CHP'den yapılan yazılı açıklamaya göre, CHP Gençlik Kolları İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Koç, gençlik kollarının, CHP'nin her zaman itici gücü, insan kaynağı ve mücadele odağı olduğunu belirtti.
CHP Gençlik Kolları üyelerinin 1980 döneminde de demokrasi mücadelesi verdiklerine değinen Koç, "Ama yılmadan, 1980'in getirdiği o karanlık günleri de aşarak tekrar bugünlere geldik. Bugün farklı mı manzara? Bugün farklı değil manzara. Yani faşizmin apoletlisi, apoletsizi olmaz. Yani dünkü apoletli faşizme karşı mücadele ederken bugün çok daha tehlikeli bir boyutta demokrasinin bütün kılcal damarlarını köreltme yolunda giden, demokrasiyi elde ettiği çoğunlukla yani demokratik hak ve özgürlükleri kullanarak demokrasiyi tahrip etme, yok etme eylemine girişen karanlık bir apoletsiz faşizmle karşı karşıyayız. Bu mücadelede sadece sizler değil, yarın tekrar aramıza katılacak olan arkadaşlarla da bu çemberi büyüterek bunu sürdürmek zorundayız" ifadelerini kullandı.
Koç, demokrasinin bir çoğunluk rejimi olduğunu vurgulayarak, demokrasilerde üç büyük tehlike olduğunu savundu. Bunların "ırk temelinde bir baskı oluşturma, inanç temelinde bir baskı oluşturma ya da sınıf temelinde baskı oluşturmaya dönük demokrasiye tahrip kalıpları döşemek" şeklinde özetlenebileceğini belirten Koç, şunları kaydetti:
"Bunların hepsini bugün Türkiye'de kendi sağda veya solda konuşlandıran siyasi hareketlerin içinde de temel öge, onları var eden siyasi ana tema olarak maalesef görüyoruz. İktidarın başında biliyorsunuz inanç temeli siyaset yapmayı kendi referans alan ve bu doğrultuda çarpık çurpuk elde ettiği medya gücüyle, elde ettiği demokrasinin demin tarif ettiğim tüm kanallarını tıkayarak kendi görüşünü eğitimden sosyal yaşama, topluma dayatmaya çalışan bir yapı var. Bu yapı, tekil bir yapı değil. Bir koalisyon. Bu koalisyonun içerisinde ilk kuruluşundan itibaren neler yer aldı? Kafasının arkasında ülkeyi din temelli, inanç temelli bir yapıya doğru sürüklemeyi kendine rehber edinenler, ana çekirdeği oluşturdu. AKP'yi tarif ediyorum. Bunların yanına Türkiye'yi çeşitli etnik ayrımları tane tane sayarak söylemiyorum ama iki temel ögeyi söylüyorum.
Türk ve Kürt kardeşlerimizin birlikte oluşturduğu, anti-emperyalist bir mücadeleyle kurdukları bu Cumhuriyeti etnik temelde ayrıştırmayı kafasının arkasına koyanların AKP içerisinde o koalisyonda yer aldıklarını kuruluşundan itibaren görüyoruz. Başka; 1980 öncesinde demin söylediğim o mücadeleden gelip 1980 sonrasında bir miktar hızardan geçirilenler, yeni dünya düzeninin ekonomik olanaklarıyla tanışanlar, yani eski devrimci gelenekten gelip kendilerini sonra liberal kulvara atarak orada iş tutmaya çalışanlar..."
