Çiçek, Finlandiya Parlamento Başkanı Eero Heinaluoma ile biraraya geldi. Çiçek ve Heinaluoma arasında baş başa görüşmenin ardından heyetlerarası görüşme gerçekleştirildi. Çiçek, yaptığı konuşmada, ziyaretin iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 90. yılına denk gelmesinin anlamlı olduğunu ifade ederek, Finlandiya'nın bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olmanın Türkiye için önemli gurur kaynağı olduğunu vurguladı.
Türkiye ile Finlandiya arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için müsait bir ortam olduğunu, aralarına herhangi bir siyasi sorun bulunmadığını, bir çok ortak değeri paylaştıklarını anlatan Çiçek, "Siyasi sorun olmayınca ilişkileri geliştirmek için her türlü imkan var demektir. Hükümetler düzeyindeki ilişkiye paralel olarak parlamentolar arasında ki işbirliği önem arzediyor. Türkiye ve Finlandiya olarak arabuluculuk gibi önemli görevi de dünya kamuoyu önünde başarıyla gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Parlamenterlerimizin de gerek ikili gerek çok yönlü çabaları önemli olacaktır" diye konuştu.
Türkiye-AB ilişiklerinde Finlandiyanın çok önemli çaba ve katkıları olduğunu kaydeden Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu süreçteki katkınız, Avrupa'daki son seçimden sonra bizim için daha önemli ve anlamlı hale gelecektir. Bu yönde Finlandiya'dan yeni, daha ilave beklentilerimiz var. Ekonomik ve ticari ilişkilerimiz açısından önemli hedeflerimiz var. Gelinen nokta önemli ve sevindiricidir ama iki ülkenin potansiyeli bunun çok üzerindedir. Bunun için Ekonomik ve Ticari Ortaklık Komitesi'nin kurulması önem arzediyor. Parlamenterlerimize de Parlamento başkanlarına da işi hızlandırmak bakımından görev düşmektedir. Bu ilişkileri ne kadar çok geliştirirsek, iki ülkenin yararına olacak."
Çiçek, enerji ve enerji güvenliği başta olmak üzere gemi inşası, iletişim, bilişim teknolojisi, çevre dostu teknolojiler gibi stratejik önem kazanan konularda yakın işbirliği içinde olmaları gerektiğini belirterek, bu yöndeki çabalara destek vermek için kendilerine de düşen görevler olduğunun altını çizdi.
Finlandiya'da iki konuda beklentileri olduğunu söyleyen Çiçek, bunlardan birinin KKTC'nin aynen Berlin ve Stockholm'deki statüde olduğu gibi Finlandiya'da temsilcilik açması olduğunu ifade etti. Kıbrıs konusunda yeni müzakere sürecinin başlatıldığını hatırlatan Çiçek, "Ümit ederiz bu defa bu iş sonlanmış olur. Adada; kalıcı, adil, siyasi eşitlik temelinde bir barış anlaşması gerçekleşir. Ancak bu tek taraflı olarak gösterilecek çabayla elde edilecek sonuç değildir. Maalesef Rum tarafı bugüne kadar ayak sürüdü. AB'yi de arkasına alarak hak etmediği bir kısım imtiyazları istemeye devam ediyor. İşi ağırdan alıyor. Bunun için ülkenizde bir temsilcilik açılması dost ülke olarak sizden beklentimizdir. Bu yönde temaslar oldu ama Aralık ayından bu yana gelişme yok. Konunun bir an önce sonuçlanması arzumuzdur" dedi.
Çiçek, 1915'te yaşanmış acıların Ermenistan ve Ermeni diasporasının soykırım olarak dünya kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını, Türkiye aleyhine karalama kampanyası sürdürdüğünü ifade ederek, bir ülkeye yapılacak en büyük hakaret ve saygısızlığın o ülkeyi asılsız soykırım ithamı altında tutmak olduğunu kaydetti. Çiçek, 2015'e giderken Ermeni diasporası ve Ermenistan'ın Türkiye'yi böyle bir karalamanın merkezinde tutarak parlamentolardan kararlar çıkartmaya, ve dünya kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını belirterek, şöyle konuştu:
"Çok net ve açık ifade edeyim; biz ortak tarih komisyonu kurulmasından yanayız. Biz tarihimizle yüzleşmeye hazırız. Hangi ülkenin tarihçileri buraya girmek istiyorsa, kimin elinde bilgi belge varsa ortaya koysunlar ama bu işleri parlamentoları alet etmemelidirler. Çünkü parlamentoların görevi barışı inşa etmektir, bugünü ve geleceğe salam almaktır. Geçmiş; bilim adamlarının, tarihçilerin işi. Ama di böyle bir yüzleşmeden kaçıyor. Parlamentoları ve bir kısım ülkelerin kamuoylarını yanıltıyor. Bu konuda sizden hassasiyet bekliyoruz. Çünkü bu ülkelerle olan ilişkilerimizi zehirleyen konuların başında geliyor. Başbakanımız 24 Nisan'da bir mesaj verdi, karşılığını diaspora ve Ermenistan'dan bekliyoruz. Dostlarımızın süreci bu çerçevede takip etmeleri, konunun daha anlaşılır hale gelmesini kolaylaştıracaktır."
