Kurtulmuş, partisinin Serdivan İlçe Teşkilatı 25. Danışma Meclisi Toplantısı'nda, bir araya gelme imkanı olmayanların karşılarına çıkmalarına rağmen 30 Mart'taki seçimlerde büyük başarı kazandıklarını belirtti.
Türkiye'nin son 12 yılda büyük mesafe katettiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Maddi anlamda akla hayale gelmeyecek işler yapıldı. Hemen her şehirde üniversitelerimiz oldu. Dünyanın 17'nci büyük ekonomisi haline geldi. Kişi başına gelir, 3 bin dolardan 11 bin dolar seviyesine çıktı. Bunları sabaha kadar saymamız mümkün değil" diye konuştu.
Kurtulmuş, bu başarıların kazanılmasında devletteki zihniyet değişikliğinin büyük etkisi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Eskiden Türkiye'de baskıcı, despot bir devlet anlayışı vardı. Halkını yönetimine uzak tutardı. Onlar, yukarıda halkına yön vermesi gereken bir takım seçkinlerdi, milletse elleri nasırlı, şalvarlı, kara yazmalılardı. Milletle devlet arasında yıllar boyunca çatışma oldu, hiçbir zaman gönül bağları birleşmedi. İşte Türkiye'de ortaya çıkan bu büyük başarının arkasındaki en temel faktör, devletin zihniyetinin değişmesidir. AK Parti, bunu sağladığı için başarılı oldu. Milletle bütünleşti, milletle kaynaştı."
Terörün, 28 yıldır ülkeyi karıştırmanın bir aracı olarak kullanıldığına dikkati çeken Kurtulmuş, daha önce devlet aklının şiddeti, şiddetle yok etme üzerine kurulduğunu anlattı.
Türkiye'nin son 1,5 yıldır şehit haberi almadığını, bu nedenle birilerinin uykusunun kaçtığını dile getiren Kurtulmuş, "Türkiye'de devletle millet kaynaşıp barışıyor, bundan dolayı telaşa kapılıyorlar. Bu zihniyet değişimini yapıp çözüm sürecine devam etmeseydik, bugün hala silahlar konuşmaya devam ediyordu" şeklinde konuştu.
- "Millet seçecek"
Konuşmasında Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhurbaşkanı adayımızı, Türkiye'nin yeni cumhurbaşkanı olarak inşallah 10 Ağustos'ta hep beraber milletle seçeceğiz. Bazı muhalafet partilerinden arkadaşlarımızın kızdığını biliyorum ama kusura bakmasınlar. Cumhurbaşkanı, halk tarafından seçildiği sürece bu memlekette hiçbir zaman bu ülkenin tarihi, medeniyeti, geçmişi, değeri, inancı, mescidi ve camisiyle ilgisi olmayan hiç kimse bu ülkede cumhurbaşkanı olamayacak."