Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Zaman yazarı, hükümet o tabiri İmralı'dan aldı, dedi!

Zaman Gazetesi yazarı Mümtazer Türköne bugünkü yazısında paralel yapı iddilarını eleştirirken hükümetin bu tabiri Abdullah Öcalan'dan aldığını belirterek eleştirdi...

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-05-29 02:06:28

Zaman yazarı, hükümet o tabiri İmralı'dan aldı, dedi!

Zaman Gazetesi yazarı Mümtazer Türköne "‘Paralel devlet’ öyle olur mu?" başlıklı yazısında, paralel devlet iddilarını kaleme aldı. 17 Aralık yolsuzluklu operasyonuyla başlayan süreçle, Türkiye'de siyasi ve toplumsal arenada geniş yankı uyandıran olayların sonucunda tansiyon yükselmişti. Savcıların harekete geçmesiyle birlikte paralel yapıyla ilgili kanıtlara bir bir ulaşılmış ve hukuki adımlar atılmaya başlanmıştı. Devlet içindeki bu örgüt iddiları tartışmaları da körükledi. Köşe yazarları, iktidar, muhalefet, spor dünyası, eski siyasilerle tartışmaların içinde kendini buldu. Türköne bugünkü yazısında "paralel yapı" iddilarını komik bulurken topu Abdullah Öcalan ve hükümete attı.

İşte Türköne'nin yazısında paralel yapıyla ilgili yaptığı İmralı vurgusu:

Bir yapılanmanın, yani teşkilatın devlete paralel olması için, devlete ait yetkilere göz dikmesi lâzım. Devletin biricik, benzersiz yetkileri ise egemenliği şahsında ve kurumlarında temsil etmesinden kaynaklanıyor. Kanun çıkartmak, çıkarttığı kanunu uygulamak ve uymayanları cezalandırmak ve bunun için zor kullanmak hak ve yetkisi sadece devlete ait. Bu yetkileri kullanmaya niyetli birileri çıkarsa ona paralel devlet adını verebiliriz. Bugünlerde Diyarbakır-Bingöl karayolunda böyle bir gücün ortaya çıktığı anlaşılıyor. Yol kesip kimlik kontrolü yapmak, vergi ve asker toplamak, yargılama yapmak, kararını silah zoruyla icra etmek gibi devlete has işlerle meşgul olanlara “paralel devlet” diyebilirsiniz. “Paralel devlet”, “bütün iktidar Sovyetlere” tezi ile tarihe geçmiş Marksist-Leninist bir teori. PKK yıllardır bu teorinin pratiğini yaptı. Nitekim, Hükümet yolsuzluk soruşturmaları ile boğuşurken bu tabiri İmralı’dan ödünç alıp bir savunma silahı olarak kullanmaya başladı.

Dicle Üniversitesi Rektörü Profesör Ayşegül Jale Saraç’ı, birkaç kere umuma açık toplantılarda nazik, makul ve empati kurabilen bir üniversite yöneticisi olarak tanıdım. “Paralel devlet” zırvalarına çok mesaî harcayanlara ev ödevi olarak basit bir soru: İki dönemdir üniversiteyi yöneten bir rektör, neden devlete paralel bir yapı oluşturup, devlete ait yetkileri bu yolla kullanmaya kalksın? Zaten kullanmıyor mu?


YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

Haber Ara