bayrak' deyip hem de hayatında Doğu'ya, Güneydoğu'ya ayak basamayanlardan olmadıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Diyarbakır'da askeri bir garnizonda yaşanan o alçakça saldırının da her boyutuyla hesabını soracağız ve soruyoruz. Olayı seyreden kim olursa olsun, o saldırıyı yapan haine de onun ipini tutan hainlere de bunun hesabını soracağız. Kamu görevlileri hakkında zaten idari soruşturmayı başlattık. O hainin bulunması için de çalışmalar, gözaltılar devam ediyor. Ancak burada aziz milletime şunu özellikle vurgulamak istiyorum. Dün söyledim, bugün tekrar ediyorum. Büyük devletler böyle zavallı hainler karşısında vakarlarını yitirmezler. Büyük devletler, bu zavallılar gibi alçalmazlar. Büyük devletlerin büyük hesabı olur. Doğuda, batıda, kuzey ve güneyde milletimin hiçbir ferdi, ne bu zavallı hainin saldırısından ne de bunu istismar eden fırsatçılardan etkilenmesin. Hiçbir şehrimizde, ilçemizde, beldemizde bu saldırıyı bir tahrik bahanesi olarak kullananlara milletim aldanmasın. Eğer o provokatör vurulsaydı, cesedi üzerinden istismar yapılacaktı. Vurulmadı, şimdi bayrak üstünden istismar yapıyorlar. Ne ölüler üzerinden ne de kutsal değerimiz bayrak üzerinden fırsat kovalayanlara, el oğuşturanlara milletim prim vermesin."

-"Türkiye bu saldırılarda geçmişte eyvallah etmedi, bundan sonra hiç etmez"

"Gezi'de yarım kalan oyunu şimdi burada ilerletmek isteyecekler. 17, 25 Aralık'ta kursaklarında kalan operasyonu şimdi burada yürütmek isteyecekler" diyen Erdoğan, milletin fertleri arasına öfke ve nefret tohumları ekmek için ellerinden geleni yapacaklarını, manşetlerde, köşe yazılarıyla, yorumlarla çözüm sürecini engellemek, kardeşliği örselemek, birliği dirliği zedelemek için her yola başvuracaklarlarını söyledi.

Türkiye'nin çok büyük bir devlet olduğunu tüm vatandaşların bilmesi gerektiğine işaret eden Erdoğan, "Türkiye bu saldırılarda geçmişte eyvallah etmedi, bundan sonra hiç etmez" dedi.

Gençlerin ölümünü durdurmak için, annelerin gözyaşlarını dindirmek için hassasiyetle mücadele edeceklerini ama şımarıklığa, eşkıyalığa, hainliğe de asla göz yummayacaklarının altını çizen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Terör örgütü ve HDP, çocukların, gençlerin arkasına saklanarak, hanım kardeşlerimizin arkasına saklanmak suretiyle kendisine güç devşirmeye çalışıyorlar. Bunlarda onur, karakter yok. Bunlarda karakter olsa o çocukların arkasına saklanmazlar. O çocukları öne sürmezler. Onların yüzlerinde maskelerle onları kullanmazlar. O hanım kardeşlerimizi öne sürmek suretiyle biliyorlar ki bu milletin evladı Mehmetçik o kadına dipçik sallamaz, onun üzerine gitmez, bunu da kullanmak istiyorlar. Sen gel niye kadını kullanıyorsun? Niye o çocukları kullanıyorsun? İşte bunların ne durumda olduklarını göstermesi bakımından bunlar çok önemli. O kadar zavallılar ki işte şimdi MHP'den CHP'den paralel yapıdan, onların fırsatçılığından medet umar hale geldiler."

-"Kürt kardeşlerim bu kan emici vampirlere itirazını daha da yükseltecek"

Terör örgütünün de HDP'nin bugüne kadar bölgeye acıdan başka hiçbir şey vermediğini dile getiren Erdoğan, "Ölümlere göz yumdular, öldürdüler, anneleri yavrusuz bıraktılar, çocukları yetim-öksüz bıraktılar ve hep bunlardan beslendiler. Şimdi Diyarbakır'da çocukları için eylem yapanları görünce elleri ayaklarına dolaştı. Neye uğradıklarını şaşırdılar. Bölgeye kurmaya çalıştıkları tek parti zulmu daha kurulmadan çatırdamaya başladı. Allah'ın izniyle benim oradaki Kürt kardeşlerim bu kan emici vampirlere itirazını daha da yükseltecek. Ben buna inanıyorum. Kendilerine acıdan, kandan başka bir şey getirmeyen bu HDP'ye bu terör örgütüne benim oradaki kardeşlerim inşallah 'dur' diyecek. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz de çözümden kardeşlikten vazgeçmeyecek, 77 milyon kardeş bir Türkiye için samimiyetle mücadeleye devam edeceğiz."

(Sürecek)

Haber Ara