Akar, Türk Kızılayı Kocaeli Şubeler Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Spor Toto Süper Ligi takımlarının taraftar gücünü kullanarak kan bağışı konusunda kamuoyu oluşturmak ve bağış sayılarını arttırmak için 2013-2014 futbol sezonunda Kan Bağışı Ligi Projesini başlattıklarını anlattı.
Ligde Galatasaray'ın birinci, Fenerbahçe'nin ikinci, Beşiktaş'ın da üçüncü olduğunu dile getiren Akar, yeni sezona daha fazla tanıtım yaparak gireceklerini ve bundan dolayı kıyasıya bir rekabet beklediklerini ifade etti.
Taraftarların bu ligde şampiyon olmak için ellerinden geleni yapıp bir yandan da Türkiye'nin kan ihtiyacını sağlayacaklarını belirten Akar, ana faaliyet konularının kan ve afet olduğuna dikkati çekti.
Akar, 2005 yılında 305 bin ünite kan toplanırken bu sayının geçen yıl itibariyle 1 milyon 650 bin üniteye ulaştığını vurgulayarak, "Ülkemizin kan ihtiyacının yüzde 81'lik kısmını karşılamış olduk. Bugün itibariyle de yüzde 85'e çıktı. Bu, yıl sonu Türkiye'nin kan ihtiyacının yüzde 90'ını, önümüzdeki yıl da yüzde 100'ünü Türk Kızılayı olarak karşılayacağız" diye konuştu.
Akar, kan ürünlerinden elde edilen ilaçların teminiyle ilgili Sağlık Bakanlığıyla bir protokol imzaladıklarını anlatarak, şunları kaydetti:
"Artık Türk Kızılayı elde ettiği plazmaları Sağlık Bakanlığı'na vererek, onların yaptığı ihaleyi kazanan uluslararası kuruluş tarafından Türkiye'de imal edilmeyen ve önümüzdeki yıl 1 milyar dolar ödeyeceğimiz kan ilaçlarını Türk insanının kanından elde edilen plazmalarla imal etmeye başlayacağız. Bu fabrika da 3 yıl içerisinde kurulacak. 3 yıl içerisinde bizim plazmalarımız ilgili fabrikalarda işlenip Türkiye'ye getirilecek. Eski fiyatlarının onda bir fiyatına Türk insanına satılacak. Maalesef kandan elde edilen ve özellikle kanserojen hastalıklara karşı kullanılan ilaçlara 1 milyar dolar civarında para ödüyoruz. Böylece Türk ekonomisine de önemli katkıda bulunmuş olacağız."
- "Kök hücre donasyonu da yapacağız"
Türk Kızılayı'nın kan donasyonunun yanında kök hücre donasyonu da yapacağına vurgu yapan Akar, "İlik nakline ihtiyacı olan çocuklarımızın, kanserli hastalarımızın, lösemili çocuklarımızın dünyanın dört bir tarafından ilik nakli için sıraya girmesine son vermiş olacağız. Kendi veri tabanımızdan elde ettiğimiz iliklerle, ilik nakline rıza gösteren donörlerle kendi problemimizi kendimiz halletmiş olacağız" ifadesini kullandı.
Akar, Türk Kızılayı'nın tüm afetlerde dünyanın neresinde olursa olsun ilk müdahale eden, ilk hatırını soran ve Türk milletinin merhamet elini oranın insanına ulaştıran kuruluş olmaya devam ettiğini belirterek, "Geçtiğimiz günlerde maalesef 301 canımıza mal olan Soma faciasında da biz 'kara gün dostu' olarak ilk giden, halkımızın yanında olan, ocağın kapısında beklerken onların elinden tutan, onlara yemek ve psikososyal destek veren Türk Kızılayı olmuştur. Bu kamuoyu nezdindeki sevilirliğimizi de bir kat daha arttırmıştır. Neden? Bizim bir iddiamız var. Biz Türk Kızılayı olarak Türk milletinin merhamet eliyiz ve kara gün dostuyuz. Türk milletinin kara günü olduğu zaman Kızılay oradadır. 146 yıldır Türk Kızılayı, milletinin emrindedir" şeklinde konuştu.
Kocaeli'de içinde afet deposu, kan merkezi, Kızılay şubesi, ücretsiz giyim mağazaları ve her türlü depolama alanlarının bulunduğu bir kampüs yapmak istediklerini anlatan Akar, kendisini dinleyen Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'ndan bu proje için Türk Kızılayı'na arazi verilmesini talep etti.
- "Kan stokları, ramazan ayında kritik seviyeye iniyor"
Türk Kızılayı'nın 146'ncı kuruluş yıl dönümü dolayısıyla pasta kesilen toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Akar, ülkede 2005 yılında başladıkları güvenli donörlerden elde edilen kan donasyonunda çok büyük sıçrama yaptıklarını söyledi,
Bunun dünya otoriteleri tarafından "şaşkınlıkla" karşılandığını ifade eden Akar, "Türkiye kan ihtiyacının yüzde 81'ini karşılamış olduk. Kan donasyonunda bugün itibariyle geldiğimiz nokta, yüzde 85 civarında karşılıyoruz. Türkiye'de şu anda yeteri kadar kan var. Biraz alışlarımızı yavaşlattık. Çünkü kanı uzun süre stoklama şansımız söz konusu değil" şeklinde konuştu.
Akar, bu yüzde 85'lik oranın da üniversitelerle alakalı durumdan kaynaklandığını vurgulayarak, "Üniversitelerimizin araştırma ve incelemeyle alakalı çalışmaları olduğu için kendi kanlarını kendileri alma gibi bir yol seçiyorlar ama önümüzdeki günlerde biz onları da ikna ediyoruz. Onların kanlarını da biz toplayacağız. Türkiye'de herhangi bir hastane veya sağlık kuruluşu bizimle protokol yaparsa, kanlarını ayaklarına kadar getirip teslim ediyoruz" ifadesini kullandı.
Akar, kan bağışının bütün yıla yayılması gerektiğini kaydederek, "Ancak kan vermeye de devam etmek lazım. Özellikle Ramazan aylarımızda kanla alakalı sıkıntılarımız artıyor, kan stoklarımız kritik seviyelerin altına iniyor. Bu bakımdan vatandaşlarımızdan ramazanda özellikle kan vermelerini istirham ediyoruz. Daha doğrusu kan vermekten çekinmekte bir gerek olmadığını, orucu bozmayacağını, iftardan sonra kan verebileceklerini, vücuda herhangi bir zafiyet getirmeyeceğini de bildirmek istiyorum" dedi.
Türkiye'de kan toplama konusunda çok iyi olduklarını anlatan Akar, 16 bölge kan merkezi, 73 alma merkezi, yüzlerce gezici seyyar otobüs ve tırlarla her gün kan topladıklarını bildirdi.