Bakan Yılmaz, TBMM'de düzenlenen "Türkiye'de Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin Elverişli Ortamın Geliştirilmesi Ortak Programı"nın kapanış toplantısında yaptığı konuşmada, projede emeği geçenlere teşekkür etti.
Burada yatay bir alandan bahsedildiğini belirten Yılmaz, kadının sadece bir kurumu değil, tüm kurumları, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren bir konu olduğunu ifade etti.
Kalkınmanın sadece büyümeden ibaret olmadığının altını çizen Yılmaz, ekonomik gelişmenin yanı sıra sosyal alanda ilerlemeler, adaletin sağlanması, çevrenin korunması, yoksullukla mücadele ve temel haklarda toplumun daha ileri noktalara ulaşmasının da sürdürülebilir kalkınmanın unsurları olduğunu bildirdi.
Bu kapsamda en önemli konulardan birinin kadın konusu olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Dünyada da Türkiye'de de nüfusun aşağı yukarı yarısı erkek, yarısı kadın. Kalkınmayı sadece erkeklerle, topumun yarısıyla sağlamamız mümkün değil. Tüm kesimlerle bunu başarmak durumundayız. Her bir bireyin enerjisini, potansiyelini harekete geçirmeden istediğimiz hedeflere ulaşamayız" diye konuştu.
Bakan Yılmaz, Türkiye'nin de 2023 yılı hedeflerini de toplumun tüm kesimleriyle birlikte başaracaklarını söyledi.
Sadece merkezde değil, yerelde de kalkınma ajanslarıyla, yeni proje ve programlarla kadınların kalkınma süreçlerine daha fazla katılımlarını sağlamaya çalıştıklarını anlatan Yılmaz, hükümetleri döneminde bu konuya büyük önem verdiklerini ifade etti.
- "En fazla önem verdiğimiz alanlardan biri eğitim oldu"
Bu kapsamda da en fazla önem verdikleri alanlardan birinin eğitim olduğunu aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:
"İlköğretimde okullaşma oranları 2002 yılında kızlarımızda net yüzde 87,3, brüt yüzde 91,9'muş. Erkeklerde aynı tarihte net yüzde 94,5, brüt yüzde 100,9. 2012 yılına geldiğimizde bu oranlar şöyle olmuş. Kızlarımızda net yüzde 98,9, brüt yüzde 107,8. Erkeklerde net yüzde 98,8, brüt yüzde 107,2. Brüt nasıl netten yüksek olur diyeceksiniz, çağ nüfusu olmayanlar da okul sistemine dahil edilmiştir. Bir ilk yaşamışız. İlk kez kız çocuklarımızın okullaşma oranı erkek çocukları geçmiş ilköğretimde. Bu gerçekten çok önemli bir başarı.
Yine aynı dönemde Türkiye'de 104'ü devlet, 72'si vakıf olmak üzere toplam üniversite sayısı 176'ya ulaşmış. Yükseköğretimde okullaşmaya baktığınızda da 2002 yılında kadınlarda net yüzde 13,5, brüt yüzde 23. Erkeklerde net yüzde 15,7, brüt yüzde 31 iken, 2012 yılında kadınlar için bu net yüzde 38,6'ya sıçramış, erkeklerde net yüzde 38,4 olmuş."
Bunların önemli rakamlar olduğunu belirten Yılmaz, eğitimdeki bu düzelmenin, tüm alanlara yansıyacağını söyledi. Bakan Yılmaz, kadınların işgücüne katılma oranında da geçmişe göre büyük bir ilerleme yaşandığını ifade etti.
Kadınların işgücüne katılma oranının artırmak için de hükümetleri döneminde ciddi çalışmalar yaptıklarını anlatan Yılmaz, bu alanda özel sektöre önemli destekler sağladıklarını kaydetti.
- "Part-time çalışma meselesi çok önemli"
Kadınların işgücüne katılım noktasındaki gelişmelerin henüz tamamlanmadığını, daha yapılacak çok şey olduğunu belirten Yılmaz, "Özellikle part-time çalışma meselesi çok önemli. Bir şekilde bu alternatifleri artırmamız lazım. Hem çocuk yetiştirmek istiyorum hem de çalışmak istiyorum diyenlere bu imkanları sağlamamız lazım" dedi.
Bu arada ev hanımlarının yaptığı işlerin de küçümsenmemesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, istatistiklerden sorumlu bir Bakan olarak sadece bunları milli gelire dahil edemediklerini, bunun sıkıntısını yaşadıklarını ifade etti.
Türkiye'de 10 milyon civarında ev hanımı olduğuna dikkati çeken Yılmaz, bu insanların sosyal hayata katkılarının çok büyük olduğunu bildirdi.
- "Başörtüsü meselesine de değinmek isterim"
Bakan Cevdet Yılmaz, kadınların yönetici kadrolara dahil olmasını da çok önemsediklerini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Demokrasi de çok önemli. Hepimiz için önemli ama kadınlarımız için de çok önemli. Burada başörtüsü meselesine de değinmek isterim. Geçmişte maalesef başörtüsü, kadınların eğitim, çalışma hakları ve karar alma süreçlerine katılım hakkı anlamında ciddi bir engel olarak toplumumuzda yaşandı. Yine bu konuda da son dönemlerde attığımız adımlar, sağladığımız ilerlemelerle çok şükür toplumumuzun gündeminden çıkmış oldu. Kadınlarımız da artık sosyal hayata, ekonomik hayata, siyasi hayata çok daha rahat katılabilir hale geldiler. Bu konuda da katkı sağlayan herkese şükranlarımı sunmak istiyorum."