-"Sizinle ortak pozisyonu paylaşıyoruz"
Finlandiya Parlamento Başkanı Eero Heinaluoma, konuşmasına Türkiye'nin iki hafta önce trajik bir maden kazası yaşadığını, Soma'da hayatını kaybedenler için başsağlığı dileklerini ve derin üzüntülerini ifade ederek başladı. Heinaluoma,"Diğer ülkelerin de yaptığı gibi eğer faydalı olabileceğimiz bir alan varsa, uzmanlık alanında katkı sağlayabileceğimiz hususlar varsa yardımcı olmak isteriz" dedi.
Heinaluoma, Finlandiya'nın her zaman Türkiye'nin AB üyeliğine destek verdiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Bütün bu sürecin esasında çok da kolay olmadığını görüyorum. Müzakere sürecinde pek çok zor da karşılaşıldığının farkındayım. Ama her şeye rağmen aynı kararlılıkla her iki tarafın da taahhütlerini muhafaza etmesi, müzakerelerin sürdürülüyor olması da memnuniyet verecidir. Türkiye'nin başarılı olacağına inanıyorum. Biz Finlandiya olarak AB'nin 1999'da ve sonrasında verdiği sözleri yerine getirmesinin yükümlülüğü olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede müzakerelerin devam ettirilmesi ve yeni fasılların açılması gereklidir. Bir ülke Kopenhag kriterlerini kabul etmeye hazır olduğu noktada, AB mevzuatını da kendi ülkesi içinde kabul etmelidir. Bu Türkiye için geçerli olduğu kadar herkes için de geçerlidir. Böylesine bir yaklaşık ve bakış açısı hem sokaktaki insan hem devletler açısından hem de ekonomiler açısından olumlu ortam doğuracaktır. AB açısından da ekonomik işbirliğinin önemi büyüktür. Ekonomi ile birlikte AB değerleri beraber seyretmektedir. AB için mihenk taşı oluşturan değerler; demokrasi, insan hakları ve medeni haklardır. Kendi deneyimlerimizden yola çıkarak şunu söylemek istiyorum; AB olarak her şey en mükemmel hale getirildi ve sonuçlandırıldı diye bir şey yok. Hatalar da oluyor. Sistem halen ilerlemeye devam ediyor. Ümit ediyoruz ki görüşmeler neticesinde vizesiz döneme geçiş süratli olacak ve Türk halkı da vizesiz şekilde AB içinde seyahat eder hale gelecektir."
Mükemmel bir siyasi işbirliği içinde olmanın ekonomik işbirliğinin de başlangıcı olduğuna işaret eden Heinaluoma, iki ülkenin ekonomik alanda geliştirebilecekleri pek çok konu bulunduğunu, bunlar arasında enerji, gemi inşa, enformasyon teknolojisi, "yeşil madencilik" olarak tanımladığı madencilik faaliyetlerinin çevre dostu olarak yürütülmesi ve bu konuda katı önlemlerin alınmasını gösterdi. Heinaluoma, Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi'nin, üzerinde çalışılan bazı detayların tamamlanmasıyla yıl içinde hayata geçirilmesinin beklendiğini söyledi.
Heinaluoma, KKTC'nin ülkesinde ofis açmaması için hiçbir sebep görmediklerini, bunun yapılabilir bir şey olduğunu, bunun için Finlandiya'da yaşayan KKTC vatandaşlarının yapılması gereken çalışmaları başlatması gerektiğini kaydetti. Heinaluoma, Çiçek'in dile getirdiği 1915 olaylarıyla ilgili sözlerine, "Bu konuda sizinle tamamen aynı hisleri paylaşıyoruz. Pozisyonumuz aynı. Tarihçilerin konuyu değerlendirmesi gerektiği, parlamenterlerin tarihi yeniden yazamayacağını düşünüyoruz. Yapılması gereken çalışmalar, büyük anlaşma uzlaşma gerekmektedir. Alınması gereken kararlar ve çalışmalar konusunda sizinle ortak pozisyonu paylaşıyoruz" dedi.
Çiçek, Osmanlı döneminde Finlandiya ile işbiriliği yapılmasına ilişkin tarihi belgenin yer aldığı tabloyu Heinaluoma'ya hediye etti. Heinaluoma'nın, tabloyu alırken, "Belki aynı konumlarda olmayız ama ilişkilerimizin 100. yılında da görüşmeyi dilerim" demesi, salonda gülüşmeler yol açtı.