Bakanlığın resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, IKBY'nin İsrail'e petrol sattığı iddia edilerek "Karşılaştığımız gerçekler karşısında hayretler içinde kalıyoruz. Kürdistan bölgesinin sattığı petrolün İsrail rafinerilerine ulaştığını ispatlayan belgeler var. Ancak iletişim kurduğumuz ilgili tarafların hiçbirisi Kürdistan bölgesel hükümetinin İsrail'e petrol sattığına dair bilgi ve belgelere ilişkin konuşamamıştır" iddiasında bulunuldu.
- 34 milyar dolarlık zarar iddiası
Açıklamada, Erbil yönetiminin kaçak yollarla gerçekleştirdiği petrol satışından ülkenin 34 milyar doları zarara uğratıldığı ileri sürülerek, "Sadece bu yıl verdiği zarar 8 milyar 400 milyon dolardır. Kürdistan bölgesi, bütçedeki yüzde 17'lik payını almıştır. 2011 ile 2014 yılları arasında payının tamamı verilmiştir. Bunun yanı sıra petrol satışından elde ettiği para da takriben 19 milyar 701 milyon dolardır. Bu para Irak maliyesine teslim edilmemiştir" ifadesine yer verildi.
"Kürdistan bölgesinin petrol satışı açık bir anayasa ihlalidir" ifadesi kullanılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu durum merkezi hükümetin yetkilerinin gasbedilmesidir. Irak bütçesine ve ekonomisine verilmiş büyük bir zarardır. IKBY yöneticileri, konuşmalarında yapılanları reddediyor ama bir kaç ay önce yapılan müzakerelerde verdikleri sözleri tutmamışlardır...
Kürdistan hükümeti Başbakanı Neçirvan Barzani tarafından birkaç ay önce iyi niyet göstergesi olarak Irak'ın genel bütçesi çerçevesinde günlük 400 bin varil petrol gönderim sözü de yerine getirilmemiş ve buna bağlı kalınmamıştır. Bu da Irak'ın geçen 5 ay içinde 6 milyar 288 milyon dolara zarar etmesine yol açmıştır. Bu rakam yıl sonuna kadar sekiz milyar 400 milyon doları bulacaktır."
Türkiye üzerinden dünya piyasalarına satılan IKBY petrolünün sevkiyatına de değinilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"Türkiye Irak'ın doğal kaynaklarıyla ilgili egemenliğine saygı duymalıdır. Türkiye, 2010 yılında Irak ile bir petrol anlaşması imzaladı. Bu anlaşma Irak petrolünün Ceyhan Limanı'ndan gönderilmesini öngörüyor. Türkiye, bu anlaşmanın içeriğine bağlı kalmalıdır. Doğal kaynaklarımızı korumak için tedbirlerimizi artıracağız."