Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

En önemli sorun mektepli olunmaması

HDP Hakkari Milletvekili Zozani, 'Kürtçe gazeteciliğin en önemli sorunu mektepli olamaması sorunudur. Bundan sonraki evrede Kürt dilinde yapılacak gazeteciliğinin mektepli kökene dayanması gerekir' dedi.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-05-27 14:18:34

En önemli sorun mektepli olunmaması

Anadolu Ajansı'nın ev sahipliğinde, Muş Alparslan Üniversitesi ile Mardin Artuklu Üniversitesi'nin katılımıyla Türkiye'de ilk defa Kürtçe haberciliğin sorunları masaya yatırılacak.

AA Genel Müdürlüğü Konferans Salonunu'nda 29 Mayıs'ta düzenlenecek "Kürtçe Habercilikte Sorunlar ve Çözüm Önerileri Çalıştayı"na ilişkin soruları yanıtlayan HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Kürtçe gazeteciliğin, başlangıcı olan 1898'den bugüne kadar süren "alaylı bir gelenek" olduğunu söyledi.

Bir türlü koşullar gereği Kürtçe gazeteciliğin mektepli döneme evrilemediğini belirten Zozani, bu nedenle Kürt diliyle iletişim sağlamanın sürekli mahalli fraksiyonlara dayanarak işletildiğini söyledi. Bu konuda bir kalıp ve üslup birliği sağlanamadığını ifade eden Zozani, "Kürtçe gazeteciliğin en önemli sorunu mektepli olamaması sorunudur. Bundan sonraki evrede Kürt dilinde yapılacak gazeteciliğinin mektepli kökene dayanması gerekir" diye konuştu.

Zozani, şunları kaydetti:

"Alaylı gazetecilik yapılamaz değil. Ben de alaylı gelenekten gelerek gazetecilik yaptım. Bu dilde habercilik de yaptım roman da yazdım. Benim gördüğüm problem şu: Bir dilin iletişim mekanizmalarının oturabilmesi için her şeyden önce bir dil ve kalıp birliğinin oluşabilmesi gerekir. Bütün dünyada alışılagelmiş habercilik kalıpları vardır. Kürtçe'de de dünya standartlarına uygun habercilik kalıpları kullanılıyor ancak Kürt coğrafyasının bölünmüşlüğü, Kürt dilinin uzun yıllar yasaklı oluşu, Kürtler arası bir dil birliği sorunu ortaya çıkardı. Aynı şekilde farklı alfabeler kullanılıyor olması da dezavantaj. Kürt dilinin üzerindeki yasaklar geçmişteki gibi değil, mutlaka gelişmeler oldu ancak bu rahatlama koşulları, bu ortam, Kürt dilinin dezavantajlı durumunu ortadan kaldırmıyor. Kürtçe on yıllarca yasaklanarak hasarlı bir dil pozisyonuna sokuldu, bugün itibariyle pozitif bir yaklaşım sergilenerek bu hasarın giderilmesine katkı sağlamak lazım.

Kürtçe gazeteciliğine ilişkin yayınlar aynı zamanda Kürt dilinin yaşatılmasına dönük yayın organlarına dönüştü. Bugün Kürt gazeteciliğinin bütün mekanizmalarıyla Türkiye'de, Kürt coğrafyasında sürdürülebilir olması gerekir. Yurt dışından Kürtçe gazeteciliği yapmak yerine bence artık bunun yasal dayanaklarının, olanaklarının yaratılarak Türkiye'de de herhangi bir televizyon organı, ajans nasıl gazetecilik yapabilir durumdaysa Kürtçe gazetecilik yapanlar açısından da aynı olanakların sağlanması gerekir. Bu koşullar sağlanırsa hem kronikleşmiş sorunların çözümüne katkı sunacaktır hem de Kürt dilinin dezavantajı tersine çevrilecektir."

Yaklaşık 100 yıldır Kürtçe gazeteciliğin alaylı bir yöntemle yapıldığını ifade eden Zozani, "Şimdi artık bunun mektepli bir pozisyona gelmesi gerekir. Bunun dışındaki palyatif çözümler kalıcı katkı yaratmaz" ifadesini kullandı.



Diyarbakır'da Kürtçe yayın yapan medya kuruluşu temsilcileri, Anadolu Ajansı'nın (AA) ev sahipliğinde düzenlenecek "Kürtçe Habercilikte Sorunlar ve Çözüm Önerileri Çalıştayı"nın çözüm sürecine önemli ölçüde katkı sağlayacağını belirtti.

