Anma töreninde, Vişegrad'daki tarihi Sokullu Mehmet Paşa Köprüsü'nden Drina Nehri'ne dualar eşliğinde 3 bin gül atıldı, Bosna Hersek milli marşı söylendi.
Vişegrad 92 Derneği Başkanı Hediya Kasapoviç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her sene mayıs ayının son cumartesi gününde, kaybettikleri yakınlarını bu şekilde andıklarını söyledi.
Seneler geçmesine rağmen acının dinmediğini belirten Kasapoviç, "Zaman her şeyin ilacı derler ama bizim için öyle değil. Tüm dünya Vişegrad'da ne olduğunu biliyor. İnsanlar öldürüldü, diri diri yakıldı, toplama kamplarında hayatını kaybetti. Bu acı hiçbir zaman dinmez. Olaylardan 22 sene sonra şehir sokaklarında savaş suçlularını özgürce dolaşırken görüyoruz ve sanki dün yaşanmış gibi her şey yine gözümde canlanıyor" diye konuştu.
Bosna Hersek İslam Birliği Vişegrad Meclis Başkanı Bilal Memişeviç de savaşta, henüz 18 yaşındayken, anne ve babasını kaybettiğini söyledi. Vişegrad ve katliam yaşanan diğer şehirlerde en büyük sorunun doğruların bastırılma çabası olduğunu vurgulayan Memişeviç, Vişegrad'da korkunç bir katliam yaşandığını, fakat bazılarının bunu hiçbir şekilde kabullenmediğini belirtti.
Savaş kurbanların en azından bir özrü hak ettiğini kaydeden Memişeviç, "Üzüntümüzü paylaşabilsek hepimiz için daha kolay olacak. Kimseden önümüzde eğilmesini beklemiyoruz ama en azından bir özrü hak ettiğimizi düşünüyorum. Kurbanlar özrü hak ediyor" dedi.
Uluslararası toplumun gözleri önünde, Bosna Hersek'te tam 3,5 yıl süren ve birçok katliamın işlendiği savaş, 1995 yılında imzalanan Dayton Barış Antlaşması ile sona erdi. Savaş boyunca, yüzbinlerce insan hayatını kaybetti, milyonlarca insan evini terk etmek zorunda kaldı, 50 bine yakın kadına tecavüz edildi. Savaş öncesinde, nüfusunun büyük çoğunluğunu Boşnaklar'ın oluşturduğu Vişegrad şehrinde ise neredeyse hiç Müslüman bırakılmadı.
