Cumhurbaşkanı Gül'ün günlük programına sonradan eklenen ve basına kapalı olarak Çankaya Köşkü'nde gerçekleşen görüşme, yaklaşık bir saat sürdü.
Yılmaz, Köşk'ten ayrılırken basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Gül ile görüşmelerinde, 23 Mart'taki YGS sorularının açıklanmamasından duyulan rahatsızlığı dile getirdiklerini söyledi. ÖSYM'nin yaptığı sınavların soru ve cevaplarının 6495 sayılı kanunla Bilgi Edinme Kanunu kapsamı dışında bırakıldığını belirten Yılmaz, 23 Mart'taki sınavın sorularının sadece yüzde 20'sinin açıklandığını vurguladı.
Soruların açıklanması için daha önce ÖSYM'ye başvurduklarını anımsatan Yılmaz, "2 milyon öğrencinin geleceği söz konusu ama ne yazık ki ÖSYM Başkanlığı kendi yetkisinde olan bu konuda, yüzde 20'sini açıkladığını, diğerlerini açıklamayacağını, bunun gerekçesinin de soru havuzu oluşturmak olduğunu söylemişti. Biz hem eğitimcilerle hem de velilerle görüştüğümüzde bunun mantıklı bir açıklama olmadığını, özellikle son 15-20 yıldır soruların açıklandığını, idarenin her türlü eylem ve işleminin açık, şeffaf olması gerekmesi nedeniyle bunun makul bir sebep olmadığı belirtildi. Biz 2 milyon öğrencinin sesi olarak Cumhurbaşkanımız ile görüşmek için geldik" diye konuştu.
CHP'nin, 6495 sayılı kanunla ÖSYM'nin soru ve cevaplarının Bilgi Edinme Kanunu dışında bırakılması konusunda Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açtığına da işaret eden Yılmaz, Yüksek Mahkeme'de konunun henüz görüşülmediğini öğrendiklerini söyledi. Türkiye Barolar Birliği'nin ve eğitim sendikalarının da konuyla ilgili dava açtıklarını dile getiren Yılmaz, "Ne yazık ki ÖSYM Başkanlığı bu konuda diretiyor. Biz de bütün öğrenciler ve veliler adına, ÖSYM Başkanlığının soruların geri kalan yüzde 80'ini de açıklaması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
-"Bir soru bile hatalı olsa..."
ÖSYM'nin son yıllarda yaptığı sınavlarla ilgili soruların şifrelenmesi, hatalı olması gibi durumların mahkeme kararlarıyla tespit edildiğine değinen Yılmaz, "Bu şekilde açıklanmayarak hatalı soruların olup olmadığı anlaşılamamış duruma getiriliyor. Bir soru bile hatalı olsa bir öğrencinin 10 bin öğrenci geriye düşmesi veya 10 bin öğrencinin önüne geçmesine neden olduğu için bu çok önemli" değerlendirmesinde bulundu.
Öğrencilerin soruları göremedikleri ve kendilerini değerlendiremedikleri için baskı altında olduklarını dile getiren Yılmaz, "ÖSYM ile ilgili geçmişteki şaibeler"in de bu baskıyı artırdığını savundu. Cumhurbaşkanı Gül'e konuyu ilettiklerini vurgulayan Yılmaz, "Kendisi de bu konuyu araştıracağını, görüşeceğini ve bu 2 milyon öğrencinin ve velinin sesini dinleyeceğini söyledi. Umarım bu sesimizi ÖSYM Başkanlığı duyar, 2 milyon öğrencinin, aileleriyle birlikte 6-7 milyon insanımızın sorunu bu. Biz 14'ündeki ikinci aşama sınavlardan önce mutlaka soruların açıklanması gerektiğini düşünüyoruz. Kendisi de ilgileneceğine söz verdi" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Gül'ün ÖSYM Başkanlığı yetkilileriyle görüşeceğini, bu şüphelerin ve düşüncelerin iletileceğini söylediğini aktaran Yılmaz, "Bir ülkenin en yüksek makamında olan Cumhurbaşkanı tarafından da böylesi bir görüşün dile getirilmesi etkileyici olabilir diye düşünüyoruz" dedi.
-"Adalet Bakanı da yanlış olduğunu düşündüğünü söyledi"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a geçen hafta Adalet Komisyonu'nda sorunu ilettiğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
"Sayın Adalet Bakanı 'Ben de bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. Hükümete götüreceğim, bunun değiştirilmesi gerekir' dedi. Ama ben görüyorum ki ne o Torba Kanun'a 'Evet' diyen AKP milletvekilleri ne de Adalet Bakanı getirdikleri bu maddenin sonuçlarının nereye kadar gidebileceğini düşünmemişler. Adalet Bakanı'nın konuyu Bakanlar Kurulu'na götüreceğini duyduk ama umarım sınavlar yapılıncaya kadar bu sorular açıklanır"
CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse de soruların açıklanmasının ÖSYM'nin takdirinde olduğuna, düzenlemenin soruların açıklanmasını engellemediğine işaret ederek, "Sayın Cumhurbaşkanı, konuyla ilgili diğer ülkelerdeki uygulamaların nasıl olduğu konusunda bir araştırma yapıp, ÖSYM Başkanı ile bu konuyu özellikle görüşeceğini, çok sıcak bir ortamda ve bir öğrenci velisi anlayışıyla görüştü bizimle" değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası uygulamalar söz konusu olduğunda ÖSYM'nin son yıllarda yaptığı pek çok sınavda sorunlar yaşandığının göz ardı edilmemesi gerektiğini dile getirdiklerini aktaran CHP Uşak Milletvekili Yılmaz da "Soruların çalındığını, şifreleme iddialarının olduğunu, bazı soruların belli çıkar gruplarına verildiğini, bazı sınavların iptal edilmek zorunda kalındığını o nedenle de bir güven bunalımı olduğunu, diğer ülke örneklerindeki durum ile Türkiye'deki durumun karşılaştırılabilecek durumda olmadığını, şaibelerin ortadan kaldırılması açısından soruların açıklanmasının çok önemli olduğunu belirttik" diye konuştu.
