Tüpraş Kurumsal İletişim Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, Rekabet Kurulu'nun bugüne kadarki içtihat ve uygulamalarına uymayan, hukuki dayanaktan yoksun, hatalı analiz ve varsayımlar neticesinde verilmiş olan "ceza kararına" ilişkin kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklamaya ihtiyaç duyulduğu belirtildi.
Aşırı fiyatlama yapıldığı iddia edilen 2 ay 20 günlük dönemin, 2008 yılında yaşanan küresel kriz dönemi olduğu vurgulanan açıklamada, "Tüpraş'ın özelleştirilmesinden bu yana geçen 8 yıl 4 aylık zaman diliminde, aşırı fiyatlama yapıldığı iddia edilen süreç 11 Ekim 2008-1 Ocak 2009 tarihleri arasındaki 2 ay 20 günü kapsamaktadır. Bu dönem ekonomik ve finansal krizin dünyada en yoğun şiddette yaşandığı, ham petrol fiyatı ile döviz kurunun tarihinde en hızlı değiştiği dönemlerden birisidir. Bu dönemde ekonomik krizin etkisiyle dünyanın en büyük banka ve finansal kuruluşlarının yanı sıra birçok rafineri de iflas ederek, onlarca rafineri şirketi de faaliyetini durdurmuştur" ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, şöyle denildi:
"Söz konusu dönemde bile Tüpraş fiyatlarını 'sabit' tutmamış, haftada bir fiyat düzenlemesi yaparak benzinde 10, motorinde 9 kez fiyat indirerek, Avrupa'daki rafineri şirketlerinden daha hızlı fiyat düşürmüştür. Rekabet Kurumunca uygulanan cezaya esas olan dönemde Fransa, İspanya, İtalya, Yunanistan gibi ülkelerdeki rafinerilerden daha hızlı fiyat indirimine gidilmiştir. Bu durumu tespit eden referans bilgi ve analizler dikkate alınmamış, gerekçeli kararda da hiç değinilmemiştir."
- "Tüpraş, 850 milyon lira zarar etti"
Cezaya esas alınan dönemde fiyatların, maliyetin altında gerçekleştiği ve Tüpraş'ın zarar ettiği belirtilen açıklamada, Rekabet Kurulu'nun aşırı fiyatlama yapıldığı iddiasıyla ceza verdiği, ekonomik krizin derinleştiği Ekim-Aralık 2008 döneminde Tüpraş'ın, maliyetlerinin altındaki fiyatlarla satış yaptığı için yaklaşık 850 milyon lira zarar etmesine rağmen, ülkenin akaryakıt temini güvenliği için üretim ve satışını sürdürdüğü, karşı oy gerekçelerinde de belirtildiği üzere, rapor ve gerekçeli kararda fiyat-maliyet analizi, şirketin aynı dönemde zarar etmiş olmasının değerlendirmeye dahi alınmadığı kaydedildi.
Açıklamada, aşırı fiyatlama yapıldığı iddia edilen döneme ilişkin düzenleyici otorite olan EPDK'nın herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmadığını belirttiği vurgulanarak, "Rekabet Kurumu incelediği dönemde tarifelere uyumun denetlenmesi ve Tüpraş'ın fiyat uygulamaları hakkında bir işlem yapılıp yapılmadığını EPDK'ya sormuştur. EPDK yazılı olarak Petrol Piyasası Kanunu'na göre fiyatlar konusunda denetleyici ve düzenleyici otorite olarak konuyu incelediğini, sunulan tarifeyi uygun bulduğunu, Tüpraş hakkında bir soruşturma veya ceza prosedürü başlatmaya gerek duymadığını, olası bir aykırılık durumunda gerekli denetimleri yapacağını Rekabet Kurumu'na 'yazılı olarak' bildirmiştir" değerlendirmesinde bulunuldu.
- "Şirketimiz müşterilerine hiçbir şekilde zorlamada bulunmamaktadır"-
Tüpraş'ın müşterilerinden yıllık taleplerini alırken herhangi bir zorlama yapmadığı vurgulanan açıklamada, firmanın ülkede kurulu tek rafineri şirketi olsa da akaryakıt piyasasının, 1 Ocak 2005 tarihinde yürürlüğe giren Petrol Piyasası Kanunu ile tamamen serbestleştiği belirtildi.
Açıklamada, ülkedeki tek rafineri şirketi olan Tüpraş'ın, Petrol Piyasası Kanunu gereğince kendisinden mal talep eden eşit gruplardaki bütün dağıtım şirketlerine aynı koşullarda mal vermekle yükümlü olduğuna dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Bu nedenle kanunen hiçbir dağıtım şirketi ile pazarlık yapmamakta, ticari koşullar bütün dağıtım şirketlerine açıklanarak aynı şekilde uygulamaktadır. Dağıtım şirketleri herhangi bir kısıtlama olmaksızın Türkiye'ye akaryakıt ithal edebildiklerinden, Tüpraş'ın ticari koşullarını göz önünde bulundurarak, değişik ikmal kaynaklarından kendi programlarını yapmakta, Tüpraş'tan aylar ve teslim noktaları bazında almak istedikleri akaryakıt miktarlarını yıl başlamadan önce şirketimize bildirmektedirler. Tüpraş üretim planı bu bildirimler çerçevesinde yapılmaktadır. Şirketimiz bu aşamada müşterilerine hiçbir şekilde zorlamada bulunmamaktadır. Bu iş modelinde güçlü olan taraf akaryakıt dağıtım şirketleridir."
Tüpraş'ın dağıtım şirketlerinden aylar ve teslim noktaları bazında teslim alacaklarını taahhüt ettikleri ürünleri almalarını istediği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Ceza kararında eleştiri konusu yapılan ve 'bağlama' olarak ifade edilen husus, Tüpraş'ın cari yıl için verdikleri taahhütleri yerine getirmeyen müşterilerine taahhütlerini yerine getirmeleri gerektiği uyarısı ve bu yöndeki uygulamalarıdır. Bir başka ifadeyle Tüpraş, müşterilerinden sözleşmeye uygun davranmalarını istemektedir ki, bu hukuki olarak eleştirilemeyecek bir durumdur. Nitekim soruşturmayı yürüten Rekabet Kurumu Uzman Heyeti'nin çoğunluğu da bu görüştedir.
Tüpraş ülkemizin akaryakıt ihtiyacını en üst kalitede ve güven ile sağlamak üzere geçmişte olduğu gibi bugün de tüm mevzuat ve düzenlemeleri esas alarak üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmek üzere her koşulda üretimini sürdürmeye ve yatırım yapmaya devam edecektir."
Rekabet Kurulu, TÜPRAŞ'a, fiyatlandırma ve sözleşmelere ilişkin uygulamaları yoluyla hakim durumunu kötüye kullandığı, bu suretle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 6'ncı maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle, 2013 mali yılı sonunda oluşan ve belirlenen yıllık gayrisafi gelirlerinin yüzde 1'i oranında olmak üzere 412 milyon 15 bin 81 lira idari para cezası verilmesine oy çokluğu ile karar vermişti.