Yılmaz, Bingöl temasları kapsamında Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) şubesinin açılışına katıldı. Burada bir konuşma yapan Yılmaz, Soma'daki maden faciasında hayatını kaybeden işçilere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diledi.
"Soma'da yaşanan hadiseden kamu, özel sektör, akademik dünya, sendikalar ve herkesin ders çıkarması gerekir" diyen Bakan Yılmaz, bir daha böyle acıların yaşanmaması için neler yapılması gerekiyorsa toplum olarak hep birlikte çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi.
- "Ortak acımızı, ortak çabaya dönüştürmemiz lazım"
Bakan Yılmaz, "Ortak acımızı, ortak çabaya dönüştürmemiz lazım. Bu olayın yaşandığı andan itibaren adli ve idari soruşturma başlatıldı. Sadece mevzuat düzenlemeleri yetmez. Mevzuatın hayata geçirilmesiyle birlikte mutlaka bir zihniyet değişikliğine de ihtiyaç vardır" diye konuştu.
Kurumsal alt yapı, eğitim ve bakış açısı olarak da bir değişime ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Yılmaz, şöyle konuştu:
"İş sağlığı ve güvenliği sadece bir masraf kalemi olarak görülmemeli. Aslında insana yatırım işletmelerin geleceğine yatırım olarak algılanmalıdır. Her yıl iş kazalarından dolayı uğradığımız insani ve ekonomik kayıpları dikkate aldığınızda buraya yapılan yatırım çok anlamlıdır. Bunu bir yatırım olarak algılamamız lazım. Maalesef yeterince yatırım yapılmamasının sonuçlarını ülkemiz de işletmelerimiz de yaşıyor. Olaya farklı bir bakış açısı farklı bir zihniyetle yaklaşmamız gerektiğini özelikle vurgulamak isterim."
- "Türkiye ekonomisi büyüyor"
Dünyadaki ekonomik krize rağmen Türkiye'nin her geçen gün büyüme sağladığını vurgulayan Bakan Yılmaz, "Türkiye ekonomisi çok şükür büyüyerek yoluna devam ediyor. Birçok ülkenin yüzde bir büyümeyi başarı gördüğü, küresel krizin etkilerinin halen devam ettiği bir ortamda, son 4 yılda ortalama büyümemiz yüzde 6 civarında gerçekleşti. Daha düşük bir beklenti olmasın karşılık yüzde 4 büyüme ile 2013'ü kapattık. Bu yılın ilk çeyreğinde öncü göstergelerimiz son derece olumlu. Henüz ilk çeyreğin büyümesini hesap edebilmiş değiliz. Yılın ortalarında bunu göreceğiz. Ancak öncü göstergeler dediğimiz, sanayideki büyüme yüzde 5'in üzerinde, ihracattaki artış yüzde 10'a yakın. Turizmde, hizmet sektörlerinde olumlu rakamlar görüyoruz. Turist sayısı ve turizm gelirlerinde artış sözkonusu. Orta vadeli programda yine yüzde 4 bir öngörümüz var. İnşallah Türkiye bunu yakalayacak."
Türkiye'nin, dünyadaki krize rağmen, siyasi ve makro ekonomik istikrar, mali disipline verdiği önem ve yapısal reformları devam ettirme iradesiyle ekonomik başarıyı sağladığını belirten Bakan Yılmaz, 2023'e doğru giderken siyasi ve ekonomik istikrarla reform iradesinin devam etmesi gerektiğini kaydetti.
- "2023'e doğru adım adım yürüyeceğiz"
Türkiye'nin siyasi istikrarının devam ettiğini, son yerel seçimlerde halkın kendilerine gösterdiği büyük teveccühün de siyasi istikrarın devam edeceğinin bir göstergesi olduğuna dikkati çeken Bakan Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Reformlarımızla 2023'e doğru adım adım yürüyeceğiz. Burada özel sektör son derece önemli. Güven ve istikrar ortamında özel sektör kanalıyla biz bunları başardık. Dinamik bir özel sektörün müteşebbis gücüyle bunları başardık. Türkiye'de ihracatın yüzde 95'i sanayi ürünlerinden oluşuyor ve bunu özel sektörümüz üretiyor. İstihdamın yüzde 85'inden fazlasını yine özel sektör gerçekleştiriyor. Özel sektör odaklı bir stratejiye sahibiz. "
- Çözüm süreci
Bakan Cevdet Yılmaz, çözüm sürecinin siyasi, kültürel, psikolojik unsuru olduğu kadar refah ve kalkınma süreci de olduğunu vurguladı.
"Son 1,5 yıldır çok şükür anneler ağlamıyor, ölüm haberleri almıyoruz. Bu gerçekten son derece önemli. Çözüm süreci henüz tamamlanmadı. Ama bu süreç halkımızın ve tüm toplumsal kesimlerin desteğiyle devam ediyor. Ben inanıyorum ki bu süreci sabote etmeye kalkışanlar, en önce halkımızdan gerekli cevabı alacak, gerekli tepkiyi göreceklerdir" şeklinde konuştu.
Türkiye'de büyük sermaye gruplarının Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne yatırım yapmamalarını eleştiren Bakan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Bazen büyük sermaye gruplarını eleştiriyorum. Türkiye'de büyük sermaye dediğimiz gruplar iki konuda çok eksik bence. Bir tanesi bölgesel yatırımlar. Maalesef bölgeye büyük ölçekli şirketlerin çok fazla yatırım yapmadığını görüyoruz. İkincisi de araştırma geliştirme yatırımları. Ciddi finansman imkanı olan firmaların bu alana da yeterince yatırım yapmadığını görüyoruz. Bu insanların bu bölgelere gelmesi, analiz yapması, buradaki potansiyeli değerlendirmesi lazım. Fakat ön yargıyla bakınca, 'bu bölgede yatırım ve karlılık olmaz' diye bakınca yeterince bu bölgelere sermaye gelmiyor. Burada çok karlı yatırım fırsatları var."
- MÜSİAD Genel Başkanı Olpak'ın konuşması
MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak da Bingöl'de şube açmanın mutluluğunu yaşadığını belirterek, "Bir ülkenin iş adamından beklentisi, yatırım ve istihdamı artırması, bunun yanı sıra sosyal gelişime katkı sunmasıdır" dedi.
Merkez Bankası'nın faiz kararını da değerlendiren Olpak, şunları söyledi:
"Bu indirimi yeterli görmüyoruz. Bugün hamdolsun siyasi istikrarla gelen ekonomik istikrar, hedeflerin yakalanmasıyla elde edilen güven ortamı ile çözüm sürecinin beraberinde getirdiği huzur ortamı ile geleceğe daha güvenle bakıyoruz. 2013 yılında ekonomimiz sosyal ve siyasal alanda birçok gelişmeye maruz kaldı. Yılın ilk yarısında ekonomi performansımız, tün dünyanın takdirini kazandı. Yıllar sonra Türkiye'nin ilk defa kredi notu yatırım yapılabilir seviyeye ulaştı."
Programa Vali İbrahim Taşyapan, Belediye Başkan Vekili Halim Sugü, Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erkan Çalbay ile kamu kurum ve kuruluşları ile bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
