Siber, EkoAvrasya tarafından düzenlenen "Kıbrıs'ta Çözüm Sonrası Beklentilerin Karşılanması" çalıştayında, Kıbrıs adasının güzellikleriyle değil, sorunlarıyla ön plana çıktığını söyleyerek, "Kıbrıs" ve "sorun" kelimelerinin yarım asırdır birbirini tamamlayan iki sözcük haline geldiğini ifade etti.
Adadaki iki toplum arasında 18 ay aradan sonra müzakerelerin yeniden başladığını hatırlatan Siber, müzakerelerden beklentilerin adil ve kalıcı bir çözümle sonuçlanması yönünde olduğunu vurguladı.
Siber, Kıbrıslı Türklerin yıllardır çözümsüzlüğün getirdiği sorunlarla yaşadığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir gün kendi toplumsal kimliğimizle uluslararası toplumun bir parçası olma umuduyla çözüm ve barış yönündeki irademizi hep canlı tuttuk. Varlık mücadelesi verdiğimiz, gettolarda yaşadığımız yıllarda da bizi ayakta tutan, bir gün bu haklılığımızın anlaşılacağı ve bir gün uluslararası toplumda yer alacağımız motivasyonuydu. Ambargo ve izolasyonlar altında yaşayan bir halkın, Türkiye dışında hiçbir ülke tarafından tanınmayan bir devletin bireyi nasıl etkilenir sorusunu soracak olursak, ekonomik, kültürel, psikolojik olarak etkilenir. Daha da önemlisi gelecek belirsizliği yaşar."
- "Çözümü liderler yapar, barışı toplumlar yapar" -
Siber, Kıbrıslı Türk toplumunda var olan çözüm yönündeki güçlü motivasyonun Kıbrıslı Rumlar'da ise Türk tarafı kadar güçlü olmadığının altını çizdi.
Şimdiki sürecin 2004 yılındaki referandum ile karşılaştırıldığında olumlu yönde birçok gelişmenin bulunduğunu kaydeden Siber, "Çözümü liderler yapar, barışı toplumlar yapar. Çözüm sürecinden sonra iki toplumun birbirini anlaması, geçmişin acı olaylarından ders çıkarması, kısaca barışması çok önemli" diye konuştu.
Siber, Kıbrıs Türk tarafının kendi kurumlarını mümkün olduğunca güçlendirmesinin önemine değinerek, "Bu sayede bireyin kendi ülkesiyle ve kendi kurumlarıyla ilgili aidiyet duygusunu, özgüvenini o kadar yükseltmiş olacağız. Toplumun kendi kurumsal yapısıyla ilgili özgüveninin yükselmesi çözüm sürecine pozitif bir ivme katacaktır" ifadelerini kullandı.
"Çözüm iki toplum arasında olacak" diyen Siber, "Kıbrıs'ta iki toplum varsa izolasyon ve ambargo altında yaşıyor olmamız ayrı bir şey ama Kıbrıs Türk toplumunun sesine ambargo koymak ayrı bir şey. Biz buna şiddetle karşı çıkıyoruz. Kıbrıs Türk toplumunun demokratik seçimle gelen temsilcilerinin sesine ambargo koyulamaz" şeklinde konuştu.
EkoAvrasya Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eren de Kıbrıs sorunun çözümü için gelinen noktada, önyargıların bir kenara bırakılıp diyalog yolunun benimsenmesinin önemine işaret etti.
TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Fırat Purtaş ise bölgedeki enerji kaynakları nedeniyle konunun uluslararası toplumun gündemine geldiğini belirterek, "Burada gözardı edilen ve geri planda kalan, Kıbrıs Türk halkının kültürel varlığının ve insani açıdan geleceğinin garanti altına alınması hususudur" dedi.
Çalıştaya KKTC Meclis Başkanı Sibel Siber, EkoAvrasya Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eren, TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Fırat Purtaş, AK Parti Ankara Milletvekili Tülay Selamoğlu, AK Parti Gümüşhane Milletvekili Feramuz Üstün, MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, Türk Parlamenterler Birliği Başkanı Nevzat Pakdil ve diğer davetliler katıldı.
