AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde oturma eylemi yapan aileleri ziyaret ederek, çocukları hakkında bilgi aldı.
Konuyu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ilettiklerini anlatan İçten, Başbakan Erdoğan'ın selamını ailelere iletti.
Dağa götürülen küçük yaştaki çocukların ellerinde silah değil, kalem bulunması gerektiğini vurgulayan İçten, bir çocuğun siyasi görüşünün olamayacağını söyledi.
Burada bulunmalarının hiçbir siyasi amaçlarının bulunmadığını, tek amaçlarının çocukların geri gelmesi olduğuna dikkati çeken İçten, artık acıların bitmesi gerektiğini belirtti.
"Bugüne kadar binlerce çocuğumuzu kendi elimizle defnettik" diyen İçten, çözüm süreci gibi önemli bir süreçte olduklarını anlattı.
İçten, "16 aydır hiçbir çocuğun cenazesi gelmiyorsa bu bizim duruşumuzun bir belirtisidir. Lütfen çocuklarımızın üstünden elinizi çekin. Bu süreci provoke etmeyin. Diyarbakır'ın barışa, sevgiye ihtiyacı var. Bu noktada da bize destek olsunlar" dedi.
Annelerin sesi olacaklarını ve bu konuyu mecliste dile getireceğini kaydeden İçten, "Bu çocuklarımıza hem Türk hem Kürt anneleri, hem doğunun hem de batının sahip çıkması lazım. Önümüzde Miraç Kandili var. İnşallah bu çocuklarımızın kurtuluşuna vesile olur" diye konuştu.
Çözüm süreciyle birlikte bazı provokatif eylemlerin devam ettiğine işaret eden İçten, bazılarının barışın, kardeşliğin bu coğrafyaya gelmesinden rahatsızlık duyduğunu anlattı.
İçten, şöyle devam etti:
"Annelerimiz bu şekilde duruşlarını sergiledikleri müddetçe kesinlikle bu çocuklarımız annelerine geri dönecektir. Annelerin bağrışları, gözyaşları karşısında hiç kimse duramaz. Bu çocukların geri gelmesine katkı sağlayacak vicdan sahibi herkese sesleniyorum. Lütfen bu çocuklarımızı geri getirsinler. Diyarbakır'ın tarihinde ilk defa annelerimiz artık PKK'dan 'çocuğumu istiyorum' diyerek sesini yükseltmiştir. Bu önemlidir. Amacımız silahların tamamen bırakılması ve bu sürecin barış sevgi ve kardeşlikle sonuçlanmasına vesile olmaktır. Annelerin sesi olacağız ve konuyu mecliste dile getireceğiz."
- "Ben buna toplumsal, sivil, demokrat bir hareket diyorum"
Aileleri ziyaret eden yazar İbrahim Güçlü de çocukların PKK tarafından kaçırılmasının yeni bir sorun olmadığını ifade ederek, PKK'nın sorumsuz bir şekilde yıllardır uluslararası sözleşmelere ve çocuk hakları sözleşmesine aykırı bir şekilde çocukları, ilkokuldan, çoğunluğunu ortaokul, lise ve üniversitelerden dağa götürdüğünü söyledi.
Oğulları Mehmet Sinan Böçkün'ün geri getirilmesi için oturma eylemi başlatan ailenin yeni bir hareket başlattığına inandığını belirten Güçlü, şöyle konuştu:
"Ben buna toplumsal, sivil demokrat bir hareket diyorum. Böçkün ailesi kendi çocuğunun getirilmesi için büyük bir mücadele verdi. Onlara destek veren bizler bu mücadelelerine tüm çocukların mücadelesi olarak belirttik. Umut ederim ki bu dalga büyür ve toplumsal bir harekete dönüşür. Sadece dağa götürülen gençlerimiz aileleri değil, aynı zamanda aydınların ve bütün sivil toplum örgütlerinin de bu harekete katılması ve desteklemesi lazım."
Güçlü, ailelere destek olmak için 4 saatlik oturma eylemine kendisinin de katılacağını sözlerine ekledi.
Eyleme yeni katılan baba Faik Uçakan ise 22 yaşındaki kızı Sultan'ın et almak için evden çıktığını ve 8 Nisan günü zorla kaçırıldığını ileri sürdü.
Bir kişinin gelip kendisine, "kızını zorla taksiye atıp kaçırdılar" dediğini belirten Uçakan, "Sakat biriyim. Belimde 3 farklı yerde platin var. Tek bir kızımdı, o da gitti" şeklinde konuştu.