Sancak Dostları Platformu'nca Adapark'ta düzenlenen toplantıda konuşan Müezzinoğlu, Manisa'nın Soma ilçesinde 301 kişinin hayatı kaybettiği maden faciasında Türkiye'nin acısını paylaşan Bosna Hersek, Sırbistan, Hırvatistan ve Balkanlar'daki dostlarının, bu olayın hemen arkasından Balkanlar'ı etkileyen sel felaketiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.
Müezzinoğlu, "Biz birbirimizin dertlerini, sıkıntılarını, acılarını paylaşarak azaltma gayreti içinde olan bir anlayışın mensuplarıyız ki, yarınlarda paylaşarak büyüteceğimiz mutluluklarımız olsun istiyoruz" dedi.
Soma'daki maden faciasında ve Balkanlar'daki sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşların vefatları nedeniyle duyduğu üzüntüyü anlatan Bakan Müezzinoğlu, olaylar sonucunda geride kalan aile bireylerinin bütün sıkıntılarını çözebilmenin, paylaşma anlayışı güçlü olan milletlerin altından kolaylıkla kalkabileceği bir süreç olduğunu dile getirdi.
Müezzinoğlu, Bosna Hersek'teki sel felaketi dolayısıyla Başbakan Erdoğan'ın, hangi alanda ihtiyaç varsa giderilmesi yönünde AFAD'a talimatını anımsatarak, "Sağlık Bakanlığı olarak AFAD'ın çerçevesi içerisinde her türlü destek ve yardımı yapıyoruz. Fakat bütün buna rağmen ola ki bu hizmet ve yardımların dışında herhangi bir ihtiyaç varsa, gerek orada gerek Türkiye'de yine oradaki kardeşlerimizin yanında olacağımızı ifade etmek isterim" diye konuştu.
- "Geleceğe umut ve güvenle bakıyorsak bunu Atatürk'e borçluyuz"
Müezzinoğlu, Türkiye için Balkanlar'ın çok farklı bir anlamı olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bugün ay-yıldızlı bayrağımızın altında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan onur ve gurur duyuyorsak, geleceğe umut ve güvenle bakıyorsak, bu büyük milletin geleceğe ait muhasır medeniyet seviyesinin üzerindeki hedeflere koşma anlayışı varsa bunu Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e borçluyuz. Dolayısıyla milletçe, böyle bir Balkan çocuğu, Selanik'te doğmuş, Manastır'da eğitim görmüş, bu milletin İstiklal mücadelesinin liderliğini, Cumhuriyetin kuruculuğunu yapmış ve bize böyle onur ve gurur duyduğumuz bir ülkeyi bahşetmiş."
Bakan Müezzinoğlu, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) aracılığıyla Balkanlar'da birçok alanda olmak istediklerini ifade ederek, "Yalnız bize ait kültürel değerler değil oralardaki gençlerin iş edinmesi için balık vererek yerine balık tutmalarını öğretecek birçok projeye yine TİKA destek veriyor. Sağlık alanında yine TİKA önemli destek veriyor" şeklinde konuştu.
Sağlık Bakanlığı olarak Balkanlar'da tedavisi yapılamayan hastaların tedavilerini Türkiye'de gerçekleştirdiklerini dile getiren Müezzinoğlu, anlaşmalar dışında da sağlık hizmetine ihtiyaç duyan, tedavisi ülkesinde mümkün olmayan veya Türkiye'de bu süreci devam ettirmek isteyen 400 hastanın Türkiye'de tedavisini Dışişleri Bakanlığı kanadıyla yapmanın yasal düzenlemesini gerçekleştirdiklerini söyledi.
Müezzinoğlu, Balkanlar'da yürüttükleri çalışmalara ve desteklere ilişkin bilgi vererek, Sırbistan Başbakan Yardımcısı Rasim Ljajic'in kadın doğum servisiyle ilgili bir talebi olduğunu ve değerlendirmeleri yapacaklarını aktardı.
Balkanlar'ın her noktasında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini ifade eden Müezzinoğlu, "İstediğimiz tek şey, daha çok hak, adalet, kardeşlik, geleceğe umut ve güvenle bakabilmek. İstediğimiz, çatışma, ayrışma olmasın, çocuklar, kadınlar, gençler ölmesin ve yaşadığımız coğrafyalarda yarınlara, huzur içinde, güvenle bakalım. Bu anlamda Balkanlar çok acılar yaşadı. Bu acılardan çok önemli dersler de çıkardı" dedi.
- "AK Parti cumhurbaşkanı adayı konusunda en rahat parti"
Bakan Müezzinoğlu, konuşmasının ardından bir gazetecinin cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin sorusu üzerine, AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayı konusunda en rahat olan parti olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Adaylık konusunda da parti içi bütün dinamiklerinin görüşünü aldı. Bütün değerlendirmeleri almış ve büyük oranda yol haritasını belirlemiş bir siyasi parti. Tabii gönlümüz isterdi ki, muhalefet de bu anlamda kendi yönetimlerinin ve kamuoyunun 'Bunların bir yol haritaları var, muhtemelen şudur' diyebileceği bir noktada olsaydı, Türkiye kazanırdı ve seçim atmosferi, milletin aklında analiz yapılabileceği bir duruma gelebilirdi. Fakat inşallah önümüzdeki günlerde onlar da bu noktayı yakalar. Adalet ve Kalkınma Partisi açısından, kamuoyunun ve milletin önünde durmasının zor olduğu bir talep var. O da milletin büyük çoğunluğunun, sayın Başbakanımızın, Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adayı olması yönünde, önünde durulması zor bir talebi var. Bu talebi Genel Başkanımız değerlendirecektir, genel merkezimiz değerlendirecektir. Önümüzdeki günlerde de o talebin gereğini kamuoyuyla paylaşacaktır."
