Strache, partisinin yaklaşan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri için Viyana'da düzenlediği mitingde Avrupa Birliği'ni (AB) eleştirdi. AB'nin sosyal hakları yok ettiğini, gelenekleri, örf ve adetleri tırpanlandığını ileri süren Strache, kendilerinin anavatanlarına sahip çıkmaya devam edeceklerini söyledi.
Avusturya'nın AB'ye katılmadan önce özgür bir ülke olduğunu savunan Strache, Avusturya'nın şu anda Brüksel'de söz hakkının bile bulunmadığını ve alınan kararlara hiçbir etkisinin olmadığını ifade etti. Strache, Avusturya'nın tarafsız bir ülke olduğunu ve özüne dönmesi gerektiğini kaydetti.
AB üyesi ülkelerin, liderlerin ve vatandaşların ABD'nin kontrolünde olduğunu savunan Strache, "Bütün iletişimimiz ABD tarafından denetleniyor. Attığımız mesajlar bile kontrol ediliyor. Böyle bir ortamda özgürlükten bahsedemeyiz" dedi.
AB politikalarının kriz, enflasyon, işsizlik, vergi ve değerlerin aşınması olarak halka döndüğünü ifade eden Strache, şöyle konuştu:
"Brüksel'i kutsal bir şehire çevirdiler. AB'ye girmeden önce herşeye 3 kat daha az para ödüyorduk. Emekli aylıkları 10 yıl önceki rakamlarla ödeniyor. Paralar bankalara ve şirketlere gidiyor. Yunanistan'ı kurtarmak için gönderilen paralar bankalara verildi, o paralardan halk hiçbir şekilde yararlandırılmadı. Biz milletimizin haklarını korumaya devam edeceğiz. Biz Avrupalıyız ama herşeye boyun eğmeyeceğiz."
Sosyal demokratların kendilerine "yabancı düşmanı" diyerek siyaset yaptığını belirten Strache, şunları söyledi:
"Biz yabancı düşmanı değiliz. Biz yabancıları arkadaş olarak görüyoruz. Kimseye nereden geldiğini sormuyoruz. Avusturya'nın kurallarına uyarlarsa ve entegre olursa hiçbir problem olmaz. Kurallara uymayan ve entegre olmak istemeyenler ise hemen ülkeyi terk etsin. Bunlara da anlayış gösteremeyiz."
Strache, 25 Mayıs'ta yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde halkı oy kullanmaya davet etti.
Konuşmasından sonra kürsüden inen Strache, partililerle fotoğraf çektirdi.
