Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Bakanlar Ala, Yılmaz ve Çelik Ağrı'da

Bakanlar Ala, Yılmaz ve Çelik Ağrı'da

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-05-22 21:42:32

Bakanlar Ala, Yılmaz ve Çelik Ağrı'da
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, "Egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir dediler ama milletin bu yetkiyi seçtikleri eliyle kullanmasına izin vermediler. Bunu birtakım çıkar gruplarına, darbecilerine ve cuntacılara teslim ettiler" dedi.

İçişleri Bakanı Efkan Ala, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Abide Mahallesi'nde bir düğün salonunda "Yeni Türkiye ve Çözüm Süreci" konulu programa katıldı.

Çelik, burada yaptığı konuşmada, Cumhuriyet Dönemi boyunca oy alana kadar milletin sesini dinleyen partilerin oy aldıktan ve iktidara geldikten bir süre sonra milletin taleplerine sırt çevirdiğini ve başkalarının sesini dinlemeye başladığını belirtti.

İktidara gelen partilerin verdikleri vaatleri sonra unuttuklarını kaydeden Çelik şöyle devam etti:

"İktidara gelene kadar program ve proje vadediyorlar ama iktidardan sonra birtakım ekonomik çıkar gruplarının darbecilerin, cuntacıların sözünü dinliyorlar. Yani iradeyi, yetkiyi milletten alıyorlardı sonra bu yetkiyi gidip başkalarına teslim ediyorlardı. Şimdi bunun siyasi tarihimizde siyasi ​literatürümüz de çok çarpıcı bir ifadesi var. Cumhuriyet Halk Partisi parti ismi kullanmadan, Cumhuriyet Halk Fırkası adını kullanırken tüzüğünün birinci maddesi, egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir ama millet bu egemenliği Cumhuriyet Halk Fırkası eli ile kullanır. Şimdi Cumhuriyet tarihimiz boyunca bu gizli madde sürekli olarak hayatiyetini korudu. 'Egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir' dediler ama milletin bu yetkiyi seçtikleri eliyle kullanmasına izin vermediler. Bunu birtakım çıkar gruplarına, darbecilerine ve cuntacılara teslim ettiler. Eski Türkiye budur."

-"Türkiye'ye yanlış sloganları bir kazanım gibi sundular"-

Birilerinin Türkiye'ye yanlış sloganları bir kazanım gibi sunduklarını ifade eden Çelik, "Dediler ki' altı kere gittik yedi kere geldik', bununla övündüler. Aziz milletin kendilerine verdiği iradeyi birtakım illegal gruplara altı kere kaptırdılar. AK Parti şununla gurur duymaktadır: Ne yaparlarsa yapsınlar bize emanet ettiğiniz iradeyi kimseye teslim etmedik ve arkasında dimdik durduk. 'Altı kere geldik yedi kere gittik' diye yanlışta bir övünmemiz yoktur. Bizi millet getirir, isterse de millet götürür ve milletin iradesine tabiyiz" diye konuştu.

-"Kürt'ün dilini yasakladılar. Dindarın hakkını gasbettiler​"-

Türkiye'de uzun yıllar inkar politikalarının devam ettirildiğini bunlardan birinin de Kürt dili olduğunu belirten Çelik, şunları söyledi:

"Türkiye de cumhuriyetçilik adı altında cumhurun kendisini tehdit eden bir rejim kurdular. Bunun içerisinde Kürt'ün hakkını gasbettiler. Kürt'ün dilini yasakladılar. Dindarın hakkını gasbettiler. Dinini yaşamasını yasakladılar. Alevi'nin Alevi, Sünni'nin Sünni, Kürt'ün Kürt ve Türk'ün Türk olmasını yasakladılar. Çerkez'i, Abhaza'yı yasakladılar. Milletin sesini kıstılar. Maalesef bizim coğrafyamızda Kürt kardeşlerimiz Allah'ın bir ayeti olarak yaratılan dillerini bu ülkede uzun zaman konuşamadılar."

Türkiye'de aslında her seçime iki parti seçime girdiğini anlatan Çelik, şöyle devam etti:

"Seçim sandığına gittiğinizde pusulada 25, 30 ve 40 parti görüyorsunuz. Ama bu işin göstergesidir. MHP'si CHP'si, BDP'si ile eski Türkiye partisi bir parti, bir de yeni Türkiye'nin tek partisi AK Parti tek başına seçime giriyor. Meselenin çözümü şudur: Türkiye ne kadar demokratikleşir ise Türkiye'de demokrasinin kapasitesi ne kadar büyürse bütün etnik grup ve yasaklanan diller ve kimlikler özgürce kendiliğini ifade edecektir. Biz her zaman şunu söyledik: Türk kavramı etnik bir kavram değildir. Türk milleti kavramını etnik bir kavram olarak kullananlar yanlış kullanıyorlar. Bakın bunun en önemli göstergesi bu günlerde gerçekleşti. Türk Dil Kurumu, Türkçe-Kürtçe, Kürtçe-Türkçe sözlük bastı. Bir Kürtçe söz söylediği için 10 yıl evvel yıllarca hapis yatılan bir ülkede bugün devlet Türkçe ve Kürtçe sözlük basıyor."

-"Ağrı'dan akan nehirler Tuna Nehri'nin kız kardeşidir."

Milletin zor zamanlarda mucize yarattığını ifade eden Çelik, "Birliğini beraberliğini zor zamanlarda koruyor ve yeniden restorasyon dönemleri başlatılıyor. Siyasete yeni ufuklar acıyor. İshakpaşa Sarayı, Mostar Köprüsü'nün kardeşi ve Ağrı'dan akan nehirler Tuna Nehri'nin kız kardeşidir. Burada AK Parti'ye verdiğiniz her destek Somali'deki fakir çocukların kazanını kaynatıyor. Sizin sandıkta kullandığınız her oy Türkiye'nin demokratikleşmesine katkıda bulunduğu gibi Gazze'nin onurunu koruyor" şeklinde konuştu.

Programın ardından Bakan Ala ile Bakan Çelik, özel uçakla Ankara'ya hareket etti. Kalkınma Bakanı Yılmaz ise seçim çalışmaları için kentte kaldı.

Haber Ara