Demircan, Beyoğlu Belediyesi'nde gazetecilerin, Okmeydanı'ndaki kentsel dönüşümle ilgili sorularını cevapladı.
"Okmeydanı'nın riskli alan ilan edilmesinin ardından binaların tümü yıkılacak mı?" sorusu üzerine Demircan, olaya "yıkım değil, yapım olarak bakmak" gerektiğini söyledi.
Bölgede 30 parça alan bulunduğunu belirten Demircan, bölge riskli ilan edildikten sonra Beyoğlu Belediyesi'nin vatandaşlarla ayrıca dönüşüm anlaşması yapması gerektiğini anlattı.
Dönüşüm için her bölgenin maliklerinin üçte ikisinin "evet" demesi şartı arandığını dile getiren Demircan, bölge bölge yapılacak projenin hayata geçmesinin en az 10 yılı bulacağını anlattı.
Demircan, "Okmeydanı'nın riskli alan ilanından sonra vatandaşın ek ödeme yapması gerekecek mi?" sorusuna "Vatandaş burada sadece tapunun bedellerini ödüyor. Tapusunun sahibi olduktan sonra vatandaşımız, kat karşılığı müteahhit anlaşması yapıyor gibi olacak. Bu da toptan belediye garantöründe verilmiş olacak. Vatandaşımız parkları, yeşil alanı ve okulları da olsun istiyor. Bu bölgede hiç plan olmamış. İlk defa plan yapıldı. Vatandaşımıza da imarlı yerden hisselerini verdik" karşılığını verdi.
- "Bu işe biraz da siyaset karıştırmayı seviyorlar"
Bölgedeki kentsel dönüşümle ilgili bazı gazetelerde çıkan haberlerin "tutarsız" olduğunu, "yanlış varmış" algısı oluşturulmaya çalışıldığını ifade eden Demircan, konunun 10 yıldır vatandaşla konuşulduğunu söyledi.
Demircan, "Bugün beyanat veren arkadaşlarımızı tanıyorum. 10 yıldır tanıyorum ve hepsi toplantılarımızda var ve konuyu biliyorlar. Bu işe biraz da siyaset karıştırmayı seviyorlar. Oysa Okmeydanı vatandaşı, bu bölgede yaşamak istiyor. Siyasetin tartışmalarının merkezinde olmak istemiyor. Mutlu olmak istiyor. İnşallah bunu da hep birlikte başaracağız" diye konuştu.
Bölgedeki vatandaşların kentsel dönüşümde borçlanma endişesi olduğuna ilişkin soruyu Demircan, şöyle cevapladı:
"Bir bölgede belediye ve devlet vatandaşına 'buyur, tapunu al' diyorsa, o arsasının sahibidir. Arsayı aldın ve imarı var. Artık vatandaşın imarı olan bir arsası mevcut. Her halükarda vatandaşın bir müteahhitle ya da kendi imarını gerçekleştirmesi söz konusu. Bunun önünde bir engel yok. Bugün vatandaş isteseydi, satın aldığı yerin imarını bir müteahhitle kat karşılığı anlaşabilirdi. Ama vatandaşımız devlet garantisiyle bir müteahhitle anlaşılsın istiyor. Eğer bir yerde devlet vatandaşa arsasını satıyorsa zaten hakkını kendisine teslim ediyor demektir. 'Okmeydanı'na Beyoğlu Belediyesi tapuları veriyor' cümlesini kurduğumuzda geri kalan sorular anlamsız oluyor. Biz burada tapu veriyoruz, bunun ötesi yok. İmar hakkı garanti altına alınmış tapu veriyoruz. Tapunu aldın imarı içinde. İstiyorsan kendin yaparsın, bunun da bir engeli yok."
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, bir gazetecinin, "Okmeydanı'nda Sulukule'ye benzer bir proje mi hayata geçirilmesi planlanıyor? Müteahhitler bölgede rant elde edecek mi?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Eğer tapu vermeseydik ve hemen kentsel dönüşüm yapsaydık, o zaman insanlar tereddütleri akıllarına getirmede haklı olabilirlerdi. Vatandaş tek elden hızlı bir şekilde deprem riski yaşamaksızın hükümet gücüyle yapılsın istiyor. Okmeydanı'nda 2 milyon metrekare kullanılan bina yapı stoğu var. Dolayısıyla burada değer üzerinden konuşmuyoruz. Vatandaşa dediğimiz tek şey şu; dairene daire, dükkanına dükkan alacaksın."
Demircan, binaların en fazla 9 kat olacağını, her binanın otoparkı bulunacağını anlattı.
(son)