Bir grup CHP'li kadın milletvekili konuyla ilgili Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Kaleli, Doğu ve Güneydoğu'da 30 yıldır süren çatışmaların en çok kadın ve çocukları etkilediğini söyledi.
Çocukların bir savaşın tarafı haline getirilmesine ve yasadışı bir yapının insafına terk edilmesine karşı olduklarını belirten Kaleli, "Kayıp çocuk ülkesi haline gelen Türkiye'de, hükümetin yanlışlarının kurbanı çocuklar olmamalıdır" dedi.
Müzakerelerin amacının sadece ateşkesten ibaret olmadığını vurgulayan Kaleli, şöyle devam etti:
"Neden sonuç ilişkileri çok yönlü sorgulanmadan bu tür olayların önünün alınamayacağı gerçeğiyle yüz yüzeyiz. Çocukların can güvenlikleri sağlanarak ailelerinin yanına dönüşü için gereken yapılmalı, yargı ortamıyla baş başa kalmamaları için gereken önlemler alınmalıdır."
Kaleli, gazetecilerin, konuya ilişkin sorularını da cevaplandırdı. "Diyarbakır'da eylem yapan ailelerin yanına gitmeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna Kaleli, "Biz önümüzdeki haftalarda bunu programımıza almaya çalışacağız. Herkesin programı çok yoğun şu dönemde. Ama bu konuda ailelere destek vermeyi, gitmeyi düşünüyoruz" karşılığını verdi.
Çocukların can güvenliğinin sağlanması sorumluluğunun hükümete ait olduğunu dile getiren Kaleli, "Nasıl 'Irak sınırında bir koyunun bile sorumluluğunu alıyoruz' diyorlarsa, çocuklarımızın da sorumluluğu hükümete ait olmalıdır. Müzakere sürecinde muhataplarıyla görüşerek, bu konunun çözülmesi ve bu çocukların can güvenliğiyle döndükten sonra da herhangi bir yargılama sürecine girilmeden tekrar aileleriyle birlikte yaşamaları sağlanmalı" diye konuştu.
Kaleli, 18 yaş altı çocuğun özgür iradesiyle karar verebilmesi ya da eline silah verilebilecek alanlara itilmesinin hiçbir şekilde doğru bulunamayacağını vurguladı.
CHP Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova da bir soru üzerine, kaçırılan çocukların 16 yaş altında olduğunu ve bu yaştaki çocuğun bilinçli tercihi olamayacağını söyledi.