Merkezi Londra'da bulunan ve işkence kurbanlarına tıbbi yardım sağlayan "Freedom from Torture" (İşkenceden Kurtuluş) adlı vakıf, "Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde İşkence Olarak Tecavüz" başlıklı raporunda, cezaevlerindeki gardiyanların kadın tutukluları cezalandırmak için tecavüzü kullandığını belirtti.
Örgüt, yaşları 18 ile 62 arasında değişen, cezaevlerinde toplu tecavüze uğradıktan sonra ülkelerinden ayrılarak İngiltere'den sığınma talebinde bulunan 34 kadının yaşadıklarına raporda yer verdi.
Raporda, kadınlardan birinin tecavüze karşı protesto gösterisi düzenlediği için gözaltına alınarak tecavüze uğradığı, bir diğerinin vücudunda ise toplu tecavüz ve işkence nedeniyle 68 yara izi bulunduğu kaydedildi.
Örgütte çalışan doktorlardan Juliet Cohen, "Kadınlara uygulanan cinsel şiddet ve işkence vakaları, tecavüzün Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki cezaevlerinde rutin olarak uygulandığını ortaya koyuyor" dedi.
Freedom from Torture Vakfı, güvenlik güçlerinin kadınların siyaset, insan hakları ve tecavüz hakkında konuşmasını engellemek için tecavüzü kullandığına dikkati çekti.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 1990'lardan bu yana çatışmalara sahne oluyor ve tecavüz ile cinsel şiddetin bu ülkede savaş silahı olarak kullanıldığı belirtiliyor.
Raporda adı Faith olarak verilen bir kadın, 2013'te Bas Kongo eyaletinde tecavüze karşı bir protesto gösterisi düzenledikten sonra güvenlik güçlerinin evini bastığını söyledi.
İngiltere'de travma sonrası stres bozukluğu tedavisi gören Faith, "Yeğenime tüm ailenin gözü önünde tecavüz ettiler. Sonra beni hapsettiler. Kaç kez tecavüze uğradığımı hatırlamıyorum bile. Cezaevinde cinsel tacize uğramak kadınlar için normal bir şey haline geldi. Askerler ve gardiyanlar kadınları insan olarak görmüyorlar. Herkes korkuyor. Korktukları için de susuyorlar" dedi.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti Hükümet Sözcüsü Lambert Mende ise örgütün daha fazla ayrıntı vermesi durumunda iddiaları yanıtlayacaklarını açıkladı.