Proje kapsamında Samsun'daki Kızılırmak Deltası'nda çalışma yürüten Lund Üniversitesi Biyoloji Bölümü Moleküler Ekoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Staffan Bensch ile aynı üniversiteden Doç. Dr. Bengt Hanssan ile projenin Türkiye yürütücüsü OMÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim görevlisi ve kuş bilimci Dr. Arzu Gürsoy, cihaz takılan "büyük kamışçın" kuşlarını inceliyor.
Dr. Arzu Gürsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "büyük kamışçın" kuşunun göç yolu üzerinde bulunduğu ve ürediği Türkiye'de, göçle ilgili çalışmaların önem taşıdığını söyledi.
Çalışmada büyük kamışçın kuşunu, üreme alanlarına sadakatlerinin yüksek olması ve bir sonraki yıl aynı bölgede tekrar yakalanma olasılığının yüksek olması nedeniyle seçtiklerini ifade eden Gürsoy, projenin amacının, büyük kamışçın kuşu popülasyonlarının ilkbahar ve sonbahar göçü sırasında kullandıkları farklı rotaları belirlemek, kışlama alanlarındaki kalış süreleri, bu alanları nasıl ve neden kullandıklarını tespit etmek olduğunu anlattı.
Çalışmanın iki yıl süreceğine değinen Gürsoy, şöyle devam etti:
"Finansmanı Lund Üniversitesince sağlanıyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığının da onayladığı bir proje. İki aşamalı olan projenin ilk aşamasında Türkiye'nin en aktif kuş halkalama istasyonlarından biri olan Kızılırmak Deltası'ndaki merkezde 14 kuşa 'ışık seviyeli yer belirleyici' cihazı taktık. İkinci aşamada ise bu yıl cihaz takılan kuşları tekrar yakalıyoruz. Kuşların üzerindeki cihazları alarak inceliyoruz. Cihaz bir sensör yardımıyla saniyedeki en yüksek ışık şiddetini ölçerek 10 dakikada bir kaydediyor. Bir gram ağırlığı olan cihazın kaydettiği veriler bilgisayara indiriliyor."
Uygun program ile inceleyerek dünyanın farklı boylamlarındaki gün batış ve doğuş saatlerine göre kuşların konumlarını gün gün tespit edebildiklerini kaydeden Gürsoy, "Bu şekilde kuşların göç yolları, kış ve yaz mevsimini nerede geçirdiklerini belirliyoruz. Cihaz, küçük ve hafif olması nedeniyle canlı üzerinde beslenme, barınma, göç etme ve üreme davranışlarında bir değişikliğe yol açmıyor" dedi.
- "Sulak alanların korunmasında bazı türler oldukça önemli"
Prof. Dr. Staffan Bensch ise projeyi çok önemsediklerini, özellikle kuşların Afrika'ya göç yollarının bilinmesinin önem taşıdığını vurguladı.
Bensch, çalışmanın uluslararası işbirliği gerektirdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Sulak alanların korunmasında bazı türler oldukça önemli, bunlar anahtardır. Büyük kamışçın da bu anahtar türlerden. Sulak alanların korunması ve ileriye dönük sulak alanlarla ilgili verilmesi gereken kararlarda bu türler çok önemli. Büyük kamışçın, bu tür küçük kuşlar arasında büyük olanlardandır. Yaklaşık 30 gram ağırlığında. Bu kuşun üzerine de 1 gram ağırlığında bir verici taktık. Bu verici, kuşun beslenmesi, üremesi ya da göç etmesiyle ilgili bir sıkıntı yaratmıyor. Ayrıca yaklaşık 30 yıldır İsveç'te bu türün biyolojisiyle ilgili çalışmalar yapılmakta.
Bu kuş hakkında elimizde çok bilgi var. İsveç, batı popülasyonu açısından önemli. Türkiye ise doğu popülasyonunun bilinmesi için önem taşıyor. Söz konusu kuş ile ilgili açık noktaları kapatabilmek için Kızılırmak Deltası'nda yapılan çalışma çok önemli."