Konuyla ilgili geçen yıl aralık ayında ara karar yayımlayan Komite, Yunanistan'a bugünkü toplantıda karara uymadığı için ikinci uyarısını yaptı.
AİHM kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Bakanlar Komitesi, Batı Trakya'da Hasan Bekir Usta ve arkadaşlarının yaptığı başvuruyla ilgili 2007 yılında Strasbourg Mahkemesi'nde ihlal kararı çıkmasını ardından Yunanistan'ın karanın hükümlerini hala yerine getirmediği şikayetinde bulundu.
AİHM'nin bağlayıcı kararına rağmen Hasan Bekir Usta ve arkadaşlarının Yunan temyiz mahkemesine yaptığı başvuruların sonuçsuz kaldığını vurgulayan Bakanlar Komitesi, Yunanistan'dan kararın uygulanması konusunda açıklayıcı yanıt ve takvim sunmasını talep etti.
Usta'nın altı arkadaşıyla yaptığı şikayet başvurusunu inceleyen AİHM, "Yunanistan'ın örgütlenme ve dernek kurma hakkıyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesini ihlal ettiği" görüşüne varmıştı. Hasan Bekir Usta, 1995 yılında bir grup arkadaşıyla kurduğu "Evros Valiliği Azınlık Gençlik Derneği"nin mahkeme tarafından kuruluş nedeni gerekçe gösterilerek kapatılmasının ardından 1996 yılında AİHM'ye başvurmuştu.
Derneğin kuruluş gerekçesinde "gençlere Türk azınlığın geleneklerinin öğretilmesi, dernek üyeleri arasında ilişkilerin geliştirilmesi, Türk ve Yunan halkları arasında dostluk, insan hakları ile demokrasinin geliştirilmesine katkıda bulunmak" gibi hedefler yer almıştı. Yunan mahkemesi, 1996 yılında aldığı kararda, Lozan Anlaşması'na göre Batı Trakya'da Türk azınlığı değil, sadece Müslüman azınlığı tanıdığı gerekçesiyle derneğin çalışmalarına izin vermemişti.
Derneğin adının "kafa karıştırıcı olduğuna" ve "sanki başka bir ülkenin vatandaşlarının Yunanistan'da ikamet ediyor düşüncesi" verdiğine hükmeden Yunan mahkemesi, "bu derneğin Müslüman azınlığın çıkarlarını korumayı hedeflemediğini" ileri sürmüştü.
AİHM'nin gerekçeli kararında, derneğin daha faaliyete başlamadan kapatıldığı ve nasıl bir faaliyet göstereceğine bile bakılmadığı hatırlatılmıştı. Kararda, "derneğin kuruluş amacında belirtilen unsurların demokratik toplum için tehdit ve tehlike oluşturmadığı, şiddet çağrısı ve unsuru taşımadığına" dikkati çekilmişti.