Bahçeli, Kastamonu'nun Bozkurt ilçe Belediye Başkanı Bozkurt Ekeş'i ziyaretinin ardından belediye binası önünde vatandaşlara hitap etti. Bahçeli, her siyasi parti gibi partilerinin de yaptığı toplantılarda seçimler sonrası iki önemli siyasi olayla karşı karşıya kalacağını söylediklerini belirterek, "Bu siyasi olaylarla Haziran 2015'ten itibaren Türkiye'nin siyaseten geleceğinin belirleneceği ve yeniden şekilleneceği bir ortamın oluşacağı kanaatiyle cumhurbaşkanlığı seçimi ve en geç 7 Haziran 2015, 25. dönem milletvekilliği genel seçimlerinin önemi üzerinde durarak, bir yönüyle mahalli idareler seçimlerindeki hizmetin nasıl olacağı, diğer yönüyle ülkenin sosyo ekonomik sorunlarının neler olduğu, nasıl oluşacağı" diye konuştu.
Mahalli İdareler Seçimlerinin bittiğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Tartışmalar devam etmektedir. Ama Mahalli İdareler Seçim sonuçları üzerinden önemli bir vurguyu yapmakta da hiç bir mahsur yoktur. Bunlardan bir tanesi devletin tüm imkanlarını kullanarak her yolu deneyerek cumhurbaşkanlığı seçimini her şeyden daha fazla önemseyerek, Türkiye'de yine kamplaşmayı, cepheleşmeyi, tartışmayı ve gerilim stratejisini öne çıkartarak sürdürülen bir mücadele... Aziz milletimiz özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermiş kardeşlerimiz küçük de olsa bir uyarıda bulunmuş. Mevcut siyasi iktidarın oyunu 2 milyon 100 bin aşağı çekerek, 'gelin bu seçimden bir ders çıkartın, gelin önümüzü daha aydınlık, daha huzur ve daha barış içerisinde görebilme fırsatını bulabilelim' diye yapmış olduğu uyarı Sayın Başbakan tarafından fark edilmez ve görmezden gelinmez bir şekilde yine bildiğini okurcasına bir davranışın devamına sebebiyet vermiştir."
Devlet Bahçeli, yerel seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin tam aksine 2 milyon 300 bin oy arttırarak yüzde 17,76 oy oranıyla neredeyse toplumda ana muhalefet olarak algılanabilecek bir sonucu elde etiklerini savunarak, "Bunu küçümseyemeyiz. Ancak bu başarıyı da yeterli bulamayız. Tek başına iktidar elde etmemiş bir siyasi parti olarak daha büyük başarıları sağlayarak yolumuza devam etmek durumundayız" ifadesini kullandı.
- Cumhurbaşkanlığı seçimi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partilerinin her konuda hassas olduğunu vurgulayarak, "Her konuda önce ülkem ve milletim sonra partim diyerek düşünmeye ve çalışmaya mecburdurlar. İşte bu açıdan cumhurbaşkanlığı seçimlerine diğer partilerden çok daha farklı yaklaşarak daha kucaklayıcı, daha bütünleştirici, cumhurbaşkanlığı makamını birçok konuya istismar etmeyecek bir anlayışla, yüzde 51'le değil yüzde 60-75 oyla bir vatan evladının hangi partiden olursa olsun cumhurbaşkanı olmasını düşünmektedir" şeklinde konuştu.
Türkiye'de kamplaşma ve cepheleşmelerin devam ettiğini öne süren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Yüzde 51 oranını vurgulayarak yüzde 49'u yok sayan zihniyetin cumhurbaşkanlığı seçiminde de 'biz yüzde 51'le geldik, yüzde 49 yoktur' demesi, yüzde 49'u öfkenlendirir. Yüzde 51'i şımartır. Türkiye'de gerilim ve çatışma hız kazanır. Ülkemizde toplumsal hareketlilik kontrol edilemez hale gelebilir. Hangi partiden olursak olalım cumhurbaşkanlığı seçimlerini önemsemeliyiz. Türkiye'yi yüzde 51 ile yüzde 49 arasında bir kıskaca sokmanın anlamsız olduğunu düşünmeliyiz. Bu konuda parti olarak siyasi iktidar hala hırsla, kararlılıkla, kendilerinin her şeyi bildiği iddiasıyla cumhurbaşkanlığında ısrarlı olması hali ve bunu da 'bugüne kadar aldığımız oylarla en azından ikinci turda yüzde 51'le gerçekleştiririz, çünkü biz aynı zamanda demokratik açılımla PKK'ya ve onun siyasallaşma unsurlarına yol verdiğimize göre onların ikinci turda alacağımız oylarla cumhurbaşkanı oluruz' düşüncesine saplanırlarsa Türkiye'nin önünü kesemezler. Türkiye'de var olan sosyal hareketliliği daha da kamçılarlar, tahrik ederler."
"Milliyetçi Hareket Partisi olarak bir çatı kuralım" diyen Bahçeli, "Bu çatının altında 76 milyonu kucaklayalım. Hangisinden ne kadar gönül sevgisi sağlanırsa yüzde 60-75 aralığında bir cumhurbaşkanlığının etrafında bütünleşerek Türkiye'yi yumuşatmaya, normalleştirmeye, cumhurbaşkanlığı konusunu daha da fazla kaşımaya gerek olmadığını ortaya koymalıyız" dedi.
Cumhurbaşkanının ilk defa halk tarafından seçileceğine dikkati çeken Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı:
"Onun için devletin başını sizler seçeceksiniz. Bu hakkınızı en adil, hukuki, geleceği kavrayacak vatan evladıyla cumhurbaşkanlığını Anayasa çerçevesinde cumhurbaşkanlığı yemininin özüne uygun, Türkiye'yi bütünleştirecek, kaynaştıracak, mezhep ve etnik temelli ayrımcılığa ve parçalanmaya fırsat vermeyecek bir şahsiyetle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yoluna devam etmesini sağlamalıyız. Partiler üstü bakın. 'Ben partiye bir genel başkan, başbakan ve milletvekili değil devletin başına bir adam istiyorum' deyin. Cumhurbaşkanlığı seçimini önemseyerek, Türkiye bu kamplaşmadan ve dar boğazdan kurtarmanın bir yolunu bulun. Hangi partiden olursanız olun sevgilerimi sunuyorum. Seçilecek kişi adamdır, Türkiye'ye de adam gerektir deyin."