Haluk Koç, artık muhalefet için değil iktidar için siyaset yapmak zorunda olduklarına dikkat çekerek, "Önce buna biz inanacağız ondan sonra etrafımızı inandıracağız. Ben bir hayalden, ütopyadan bahsetmiyorum. Fetret dönemine girecek bir AKP var karşımızda. Bir sürü unsur Genel Başkanının bir şekilde orayı boşaltmasından sonra parti içi iktidara çeşitli taht oyunlarıyla şu dizideki gibi yürümek isteyen bir sürü grup var. Yani AKP'nin önümüzdeki dönem seçimlerine, genel seçimlerine daha farklı bir konjonktürde gideceğini hep beraber görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Koç sözlerini, Nazım Hikmet'in "Hiç unutmayın gençler siz adımlarınızı tarihin akışına uyduran, temelleri çökmüş emperyalizme vuran ve yarınları kuranlarsınız, kuracak olanlarsınız. Onun için apoletlisi, apoletsizi o duvar, o duvarınız vız gelir bize, vız gelir size" dizeleriyle bitirdi.
- Gürsel Tekin
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin de 1984'te CHP Gençlik Komisyonu Başkanı olarak siyasete başladığını hatırlattı. O dönemin koşullarını "olağanüstü" olarak tanımlayan Tekin, 12 Eylül darbesinin oluşturduğu baskıcı anlayışta hiç kimsenin gelmediğini, ailelerin çocuklarını göndermediğini vurgulayarak, o dönemde yaşadıklarını paylaştı.
CHP'li gençlerle gurur duyduğunu belirten Tekin, "Size güveniyoruz. İçe dönük mücadeleden uzak durun. Olabildikçe dışa dönük mücadele edin ve kritik dönemlerde ana kademelere bırakmayacak eylemler yapmalısınız" ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir süre önce ifadeye çağrılmasına değinen Tekin, şunları kaydetti:
"Genel Başkanımıza yapılan bu muameleden dolayı ben binlerce genci TBMM önünde görmek isterdim. Efendim, dayak yiyoruz, sopa yiyoruz, gaz yiyoruz. Bu mazeretler yoktur gençlikte. Bakın eski ağabeylerinize, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde onlarca insan hayatını kaybetti. Hiçbirisi efendim, gaz mı gelecek, kurşun mu gelecek demedi. Hatta idam sehpalarına giderken gülerek gittiler. Genç olmanın özelliği de bu olmalı. Eylem, eylem, eylem sizleri de büyütür, partiyi de büyütür."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyhan Erdoğdu ise bugün Taksim Gezi Parkı odaklı olayların yıl dönümü olduğunu anımsattı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu da Türkiye'nin bugün artık altın çağını gelecekte arayan bir ülke olmadığını, geçmişte arayan bir ülke haline getirildiğini savundu.
Türkiye'nin 500-600 yıl önceki esaslara, değerlere dönük bir ülke haline getirmeye çalışıldığını ileri süren Loğoğlu, gençlerin ve kadınların bu duruma "dur" diyeceğini belirtti.
Loğoğlu konuşmasında, "Ben iki noktaya daha değineceğim; birisi biraz duyuru şeklinde ama bir tanesi şu; hep duyarız. Yani parti içinde çekişmeler oluyor, şu oluyor bu oluyor. Ben onu şu şekilde formüle etmek istiyorum; parti adına çalışırken birbirinize bakmayın. Daima ileri ve Atatürk'ün birçok resminde olduğu gibi yukarı bakın. Gelecek hep ileride ve yukarıdadır. Birbirimize baktığımız zaman birbirimize saygı duyarız, severiz, sevmeyiz ama enerjimiz içe dönük olarak harcanır. Oysa yapacağınız çok önemli işler var. Bu partinin tüzüğü var, programı var, idealleri var, değerleri var. Onlara sahip çıkacaksınız. CHP'ye sahip çıkacaksınız ve bu ülkeye hizmet edeceksiniz" ifadelerine yer verdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 7 Haziran'da Almanya'da bir toplantıya katılacağını belirten Loğoğlu, yurt dışında yaşayan herkese toplantıya katılma çağrısında bulundu.
CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız, yarın da sürecek toplantıda hem siyasi gündeme dair konuları hem de yeni örgütlenme modellerine dair konuları görüşeceklerini bildirdi.
