Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Yardımcısı Arınç, Bursa'da

Başbakan Yardımcısı Arınç, Bursa'da

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-05-31 09:59:26

Başbakan Yardımcısı Arınç, Bursa'da
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Taksim'de, Gezi Parkı'nda veya o çevrede başlatılan ama sonunda insanlarımızın ölümüne yol açan, bir kısmının ölümcül yaralar almasına yol açan, kamu mallarının tahrip edilmesine yol açan ve bize acılar getiren o olayların anılacak bir tarafı yok ama üzüntüyle hatırlayabiliriz" dedi.

Kestel Belediye Başkanı Yener Acar'ı makamında ziyaret eden Arınç, yaptığı konuşmada, 30 Mart'ta görevine yeniden seçilmesinden dolayı onu tebrik ederek başarılar diledi.

Bu ilçeye daha önce geldiğinde, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) konutlarının anahtarlarını hak sahiplerine teslim ettiğini hatırlatan Arınç, "Bence TOKİ'nin başarılı uygulamaları içinde Kestel örneğini sayabiliriz, nadir, başarılı örnekleri içinde Kestel'i en güzel bir yere koyabiliriz. Kestel'de inşallah daha güzel işler yapacağız. Belediyemizle kamu yatırımları itibarıyla her zaman Başkanımızın yanında, desteğinde olacağız" değerlendirmesinde bulundu.

Bir gazetecinin, Gezi Parkı'nda olayların başlamasının üzerinden bir yıl geçtiğini anımsatması üzerine Arınç, bunun anılacak, övülecek bir yanının bulunmadığını söyledi.

Söz konusu süreçte acı ve üzüntü verici olaylar yaşandığını dile getiren Arınç, şöyle devam etti:

"Başlangıcından itibaren sürecin içinde bulunan bir arkadaşınız olarak Taksim'de, Gezi Parkı'nda veya o çevrede başlatılan ama sonunda insanlarımızın ölümüne yol açan, bir kısmının ölümcül yaralar almasına yol açan, kamu mallarının tahrip edilmesine yol açan ve bize acılar getiren o olayların anılacak bir tarafı yok ama üzüntüyle hatırlayabiliriz. Orada başlayan ve süreç içinde bütün Türkiye'nin hatta bütün dünyanın, çok iyi biliyorum ki uluslararası basın kuruluşları sanki çok önceden bazı şeyleri haber almışlar gibi Taksim Meydanı'nı gören yerlerde konuşlandılar ve hayatlarında hiçbir yerden 10 dakikadan fazla canlı yayın yapmayan yayın kuruluşları saatler boyunca savaş muhabirlerinin eşliğinde Türkiye'de bir olağanüstülük yaşandığını ispatlamaya gayret ettiler."

- "Tekrar bu tür olayların yaşanmasını arzu etmem"

Olayları her yönüyle tahlil ettiklerini vurgulayan Arınç, bu konuda çıkardıkları dersler olduğunu anlattı.

Herkesin görebileceği noktalar da bulunduğunu ifade eden Arınç, "Bunları burada tekrar konuşmayacağım ama 31 Mayıs'ı ile 1, 2, 3, 4, 5 Haziran'ı ile yaşanan olaylar Türkiye'ye çok şey kaybettirebilecekti ama hükümetimizin kararlı ve olayları yatıştıran, olayların daha da büyümesini engelleyecek güvenlikli yönetimi sayesinde amacına ulaşamadı" ifadesini kullandı.

Arınç, 3-5 ağaç bahane edilerek başlayan süreçte daha sonra acı olaylar yaşandığını belirterek, Türkiye'nin her yerine sirayet ettiğini söyledi.

Bu gelişmeler sırasında sosyal medyanın nasıl kötüye kullanıldığı ve insanların suç işlemeye nasıl tahrik edildiğinin de görüldüğüne dikkati çeken Arınç, şöyle konuştu:

"Olayların içinde müdahil olarak bulunan bir arkadaşınız olarak söyleyeyim, tekrar bu tür olayların yaşanmasını arzu etmem. Bu ve buna benzer olaylar, Türkiye'nin huzur ve esenliğine, Türkiye'nin barışına, ilerlemesine, büyümesine, güçlenmesine hizmet etmez. Türkiye, demokratik bir ülkedir, hukuk devletidir. Herkesin toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkı vardır. Bunun için izin almasına da gerek yoktur. Sadece elbette hukuk çerçevesinde, kırıp dökmeden, yasa dışı örgütlerin silahlı eylem alanı haline getirmeden, insanların mal ve can güvenliğine hiçbir zaman tehdit oluşturmadan bunların yapılması gerekir. Eğer bugün bu olayı hatırlayacaklar varsa bence herkesin aldığı derslerden yola çıkarak bugünü yine cana, mala, zarar verebilecek bir noktaya getirmeden sadece belki o günün hatırasını barışçı yöntemlerle ortaya koymak gerekir. Dün Sayın Kılıçdaroğlu'nun sözünü ben doğrusu önemsiyorum. Bir yıl önce öyle demiyordu ama bugün çok güzel bir şey söylüyor; 'Hiç kimse yasa dışı örgütlerin faaliyetine izin vermesin, eğer yüzlerini gizleyenler varsa bunları teşhir etsin, bunlarla birlikte olmasın.' Bir yıl öncesi konuşulmayan ama bir yıllık süreçte herkesin aldığı derslerden bugün ben de söylüyorum ki yine oralarda yasa dışı eylem yapmak, ortama zarar vermek, Türkiye'nin imaj ve itibarını zedelemek isteyenler olabilir. Güvenlik güçleri elbette gereğini yapar ama hiçbir masum vatandaşımızın, hukuk ve kanun ve nizamlar dışına çıkmadan hareketlerini bitirmesi gerekir."

(Sürecek)

Haber Ara