Uluslararası 23. Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi'ne katılmak üzere İstanbul'a gelen Cara, Mali'deki gelişmelere ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Mali'de, 2011 yılında "Bağımsız Azavad" devleti kurmak amacıyla başkaldıran ve ülkenin kuzeyini ele geçiren Tuareglerin 15 milyonluk ülke nüfusunun yüzde 1,5'unu oluşturduğunu söyleyen Cara, Tuareglerin 4 kabileden meydana geldiğini, bu kabilelerden de sadece birinin bağımsızlık istediğini belirtti.
Cara, ayrılıkçı Tuareglerin çok az olmalarına rağmen nasıl kuzey bölgesinin tamamını elegeçirebildiğinin şaşırtıcı olduğuna dikkat çekerek, şu bilgileri verdi:
"Tuaregler, Libya devrimi sırasında Muammer Kaddafi'nin yanında savaşıyorlardı. Fransa, Tuareglere Kaddafi'yi terketmeleri durumunda Mali'de bağımsız bir devlet kurma sözü verdi ve Libya'da savaşın seyri değişmeye başlayınca, Tuaregler yanlarında yüklü miktarda silahla Mali'ye geçtiler ve isyan başlattılar. Batı Afrika Tevhid ve Cihad Hareketi (MOJWA), Ensaruddin ve Mağrib el-Kaidesi (AQMI) adlı örgütler, kurulacak devletin İslamla yönetilmesi şartıyla ayrılıkçı Tuareglerin bağımsızlık girişimine destek verdi. Böylece aslında az olan ayrılıkçılar çok güçlendi ve beraber Kuzey bölgesini ele geçirdiler."
- "Fransa, istediği olmayınca müdahale etti"
"Fransızlar'ın gizliden deteklediği ayrılıkçı Tuareglerin, aslında laik bir devlet kurmak istediğine" değinen Cara, dolayısıyla kuzeyin kontrolünü sağladıktan sonra İslami örgütlerle aralarında anlaşmazlık çıktığını ve bu örgütler tarafından saf dışı bırakıldıklarını söyledi.
Cara, "Fransa Mali'de kuzey bölgesinin hiç de istemediği bir şekilde İslami grupların eline düştüğünü görünce duruma müdahale etti ve kuzey bölgesini 'terörist' dediği örgütlerden alarak buraya yerleşti, üstelik ayrılıkçı Tuareglerin Kidal kentinde yeniden örgütlenmelerine de izin verdi ve Mali hükümetiyle aralarında bir anlaşma yaptırarak, Tuaregler ile Mali arasında görüşmeleri başlattı" ifadelerini kullandı.
"Fransa, isyanı bastırdıktan sonra Mali hükümetine savunma antlaşması dayatmaya başladı, halk istemediği için henüz kabul edilmedi ancak eğer kabul edilirse ülkede her şey Fransa'nın kontrolüne girer" diyen Cara, Fransa'nın ayrıca ABD'nin de istediği kuzeydeki Tessalit bölgesinde bir üs kurarak bölgedeki en önemli startejik noktayı kontrol altına almak istediğini dile getirdi.
Cara, Mali'nin ülkedeki ayrılıkçı hareketlerin ve yabancı devletlerin neden olduğu istikrarsızlık ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle çokça sorunla başetmek zorunda kaldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Mali'deki problemlerin temelinde, özellikle kuzey bölgesindeki ekonomik durumun kötülüğü ve çok geniş bir alana dağılmış halkın iletişim sorunu ile ülke genelindeki iktisadi yetersizlik yatmaktadır. Bazılarının düşündüğünün aksine orada İslam'a karşı veya Tuareglere karşı da bir sorun yok. Zaten halkın yüzde 95'i Müslüman ve Tuaregler de her alanda rahatça hareket edebiliyor."
Fransa'nın bir zamanlar sömürgesi olan bu bölgeyi terkederken, kasdi olarak burada yaşayan Tuareg halkının yaşadığı toprakları Nijer, Mali, Cezayir, Çad ve Libya arasında bölerek her birini ileride çıkabilecek önemli bir sorunla başbaşa bıraktığına işaret eden Cara, ayrılıkçı Tuareglerin Kuzey bölgesi için kullandığı "testi" ya da "tencere" anlamına gelen "Azavad" isminin herhangi tarihi bir temele dayanmadığını, bu ismin bölge için ilk defa 1980'lerde Fransız bir yazar tarafından kullanıldığını ileri sürdü.
- Türkiye-Mali ilişkileri
Son olarak Fransa'nın Mali'de, askeri gücünü azaltma kararı vermesine rağmen hala yaklaşık 5 bin askerinin bulunduğunu ifade eden Cara, Türkiye-Mali ilişkileri konusunda ise "Kardeşimiz Türkiye'nin Mali'yle iyi ilişkiler kurduğunu görüyor ve seviniyoruz. İki ülke de elçilik açma, maden işletmeleri, ticaret, yardım ve eğitim faaliyetleri konusunda güzel adımlar attı ve umuyoruz ki ileride daha da güçlü ilişkiler kurarız" şeklinde konuştu.
Azavad Ulusal Kurtuluş Hareketi (MNLA), Ensaruddin, Mağrib el-Kaidesi (AQMI), Batı Afrika Tevhid ve Cihad Hareketi (MOJWA) ve diğer silahlı gruplar 2011 yılı sonundan başlayarak Mali'nin kuzeyinde bağımsızlık istemiyle bir isyan başlatmışlardı.
22 Mart 2012'de Mali Cumhurbaşkanı Amadou Toumani Touré cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir ay kala krizi yönetmedeki başarısızlığı gerekçe gösterilerek bir darbeyle devrilmişti.
Direnişçi grupların kuzeydeki Kidal, Timbuktu ve Gao şehirlerinin kontrolünü ele geçirmesi ve ardından Bamako'daki geçici hükümetin Fransa'dan yardım talep etmesi üzerine Fransa askeri bir müdahalede bulunmuştu.
