Merkezi Amsterdam'da bulunan Transnational Institute (TNI) tarafından hazırlanan rapor, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği'nin (ASEAN) bölgeyi 2015 yılına kadar "uyuşturucudan temizleme" amacıyla başlattığı programın şimdiden başarısızlığa uğradığını ortaya koydu.
Raporda Myanmar, Tayland ve Laos'u kapsayan Güneydoğu Asya Altın Üçgeni'nde afyon yetiştiriciliğinin 10 yıllık bir düşüşün ardından son birkaç yılda hızla yükselişe geçtiğini gösterdi.
Myanmar'da çatışmalara sahne olan bölgelerin büyük bölümünde afyon ekildiği, ülkenin balta girmemiş ormanlarında başta Tayland'dakiler olmak üzere turistik beldelere gönderilmek üzere milyonlarca metamfetamin hapı üretiminin yapıldığı, mobil imalathanelerin bulunduğu belirtildi.
BM'nin Uyuşturucu ve Suç Bürosu rakamlarına göre, Myanmar'da afyon tarlaları daha önce 24 bin hektarlık alanı kaplarken, bu alan geçen yıl 58 bin hektara çıktı.
Raporda, Myanmar'da çeşitli etnik direniş hareketleri içinde yer alan hükümet yanlısı milisler dahil olmak üzere tüm örgütlerin kendilerini finanse etmek için uyuşturucu ticaretinden faydalandığına, bazılarının uyuşturucu üretimine ve ticaretine dahil olduğuna dikkat çekildi.
TNI, Myanmar'da barışın inşasına yönelik çabaların, uyuşturucu politikasının kilit öneme sahip ayağı olması gerektiğine, "baskıcı uyuşturucu politikalarının bölgede onbinlerce uyuşturucu kullanıcısının hapsedilmesiyle ve cezaevlerinde aşırı dolulukla sonuçlandığına, bu politikaların sağlık hizmetlerine erişimi engellediğine, tüm bunların kullanıcılar arasında HIV ve Hepatit C vakalarının artmasına yol açtığına" dikkati çekti.
Raporun başyazarı Tom Kramer, Çin'de eroine artan talebin Güneydoğu Asya'da afyon üretimindeki patlamayı tetiklediğini ifade ederek, uluslararası toplumun çiftçilerin karşı karşıya olduğu yoksullukla mücadeleye ve bölgede uzun süredir devam eden çatışmalara son vermeye odaklanması gerektiğini vurguladı.
Myanmar'ın kuzeyinde Kaçin eyaletinde de bazı sivil toplum örgütlerine göre, erkek nüfusun neredeyse yüzde 90'ı eroin ya da başka uyuşturuculara bağımlıyken, bağımlıların tedavi için çok az seçeneği bulunduğu, buralarda da personelin gerekli eğitimden yoksun olduğu belirtildi.
TNI'nin raporu, 2009-2013 yılları arasında çiftçiler, uyuşturucu bağımlıları ve satıcılarla yapılan yüzlerce görüşmeye dayanıyor.