Şanlıurfa Çocuk Hastalıkları Hastanesi önünde toplanan grup üyeleri, başlarına ve kollarına siyah bant bağlayıp "Ölümü bekleyişe son, yaşamak bizim de hakkımız" yazılı pankartlar açtı.
Yanlarında getirdikleri temsili kefenleri giyerek valilik binasına kadar yürüyen grup üyeleri, bu sırada megafonla vatandaşları hastalığı karşı uyardı, dikkat çekmek için zaman zaman düdük çaldı.
Bir Damla Kan Talasemi Derneği Başkanı İbrahim Dizlek, grup adına yaptığı açıklamada, yetkililerin talasemi hastalarının sorunlarına ilgisiz kaldığını ileri sürdü.
Kentte 617 talasemi hastası bulunduğu, bunun yanında yaklaşık 150 bin kişinin de talasemi gen taşıyıcısı olduğunu belirten Dizlek, her geçen gün bu sayının arttığını iddia etti.
Şanlıurfa'da kan bankası bulunmaması nedeniyle hastaların çevre illere gitmeye mecbur kaldığını ve bunun da büyük bir mağduriyette neden olduğunu vurgulayan Dizlek, "Burada kan bankası olmadığı için ihtiyaç duyduğumuz kan Gaziantep'ten geliyor. Kuryeyle çoğu zaman ihtiyacımız olan kan geç geliyor. Geç geldiği için pıhtılaşan kanı iade etmek zorunda kalıyoruz. Şanlıurfamız için kan bankası istiyoruz. Bizi dışarıya muhtaç bırakmasınlar" dedi.
Açıklamanın ardından, yanlarında getirdikleri kefenleri Vali İzzettin Küçük'e vermek isteyen gruba, polis izin vermedi. Bir süre bekleyen grup üyeleri, daha sonra olaysız dağıldı.