AA Genel Müdürlüğü Konferans Salonu'nda 29 Mayıs'ta düzenlenecek ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın onur konuğu olarak katılacağı çalıştayla ilgili AA muhabirine açıklama yapan Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) Başkanı Mehmet Veysi İpek, Türkiye'de Kürtçe yayın yapan günlük bir gazetenin yanı sıra son 5-6 yılda tabuların yıkılmasıyla kamuda Kürtçe yayınlar yapılmaya başlanmasının, bölünme paranoyasından ziyade demokrasiyi güçlendirdiğini söyledi.

İpek, kamu yayıncılığının yanı sıra özel sektörde Kürtçe yayın yapan televizyon ve radyoların sayısının her geçen gün arttığına vurgu yaptı.

Kürt basın tarihinin yıl dönümü nedeniyle Irak Kürdistan Bölgesi Gazeteciler Sendikasının daveti üzerine GGC'nin 20 üyesiyle gittikleri Erbil'de, Kürtçe konuşurken anlaşmakta güçlük yaşadıklarını anımsatan İpek, bunun kendileri için eksiklik olduğunu kaydetti.

İpek, AA'nın ev sahipliğinde yapılacak olan çalıştayın, habercilikte dilin kullanımıyla ilgili sorunların çözümüne de katkı sunacağına inandığını kaydetti.

Medyanın objektif bir dili kullanılmasının çözüm sürecine de büyük katkı sağlayacağını düşündüğünü vurgulayan İpek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"İlk olan bu çalıştayın medyada ve toplumda barış dilini oluşturana kadar devam etmesini umuyorum. AA'nın cesur yönetim kurulu ve yöneticilerinin toplumun yararına ön açıcı fikir ve projeler üreterek görevlerini yaptıkları için teşekkürü bir borç biliyorum. Türkiye'de birçok alanda olduğu gibi Kürtçe'nin 'bölücü' bir dil olarak görülmesi korkusunun aşılıyor olması sevindiricidir."

Diyarbakır Söz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ömer Büyüktimur da çalıştayın Türkiye'de çözüm sürecine büyük katkı sunacağını dile getirerek, Türkiye'de habercilik anlamında her dilden yayının olmasının bir zenginlik olduğunu söyledi.

Kürtçe habercilikte yayınların giderek büyümesi ve AA'nın bunu sahiplenmesinin önemli olduğunu kaydeden Büyüktimur, "Çalıştay çözüm sürecine önemli katkılar sunacak" şeklinde konuştu.

Özgür Haber Gazetesi Haber Müdürü Sait Bayram ise AA'nın Kürtçe yayına başlamasının bir ilk olduğunu anımsatarak, çalıştayın Türkiye'de ilklerden biri olacağını anlattı.

Türkçe'nin yanı sıra Kürtçe yayın yapan gazete olarak AA'yı bu konuda desteklediklerini bildiren Bayram, çalıştaya Muş Alpaslan ve Mardin Artuklu Üniversitelerinin de katılmasını olumlu bulduğunu belirtti.

Çalıştayda sorunların tespit edilmesinin habercilik anlamında çok önemli katkılar sunacağını dile getiren Bayram, çalıştayda ortaya çıkacak çözüm önerilerinin Kürtçe haberciliğe katkı sağlayacağına dikkati çekti.

Güneydoğu Güncel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Volkan Eser de AA'nın Kürtçe yayın hayatına başlamasını çok olumlu karşıladıklarını belirterek, bölgede Kürtçe yayın yapan gazetelere de ciddi manada haber desteği sunduğunu söyledi.

Türkiye'de siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının böylesi çalıştaylar düzenlemesi gerekirken, bunu AA'nın yapmasının takdir edilecek bir davranış olduğunu ifade eden Eser, çözüm süreciyle bölgede görev yapan gazeteciler olarak olumlu bir havanın olduğunu gördüklerini bildirdi.

Geçmişte zor dönemleri haberleştiren gazetecilerin çözüm süreciyle rahat bir performans sergilemeye başladığına işaret eden Eser, "Çözüm süreciyle AA'nın yapacağı böyle bir çalıştay, Türkiye'de görev yapan gazetecilere de ciddi manada yol haritası çizecektir" diye konuştu.

Haber Ara