Evlerin vazgeçilmezleri su kaplarından mutfak eşyasına kadar pek çok alanda kullanılan ve pişmiş topraktan yapılan geleneksel el ürünü eşyalar taklidi yapılan ithal ürünlere karşı hayatta kalma savaşı veriyor. Elleriyle çamura şekil veren ustalar, bir yandan bin bir zahmetle toprak kaplar, testi gibi geleneksel ürünler yaparken bir yandan da piyasanın ihtiyacına göre iş yerlerine biblo, havuz, heykel, pano üreterek hem geçimlerini sağlamaya hem de hem mesleklerini yaşatmaya çalışıyor.
Denizli'nin Sarayköy ilçesinde evinin bodrum katında kurduğu atölyesinde babasından devraldığı mesleğini tek başına devam ettirmeye çalışan Ali Cintemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çömlekçilik mesleğinin ailesinin geçim kaynağı olduğunu, gelişen teknolojiye rağmen çömleği atalarından kalma yöntemlerle üretmeye devam ettiğini söyledi.
Ailesinin 3 asırdır geleneksel yöntemlerle sürdürdüğü çömlekçilik mesleğini Çin'in yan sanayi çömlek ürünlerine karşı devam ettirmek için çaba sarf ettiğini dile getiren Cintemir, ürünleri ortaya koymak için yoğun çaba ve emek harcadığını vurguladı. Toprağın elenip karılması, şekil verilmesi, kurutulması ve kazınması gibi bir dizi zorlu işlemden geçirildiğini anlatan Cintemir, çamurdan yapılan bir ürünün yaklaşık 20 kez elden geçirilerek vücut bulduğunu söyledi.
-"Çinliler, bizim ürünlerimizle bize savaş açmış durumda"
Türkiye'ye gelen Çinlilerin, turistik yerlerden aldığı çamurdan yapılmış ürünlerin taklidini yaparak tekrar Türkiye'ye sattığına dikkati çeken Cintemir, bunun Türk ustaların pazarını daralttığını savundu.
Gerçek çamurdan yapılmış ürünleri sadece Türk ustalarının yaptığını kaydeden Cintemir şöyle konuştu:
"Gelişen teknolojiyle birlikte vatandaşlar ucuz maliyetteki plastik ürünlere yöneldi. Bizim yaptığımız ürünler el emeği olduğu için pahalı geliyor. Çinliler toprak ürünlerini makinelerde seri üretim yaptığından çok ucuza satıyor. Biz Türkiye'deki sayılı çömlek ustaları arasında yer alıyoruz. Mesleğimizi ayakta tutmak için elimizden geleni yapıyoruz ancak Çin'in ucuz ve kalitesiz ürünlerine karşı artık son zamanlarını yaşıyor."
Çömlekçiliğe eskisi gibi rağbet olmadığı ve yapılan ürünlere talep olmadığı için bırakma aşamasına geldiklerini ifade eden Cintemir "Eskiden 180 çeşit ürün yaparken şimdi 'öten kuş' olarak bilinen içine su konulduğunda kuş sesi çıkartan bardak yapıyorum. Fakat Uzakdoğu ülkeleri arasında yer alan Çinliler bizden aldıkları ürünlerin benzerini ya da taklidini yaparak bize satmaya başladı. Çinliler, bizim ürünlerimizle bize savaş açmış durumdalar. Çinliler sadece benzerini yaptı. Gerçeğini almak isteyen Türk ustalardan almasını tavsiye ediyorum" şeklinde konuştu.
Mesleğin eskisi gibi bir cazibesinin kalmadığına dikkati çeken Cintemir, "Önceki yıllarda müşteriler dükkanda kuyruk oluştururken günümüzde müşterileri zorla bulur hale geldik. Çömlek tekniğiyle her mekana göre süs ürünleri yapabiliyoruz. Bu mesleğin en büyük zorluğu ise el işçiliği olması. Testi işi makine ile olmaz. El ile şekillendirilmesi lazım. Bir dönem evlerin vazgeçilmezleri arasında yer alan topraktan eşyaları yapan çömlek ustaları, günümüzde daha çok süs eşyası şeklinde ürünler yapıyor" dedi.
Çömlekçilik mesleğinin usta-çırak ilişkisiyle dededen babaya, babadan da çocuklarına geçtiğini anımsatan Cintemir, çocukların ve gençlerin bu mesleği artık yapmak istemediklerini söyledi. Mesleğin gelecek kuşaklara aktarılması için devlet tarafından teşvik ve destek verilmesi gerektiğine inandığını kaydeden Cintemir, aksi durumda çömlekçiliğin gelecek nesillere aktarılmasının çok zor olduğunu sözlerine ekledi.