Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

29. İl Müftüleri İstişare Toplantısı

29. İl Müftüleri İstişare Toplantısı

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-06-01 18:28:15

29. İl Müftüleri İstişare Toplantısı
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Din-i Mübin-i İslam'ın inanç, ibadet ve ahlak konularında halkımızı aydınlatmak öncelikli ödevimizdir. Diyanet personeli ayrım yapmadan herkesi kucaklamakla, herkese din hizmeti sunmakla yükümlüdür" dedi.

İşler, Diyanet İşleri Başkanlığınca kentteki otelde düzenlenen 29. İl Müftüleri İstişare Toplantısı'nda, son yıllarda dünyada ve Türkiye'deki değişim ve gelişmelere göre kurumun yapısı ve görev tanımlarının yeniden şekillendiğini söyledi.

Dünyada ve Türkiye'de dine ve dini kurumlara 20-30 yıl önceki bakışla, bugünkü bakış arasında kıyas kabul etmeyecek derecede farklılık oluştuğunu aktaran İşler, şunları kaydetti:

"Din ve din olgusu giderek artan şekilde toplumların hayatlarında varlığını güçlendirerek devam etti. Din, dünyada yükselen değer haline geldi. Gelinen noktada başta halkımız olmak üzere batıdaki vatandaş ve soydaşlarımızdan, Avrasya coğrafyasındaki dindaşlarımıza, Afrika kıtasındaki kardeşlerimizden, Orta Doğu'ya kadar tüm İslam coğrafyasının Diyanet İşleri Başkanlığından ve siz güzide mensuplarından çok farklı beklentileri ve giderek artan şekilde talepleri oluştu."

- "Günümüzde yönetim artık sanat, ilim dalı olarak ele alınmaktadır"

İşler, Diyanet İşleri Başkanlığının topluma sunduğu hizmetler, hem yeni kanun hem de çağın gelişen ve değişen şartları göz önünde bulundurularak tespit edildiğini belirtti.

"Şüphesiz kurulduğu günden bugüne dini-manevi alanda kamu hizmeti sunan Diyanet İşleri Başkanlığı beklentileri hesaba katan hizmet politikasını oluşturmak durumundaydı" diyen İşler, şunları kaydetti:

"Bugün bunu büyük ölçüde oluşturmuş durumdadır. Sayısı 100 bini çoktan geçmiş, personeliyle sadece ülke sınırları içinde değil, dünya çapında hizmet yürüten ve büyük bir teveccühe mazhar olan bu güzide kurumumuz, söz konusu beklentilerin karşılanması noktasında stratejik yönetim yaklaşımını benimsemiş, merkezle taşra teşkilatları arasındaki koordinasyon ve uyuma ayrı önem vermiştir. Bu yönetim anlayışının gereği hizmetlerin ve faaliyetlerin daha etkili, kaliteli, planlı ve sonuç odaklı yürütülmesi ilkesini benimsemiştir.

Günümüzde yönetim artık bir sanat, bir ilim dalı olarak ele alınmaktadır. Şüphesiz, stratejik yönetime uygun hareket eden kurumların, başarılı uygun hareket etmeyenlerin ise başarısız olacakları aşikardır."

İşler, Mardin'de 4 gün sürecek toplantının özellikle merkez ve taşra arasındaki uyumun tekrar gözden geçirilmesi açısından büyük önem arz ettiğini anlattı.

"Toplumun dini, ahlaki ve manevi değerlerini sürekli ayakta tutan, bütün insanlığın barış ve huzuruna katkı sağlayan Din-i Mübin-i İslam'ı öncelikle insanımıza anlatmak gibi mesuliyeti çok ağır bir vazife bugün her şeyden önce siz değerli müftülerimizin uhdesindedir" ifadesini kullanan İşler, şöyle devam etti:

"Ülkemizin dini manevi alanlardaki engin tecrübesini ve bu alandaki ilmi birikimini en başta milletimize taşımak gibi ağır bir mesuliyet ve sorumluluk omuzlarımızın üzerindedir. Zira milletimizin dini manevi hayatını yönlendirip yönetmekle, imar etmekle görevliyiz. Her il müftülüğümüzün hemen hemen pek çok ülkenin Diyanet İşleri Başkanlığı kadar çok yapması gereken işi vardır.

En son Soma'da yaşanan faciada ve Bosna Hersek'te meydana gelen sel felaketinde görüldüğü üzere aziz milletimizin dini ve hayri hizmetlere gönüllü gösterdiği teveccüh, verdiği destek her türlü takdirin üstündedir. Ayrıca sivil toplum kuruluşlarımızın sadece ülke sınırları içinde değil, artık bütün dünyada hizmet veriyor olması da kayda değer bir husustur. Belirttiğim tüm bu hususlar, ülkemizdeki mevcut potansiyelin farkında olmamız açısından gerçekten çok önemlidir."

- "Kendimizi sürekli geliştirmeliyiz"

İşler, sözlerini şöyle tamamladı:

"Değerli il müftülerimiz, hedeflerimizi yüksek tutmak zorundayız. Artık yüce hedeflerin insanları olmak durumundayız. En başta çağın gelişen ve değişen imkanlarını kullanarak ülkemizde hizmet ulaştırdığımız insan sayısını giderek artırabilmenin yol ve yöntemlerini yeniden düşünmeliyiz. Sunduğumuz hizmetlerin niteliği üzerinde çalışmalı, 'nasıl daha nitelikli hizmet sunabiliriz' sorusuna cevaplar aramalıyız. Bilgimizi ve birikimimizi sürekli yenilemeliyiz. Kendimizi sürekli geliştirmeliyiz. Din-i Mübin-i İslam'ın inanç, ibadet ve ahlak konularında halkımızı aydınlatmak öncelikli ödevimizdir.

Diyanet personeli, ayrım yapmadan herkesi kucaklamakla, herkese din hizmeti sunmakla yükümlüdür. Alevisiyle, Sünnisiyle, Caferisiyle, Nusayrisiyle, yaşlısıyla genciyle, kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla, engellisiyle toplumun tüm kesimlerine din hizmetlerini ulaştırmalıyız."

(Devam edecek)

SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara