HDP'li Baluken'den 'ateşkes' çıkışı! - Video
HDP Grup başkanvekili İdris Baluken hükümetle yapılan toplantıda ortak kanının ‘çatışmazlık ortamı ve ateşkes sürecinin önemsemek gerektiği’ olduğunu ifade etti. Hükümet yetkililerinin de özellikle çatışmasızlık ortamının devam etmesine yönelik görüşlerini toplantıda dile getirildiğini vurguladı.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-05-22 01:11:26
İMC.com'dan İzzet Kaya'nın derlediği bilgilere göre; HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder, HDP Grup başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan, çözüm sürecinde yaşanan gelişmelere ilişkin hükümetle 20 Mayıs’ta görüşmüştü. Görüşmeye ilişkin HDP Grup başkanvekili İdris Baluken İMC TV’de Ayşegül Doğan’la Gündem Müzakere programında değerlendirmelerde bulundu.
Baluken sürecin Kürt tarafından gelen ateşkes ile başladığı ve devam ettiğini yalnız tıkanmanın hükümetin yasal ve anayasal zemini hazırlayıcı adımları atmamasından kaynaklandığını vurguladı. Baluken “Kandilde yaptığımız görüşmelerde çok önemli tespitler vardı. Geçen yıldan beri ‘üç aşamalı’ bir yol haritası üzerinden başlayan bir süreç vardı. Bunun gereği olarak Kürt tarafında önce bir ateşkes ilanı ve geri çekilme süreci başlamıştı buna denk düşecek şekilde hükümetin de bazı yasal ve anayasal adımlar atması durumu söz konusuydu. Ancak burada AKP hükümetinin yasal ve anayasal düzenlemeler yapma noktasında sekte tavrı süreci belli noktada tıkalı bir aşamaya getirdi, tıkanıklıklar yaşandı” dedi.
Hükümetin çözüm sürecine ilişkin adım atmamasının ciddi bir rahatsızlık oluşturduğunu belirten Baluken “Son yaptığımız görüşmede de özellikle AKP’nin geçmişte seçim sürecini gerekçe göstererek atmadığı adımlarla ilgili seçim sonrasında da somut bir gelişme olmamasına dair ciddi bir rahatsızlık durumu söz konusuydu. Buna ek olarak son aylarda özellik bölgede yoğun bir askeri hareketliliğin olması sınır boylarında termal kamera sistemleri elektrikli tel sistemleri ile sınırın adeta yeniden ele alınması ve bölgenin genelinde çok yoğun bir şekilde yapımı süren karakol ve kalekol inşaatlarının ateşkes pozisyonuna denk düşmediği KCK yetkililerinin tesbitleri vardı. Nitekim iki gün önce sınırda bir kadın katledilmesi de gerçekten bölgede AKP’nin ateşkes pozisyonuna denk düşmeyen bir tutumunun olduğunu ortaya koyuyor. Özetle beklenti demokratik yasal adımların hızla atılması ancak mevcut durum içerisinde AKP’nin ateşkes pozisyonunu ihlal edecek şekilde bölgede gidişatı önümüze getirmesidir” söyledi.
Baluken’in yaptığı açıklama şöyle:
“Sürecinin kalıcı bir barışa evrilmesi için bir yasal statüsünün olması gerektiğini düşünüyoruz “
Hükümetle dün yaptığımız görüşmede bugüne kadar atılmayan adımlar ve yaşanan tıkanıklar üzerine bazı aktarımlar yaptık. Onların cenahında da süreci nasıl değerlendirdikleri karşılıklı fikir alışverişi ile masaya yatırma şansını yakaladık. Şunu belirtmek gerekirki biz baştan beri çözüm sürecinin kalıcı bir barışa evrilmesi için bir yasal statüsünün olması gerektiğini düşünüyoruz ve bunun için partimiz (BDP) ‘Toplumsal müzakere ve barış’ yasası taslağını hem Meclis Başkanlığı’na hem hükümete sunmuştuk. Bu sürecin devam etmesi için müzakerenin taraflarının pozisyonlarının gözden geçirilmesi gerektiğini ve özellikle Kürt tarafında barış müzakerecisi olarak belirtilen Sayın Öcalan’ın müzakere koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini farklı heyetlerle toplantılar yapabilme görüşebilme imkanlarının sağlanması gerektiğini ifade etmiştik. Bunlara ek olarak demokratik siyasetin önünü açacak ve silahları devreden çıkmasını sağlayacak bazı yasal düzenlemeler yapılmasının elzem olduğunu belirtmiştik. Tabi bugüne kadar AKP hükümeti daha çok zamana yayan muğlaklaştıran bir politika ortaya koydu. Ancak son MİT yasası ile AKP cenahında sanki bu sürecin yasal statüsü ile ilgili beklenti karşılanmış gibi bir algı var. Bunu dünkü görüşmede de bize aktardılar biz de kendilerine MİT yasasının bu süreci yasal güvenceye kavuşturacak bir yasa olmaktan son derece uzak olduğunu ve yasal çerçeve açısından nelerin yapılması gerektiğini ifade ettik.
“Merkezi bir idari sistemden yetkilerin yerele verildiği bazı yasal düzenlemelerin yapılması”
Diğer taraftan yakın dönemde kamuoyuna da aktardık özellikle demokratik sivil toplumun önünün açılması ve yerel yönetimlerin yetkilerinin genişletilmesi merkezi bir idari sistemden yetkilerin yerele verildiği bazı yasal düzenlemelerin yapılması noktasında daha önce de kamuoyuna ifade ettiğimi yasal düzenlemelerin yapılmasını ifade ettik. Bu konuda anladığımız kadarıyla hükümet cenahında da bir çalışmanın olduğunu en azından yaptığımız görüşmede ifade edebiliriz. Bunun somur olarak tam olarak nasıl karşımıza geleceği bir bilgiye sahip değiliz. Kamuoyunda yine sıkça dile getirilen bazı adımların atılmamış olmasının güven zedeleyici bir ortam beraberinde getirdiğini. Terörle Mücadele Kanunu’nun hala kaldırılmamış olması içeride hala tutuklu siyasetçilerin olması, hasta tutukluluların olması mevcut durumun aşılmamış olmasının, bunlara ek olarak gündeme getirdiğimiz bir çok konu var bunların yerine getirilmemiş olması süreçte bir grizu birikmesine neden olduğunu ifade ettik. Dünkü görüşmemizde bu konudaki kaygılarımızı ve hükümet cenahından da bu sorunlara nasıl yaklaştıklarını öğrenme şansına sahip olduk.
“Görüşmede şöyle bir ortak görüş var”
Görüşmede şöyle bir ortak görüş var sağlanan geçici ateşkes sürecini önemsemek gerekiyor ve bunu kalıcı bir çatışmasızlığa çevirmek gerekiyor bu konuda her iki tarafında daha hassas davranması, savaş hafızasını çağrıştıracak bazı uygulamalardan kaçınılması gerektiği ile ilgili görüşlerimizi aktardık. Hükümet yetkililerinin de özellikle çatışmasızlık ortamının devam etmesine yönelik görüşlerini öğrenme şansına sahip olduk.
