Başkanlar Konferansı tarafından yapılan yazılı açıklamada, "En büyük grubun adayı olan Jean Claude Juncker gerekli çoğunluğu sağlamayı deneyecek ilk isim olacak" denildi. Açıklamada, AB liderleri de kurumlar arası istişarelere başlamaya davet edildi.
Bir adayın AB Komisyonu Başkanı seçilebilmesi için AP üyelerinin yarısından bir fazlasının oyunu alması gerekiyor. Seçimler sonrası oluşacak AP'de bu sayı 376'ya denk düşüyor.
Juncker'in bağlı bulunduğu EPP, AP'ye 213 üye gönderecek. Bu da çoğunluk için yeterli olmadığından Juncker'in koalisyon arayışına girmesi kaçınılmaz.
AP'ye 190 parlamenter sokarak ikinci büyük grup olmayı garantileyen Sosyalistler ve Demokratlar'ın (S&D) Başkanı Hannes Swoboda, Başkanlar Konferansı'nın Juncker'i görevlendirmesine ilişkin yaptığı açıklamada, "AB Konseyi'nin süreci geciktirmesi için bir neden yok" diyerek, bu akşam, çalışma yemeği formatındaki gayriresmi zirvede bir araya gelecek olan AB devlet ve hükümet başkanlarının görevlendirme yapmasını talep etti.
Koltuk kaybına rağmen EPP'nin en geniş grup olduğunu, bu nedenle de adayının çoğunluk müzakerelerine başlayan ilk isim olmasının hakkı olduğunu belirten Swoboda, "Juncker ancak AB vatandaşlarının ihtiyaç ve endişelerini giderici bir program sunarsa S&D'nin desteğini elde eder" dedi.
Bu gece yapılacak zirvede, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun yerine atanacak kişi ile ilgili olarak isim bazlı resmi bir açıklama yapılması beklenmiyor.
AP'deki siyasi gruplar, kendileri tarafından aday gösterilen isimler dışında bir isim belirlenmesine karşı çıkıp Lizbon Antlaşması'na dikkati çekiyor. Belgenin 17. maddesinde "AB Konseyi, AP seçimlerini göz önünde tutarak ve gerekli istişarelerde bulunduktan sonra, AP'ye, Komisyon Başkanlığı için nitelikli çoğunlukla bir aday önerir" deniliyor.