Çiçek, Avusturya Federal Konseyi Başkanı Michael Lampel ile bir araya geldi. Çiçek'in makamındaki baş başa görüşmenin ardından heyetler arası görüşmeye geçildi.
Heyetler arası görüşmede konuşan Çiçek, Türkiye ve Avusturya'nın uzun tarihi ilişkilere sahip olduğunu, iki ülkenin geçmişte zaman zaman savaştığını, ancak Birinci Dünya Savaşı'nda da ittifak yaptığını söyledi.
İki ülkenin günümüzde dostane ilişkiler yürüttüğünü dile getiren Çiçek, işbirliğini her alanda geliştirmeye çalıştıklarını belirtti. Halkların birbirini ne kadar tanırsa ilişkileri zenginleştirmenin ve önyargıları kaldırmanın o kadar mümkün olacağını ifade eden Çiçek, kültür ve turizm ilişkilerinin bunda önemli rol oynadığını kaydetti.
Çiçek, Türkiye'nin AB'ye tam üye olmak istediğini ve bunun için çaba gösterdiğini de anlatarak, "Bu bizim stratejik tercihimiz. Üyelik iki tarafın da menfaatinedir" dedi. Avusturya'nın Türkiye'nin üyeliğine engel çıkarmamakla birlikte karşı olduğuna dair izlenimleri olduğunu dile getiren Çiçek, "Bunu aşmak için işbirliği içinde olmamız lazım. Avusturya'daki Türk varlığı işbirliğinin gelişmesi için fırsattır. Bunu iyi değerlendirmeliyiz" diye konuştu.
Cemil Çiçek, müzakere sürecinde yargı ve temel haklar ile adalet, özgürlükler ve güvenlik konularındaki başlıkların açılması için Avusturya'dan aktif destek beklediklerini söyledi.
Türk düşmanlığının bazı siyasetçiler için kendilerini topluma kabul ettirmede önemli faktör olduğuna dikkati çeken Çiçek, şöyle devam etti:
"Artık ülkeler düşmanlık yaparak bir yere varamaz. Son seçimde ırkçı ve radikal söylemler Avrupa ile ilgili tereddütleri beraberinde getirdi. Türkiye karşıtlığını anlamak mümkün değil. Alırken, satarken karşıtlık yok; ittifaklar içinde karşıtlık yok, birçok konuda yoğun işbirliği içindeyiz ama bazı siyasi söylemlerin Türkiye karşıtlığına oturtulması 21. yüzyılda kabul edilecek bir şey değil. Bu, Avrupa değerleriyle de bağdaşmaz."
Çiçek, AB'nin Türkiye'ye yönelik vize uygulamasını da eleştirerek, Türkiye'nin müzakere süreci ve Gümrük Birliği'nden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen kolaylık sağlanmadığını ifade etti. Bu konuda AB ile diyalog süreci başlatıldığını belirten Çiçek, "İnşallah üyelik süreci gibi 50 yıl sürmez, kısa sürede sonuçlanır" dedi.
Türkiye ile Avusturya arasındaki İşgücü Anlaşması'nın 50. yılı olduğunu da kaydeden Çiçek, Avusturya'daki Türkler'in kendi kimliklerini koruyarak yaşamasının önemli olduğunu vurguladı. Çiçek, Avusturya'daki Türkler'i entegrasyona teşvik ettiklerini, bunun yanında Türkler'in de kendilerini dışlanmış hissetmeden yaşaması gerektiğini belirtti. Çiçek, Avusturya'da akrabaları ve hemşehrileri bulunduğunu da söyledi.
TBMM Başkanı Çiçek, ulaşım serbestliği konusunda kolaylık sağlanmasını isterken, Türkçe'nin Avusturya'da bitirme müfredatına dahil edilmesi ve velayeti alınan Türk çocukların akıbetiyle ilgili bilgi verilmesinin beklentileri arasında yer aldığını iletti.
-"Önyargı bir kesimde var"
Lampel de Türkiye ile Avusturya arasında birçok alanda dostane ilişkiler bulunduğunu dile getirdi.
Türkiye'deki Avusturya yatırımlarının önemli seviyeye geldiğini anlatan Lampel, dün bir araya geldiği Avusturyalı iş adamlarının, Türkiye'de olumlu karşılandıklarını ifade ettiğini vurguladı.
Avusturya'da Türkiye'ye karşı önyargının belli bir kesimde olduğunu belirten Lampel, bunun Türkiye'ye gelen turist sayısından belli olduğunu söyledi. Avusturya'daki sağcı partilerin bütün yabancılara karşı tutum içinde olduğunu dile getiren Lampel, bu söylemlerin kamuoyuna yansımasında medyanın da rolü olduğunun altını çizdi. Lampel, bazı söylemlerin çarpıtıldığını ya da söylenmeyen ifadelerin yansıtıldığını ifade etti.
Bu durumun kabul edilemeyeceğini belirten Lampel, "Yabancılara nefret söylemine karşı herkes çaba göstermeli" dedi.
Lampel, kendi bölgesindeki belediyede ücretsiz Almanca dersi verildiğini ve Türkler ile Avusturyalılar'ın güzel işbirliği gösterdiklerini anlattı.
Michael Lampel, vize sorununun da olumlu sonuçlanacağına inandığını ifade etti.
Heyetler arası görüşmenin ardından Çiçek, Lampel onuruna öğle yemeği verdi.