“Halkın demokratik tepkisi”
Bölgede bazı alıkoyma uygulamalrının olması tansıyonu yükseltecek hadiselerin olması onlar Kürt tarafının bir arayışı şeklinde değerlendirmişler. Biz bunun doğru olmadığını karakol, kalekollar ile ilgili yaşanan bütün sürecin aslında halkın demokratik tepkisi şeklinde ortaya çıktığını ve dolayısı ile burada bir suçlu arama yerine ortamı soğutacak, gerginliği azaltacak biriken gazı bir şekilde kıvılcım ile buluşturmayacak bazı şeylerin yapılması noktasında davranmak gerektiğini ifade ettik. Yani çerçeve olarak şunu ifade edebilirim çatışmasızlık ortamının önemli olduğu Kürt meselesinin tartışması çözüme kavuşması açısından, kalıcı barışa gidecek adımların atılması açısından önemsenmesi gerektiği konusunda ortak bir görüş sahibi olduk. Ama bunun gereklerini yerine getirip getirmeme kalekol inşaatlarını tekrar gözden geçirme sınırdaki hareketlilik, güvenlik barajları, korucu kadrolarıyla ilgili yeni bir pozisyon alıp almayacakları konsunda ifade edebilecek bir bilgiye sahip değiliz.
“Sayın Öcalan’ın pozisyonu nettir, bu sürecin mimarı ve baş müzakereci pozisyonundadır”
Sayın Öcalan’ın pozisyonu nettir bu sürecin mimarı ve baş müzakereci pozisyonundadır ve Kürt halkının bütün bileşenleri ve tüm toplumsal alanları üzerinde etkisini hiç ifade etmeye gerek yok. Türkiye halkları açısından da bu bir buçuk yıl içerisinde Sayın Öcalan’ın barış mimarı olarak tarihe geçecek bir rolü ve misyonu şekillenmeye başlamıştır bizce. Sayın Öcalan’ın çabaları ile hala kan akmayan cenazelerin kalkmadığı bir ortamı kalıcı çözüme çevirebilmenin imkanlarını önümüzde tutuyoruz. Dolayısıyla böyle bir pozisyonda olan bir liderin mutlaka toplumun değişik kesimleriyle görüşebilmesinin ve sağlıklı müzakereler yürütebilmesinin koşulları mutlaka sağlanmalıdır. Bu yönüyle hem HDP’den farklı heyetlerin gitmesi hem gazetecilerden, akil insanlardan çok farklı toplumsal kesimlerden gelen taleplerin karşılanması gerektiğini düşünüyoruz. Sayın Öcalan’ın toplumla halkla kendi görüşlerini direk aktarabileceği mekanizmaların sürece çok ciddi katkılar sağlayacağını düşünüyoruz.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay: Çözüm süreciyle ilgili aksama yok
Gazi Üniversitesindeki “Kültürler Kavşağında Afrika-Türkiye Buluşması: 2014 Afrika Günü” etkinliğine gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Atalay 20 Mayıs’ta Başbakanlıkta HDP heyetiyle yapılan görüşmeyi hatırlatan bir basın mensubunun “Çözüm Süreci’nde bir aksama olup olmadığına” ilişkin sorusu üzerine, “Çözüm süreciyle ilgili olağanüstü bir durum yok. Çözüm süreciyle ilgili bir aksama yok. Çözüm süreci normal olarak yürüyor. O konuda hükümetimizin kararlılığı tamdır. Tarafların zaman zaman bir araya gelip görüşmesi oluyor biliyorsunuz. Biz özellikle bu konuda siyaset kurumunun biraz daha fazla devrede olmasını arzu ediyoruz” diye konuşmuştu.
Bu konuda, Meclis’te grubu olan HDP milletvekilleriyle zaman zaman bir araya geldiklerini anımsatan Atalay, “Dünkü de onlardan birisiydi, mutat görüşmelerden birisiydi. Başbakanımızın başkanlığında 19 Mayıs’ta yaptığımız değerlendirmede hükümetin, partinin kendi içinden çözüm süreciyle ilgili şu anda neredeyiz, neler yapılıyor, bundan sonrasına genel bir bakış olarak bir değerlendirmeydi. İkisi de çok faydalı oldu. Özellikle süreci yürüten bizler için bu tür toplantılara zaman zaman tabii ihtiyaç oluyor. Yeni kararlar, talimatlar gerekebiliyor. Dolayısıyla bunlar normal, mutat toplantılar olarak değerlendirilebilir” ifadelerini kullanmıştı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara