Akköz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Beyşehir Gölü'nün doktora çalışması olduğunu ve kendisinden sonra da bazı meslektaşlarının gölle ilgili farklı alanlarda çalıştığını söyledi.
Göldeki su kalitesi üzerine çalışmalar yaptığını belirten Akköz, daha önce buradaki problemlerden birinin su sıkıntısı olduğunu ifade etti. Fakat son yıllarda yapılan derivasyon tüneliyle su seviyesinin kontrol altına alındığını dile getiren Akköz, şunları kaydetti:
"Şu anda Beyşehir Gölü'ndeki en ciddi problem tür azalmasıdır. Göldeki balık çeşidi 20'lerden 6-7'lere geriledi. 1998 yılında doktora yaptığımız dönemde 8 civarında balık türü vardı. Şu anda biraz daha düşmüş durumda. Göldeki ekolojik dengede bozulma var. Bu yeniden düzeltilebilir mi? 22 tür tekrar kazandırılabilir mi? Bu çok mümkün olmayan bir şey ama en azından kötüye gidiş durdurulup biraz daha iyişleştirilmesi mümkün. Önlemler ve ciddi çalışmalarla rehabilite edilebilir. Bu bağlamda çalışmalarımız olacak. Zaten ülkemiz de Beyşehir'e kayıtsız değil. Geçmişte burada yönetim planı hazırlandı. Fakat bunlar yetmiyor. Yönetim planı şu anda hedefine ulaşmadı. Bu bağlamda bununla ilgili devletin ciddi öngörüleri var. Özellikle üniversitemiz bu konuda büyük ekipmana, bilgi donanımına sahip. Fiziksel imkanlarımız yüzde 50'nin üzerinde. Gerekli destek sağlandığı, imkanlar aktarıldığı zaman burada o tip çalışmalar yapılabilir."
- "İlçedeki kuruluşlar ve yöre halkı da destek vermeli"
Akköz, ilçedeki sivil toplum kuruluşları ve yöre halkının da katkısıyla göldeki iyileştirme çalışmalarının daha verimli geçeceğini aktardı.
Korumayı da bilinçli yapmak gerektiğini vurgulayan Akköz, "Koruyarak kullanmaktan yanayız. Eğer yasaklar varsa uyulacak, iyileştirmeler varsa bu el birliğiyle yapılacak. Merkezi hükümet de onlara gereken desteği sağlayacak. O zaman çevresel problemler çok daha kolay aşılır" diye konuştu.