Merkezi Londra'da bulunan örgüt tarafından yayımlanan "Suç Değil Hak: Rusya'da Gösteri Özgürlüğü Hakkının İhlali" adlı raporda, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in iki yıl önce tekrar seçilmesinden bu yana yapılan siyasi değişiklikleri mercek altına aldı.
Örgütün Avrupa ve Orta Asya'dan Sorumlu Müdür Yardımcısı Denis Krivosheev, Rus parlamentosunun, toplumsal gösterilerle ilgili kısıtlayıcı düzenlemelerin ihlal edilmesini suç sayan bir tasarıyı onaylamak üzere olduğuna dikkati çekti.
Hükümetin başkent Moskova'da şubat ve mart aylarında düzenlenen gösterilerde sergilediği uzlaşmaz tutumun, Rusya'da gösteri düzenlemenin ve gösterilere katılmanın ne kadar zor ve tehlikeli hale geldiğini gösterdiğini belirten Krivosheev, "Rusya'da gösteri hakkı zaten uzun süredir kısıtlanmıştı. Şimdiyse tamamen kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya" dedi.
Tasarıya göre, tüm gösteriler için önceden izin alınması gerekiyor. İzin almayanlara ağır para cezası getiren tasarı, polise direnenlerin 15 gün gözaltında tutulmasına da olanak sağlıyor.
Gösterilerin keyfi biçimde yasaklandığına, göstericilerin güç kullanılarak gözaltına alındığına ve mahkemelerin gösteri hakkını koruyamadığına işaret edilen raporda, Moskova'da şubat ve mart aylarında düzenlenen 10 gösteriden yedisinde binden fazla kişinin gözaltına alındığı, yüzlerce kişiye de para cezası verildiği belirtildi.
Örgüt, gösteriler sırasında karşı görüşten kişilerin göstericilere fiziksel saldırıda bulunmasına izin verildiğine de dikkati çekti.
Rapora göre, 2013 ve 2014 yılları arasında Uluslararası Af Örgütü tarafından Moskova'da düzenlenmek istenen eylemlere izin verilmedi ya da gösterilerin uzak ve ıssız parklarda düzenlenmesi istendi.
Bağımsız bir grup tarafından yapılan inceleme, örgütün gösteri düzenlemek istediği yerlerden saatte 788 ila 5374 kişi geçerken, önerilen alternatif yerlerden geçenlerin saatte sadece 34 olduğunu ortaya çıkardı.
Krivosheev, "Rus yetkililerin kamu alanlarının kullanımı ve dile getirilen görüşler üzerinde tam kontrol sağlamaya çalıştığı açıkça belli oluyor. Rus mahkemeleri de ya buna karşı çıkamıyor ya da karşı çıkmak istemiyor. Gösterilerin yasaklanması, hükümeti eleştiren sivil toplum örgütlerinin kapatılması ve bağımsız medyanın sansürlenmesiyle muhalefet, insanların evleri ile sınırlanıyor. Rusya'nın pek de uzak olmayan geçmişini anımsatan uygulamalar, ülkenin geleceği için endişe veriyor" dedi.