Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 160 civarında Türk Kızılayı gönüllüsünün Suriye sınırındaki kamplarda görev aldığını söyledi.
Bölgede 50'ye yakın araçla hizmet verdiklerini anlatan Akar, "Sadece biz değil orada hizmet veren Türkiye Cumhuriyeti görevlileri gerek Sağlık Bakanlığı, AFAD, Milli Eğitim Bakanlığı, üzerlerine düşen görevleri yapıyor" dedi.
Kamplarda 250 bin Suriyelinin bulunduğunu belirten Akar, şöyle konuştu:
"Esas önemli olan bu 250 bin dışındaki, dışarıda olan Suriyeliler. Bunların içinde de rahat olan var, olmayan var. Onlara da elimizden geldiği kadar bölgelerimizdeki şubelerimiz vasıtasıyla yardım etmeye çalışıyoruz. Sivil toplum örgütleriyle ortaklık kurarak yardım etmeye çalışıyoruz. Mesela kış şartlarında ortada kalmasınlar diye İstanbul'da Valilik işbirliğiyle kendimize ait afet deposunu çadır kent haline getirdik. Yaklaşık 600 kişi orada. 200 kişi Pendik'teki gençlik kampımızda. Başka illerimizde ağırladığımız yerler de var. Yatılı olarak barındıramadığımız ama yiyecek ve giyim yardımlarını ulaştırdığımız bölgeler de var."
- "Türkiye olmasaydı, emin olun ki Suriye içinde kitlesel ölümler olabilirdi"
Türk Kızılayı'nın Suriye sınırındaki sıfır noktası operasyonlarını da önemsediğini vurgulayan Akar, "Suriye sınırı boyunca 12 noktamız var, o noktalardan devamlı Suriye'nin içine insani yardım malzemelerini sevk ediyoruz. Her gün taze ekmek, yiyecek, sebze meyve, çocuk maması, çocuk bezleri, kadın çocuk ihtiyaç malzemeleri, ilaç gönderiyoruz. Sadece gönderdiğimiz un miktarı 80 bin ton civarında, binlerce tırla taşıdık. Türkiye olmasaydı, emin olun ki Suriye içinde kitlesel ölümler olabilirdi" ifadelerini kullandı.
- Kızılay Kart ile rehabilite
Kızılay Kart uygulamasını Suriye kamplarında uyguladıklarını açıklayan Akar, kartlara belli bir miktar para yüklediklerini dile getirerek, "Bu kartları sınırlıyoruz, bu kartla içki, sigara veya bir başka tüketim maddesi alınamıyor ama gıda maddesini alabiliyor. Yağ, pirinç, nohut, sebze gibi birçok gıda malzemesini alıyor" dedi.
Akar, nakdi yardımları gıda alıp dağıtmak yerine Kızılay kartlara yüklediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Vatandaş gidip marketten istediği malzemeyi alıyor, insan onurunu koruyan bir anlayışla alışverişini yapıyor. Kimse onun yardım aldığını anlamıyor. Suriye kampında da bunu uyguluyoruz. Dünya Gıda Programıyla anlaştık. Dünya Gıda Programı bunu finanse ediyor ve ayda kişi başına 80 lira ödüyoruz. Ay başında 40 lira, ortasında da 40 olmak üzere 2 yükleme yapıyoruz. 5 kişilik bir Suriyeli aile 400 liralık bir gıda yardımı almış oluyor. Bunlarla insanlar çadır kentlerin ve konteyner kentlerin bahçelerinde bulunan çeşitli marketlere gidiyorlar, istedikleri gıda malzemesini alıp götürüyorlar. Pişirme aparatları verdik. Çadırlarında pişiriyorlar. Psikososyal açıdan da rehabilite ediliyorlar. Kadınlar yemek pişirme eylemi içine giriyor. Bu insanlar da rehabilite edilmiş oluyor."