Kadın Girişimciler Derneği'nin (KAGİDER) düzenlediği "Siyasette kadının yeri" konulu tartışma programı, Soma'da yaşanan maden kazısında hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunulması ile başladı.
Programa konuşmacı olarak katılan Ağırdır, 2015 seçimlerine kadar oluşacak kadroların Türkiye'nin yeni geleceğini belirleyeceğini söyledi.
Ağırdır, 30 Mart yerel seçimlerinin, genel seçim havasında geçtiğini anımsatarak, bu seçim sonuçlarının Türkiye siyasetinin konsolide olduğunu ortaya koyduğunu bildirdi.
Bekir Ağırdır, 1987'den 2002'ye kadar olan bütün seçimlerin birinci partisinin farklı olduğunu, bütün dünyanın değiştiği süreçte Türk insanın o süreci yönetecek birini arayarak geçirdiğini belirterek, insanların her seçimde bir diğerine şans verdiğini anlattı.
Toplumun 2002'de herkesi tasfiye ettiğini ifade eden Ağırdır, "2002'de AK Parti diye bir dönem başlamış. Ama 2002'den bu yana yapılan yerel de dahil 6 seçim sonuçlarında, 2002'de yüzde 35 olan diğer küçük partiler, bugün yüzde 5'in altında" dedi.
Gelinen noktada Türkiye siyasetinin konsolide olduğunu, bir beşinci partinin 2015 seçimleri için araya girme ihtimalinin olmadığını söyleyen Ağırdır, "AK Parti'den 30 adam ayrılsın, CHP'den 20 aday ayrılsın aptal saptal arayışların hiç bir karşılığı yok. Gezi'den sonra özellikle bu tür heyecanlar çoğaldı. Bugün Atatürk dahil, hatta Peygamber dahil hepsini mezarlarından çıkarıp bir liste yapsak, kusura bakmayın öyle bir beşinci partinin bile hiçbir şansı yoktur. Bunu görmemiz lazım" diye konuştu.
Toplumdaki kutuplaşmanın giderek derinleştiğine, bugün insanların giderek birbirine sarma noktasına geldiğine işaret eden Ağırdır, toplumun yüzde 60'nın herhangi bir meseleyi kendi içinde konuşamadığına işaret etti.
Siyasi kutuplaşmanın yanı sıra kültürel kimliklerarası bir başka kutuplaşmanın da yaşandığına dikkati çeken Ağırdır, "Hayat tarzları arası kutuplaşma... Giderek hayat tarzlarımız ayrışıyor. Ayrı markalar, ayrı şirketler, ayrı tatil köyleri, ayrı oteller... Giderek birbirimize karşı ayrışıyoruz" dedi.
- "Acılarımız bile artık ortak değil"
Soma'da yaşanan maden kazasında da bir kutuplaşmanın yaşandığını dile getiren Ağırdır, "Aynı hassasiyet, aynı duyarlılık, medyadaki aynı tartışmayı bizler bile Roboski sırasında yapmadık. Çünkü onlar Kürt diye yapmadık. Roboski sırasında hiç sesi çıkmayanlar, şimdi vicdan diye ortalıkta tepiniyor. Aslında ne kadarını vicdan diye söylüyor, ne kadarını Tayyip Erdoğan karşıtlığı olarak söylüyor o da ayrı. Ama sonuçta Soma gösterdi ki acılarımız bile artık ortak değil" değerlendirmesinde bulundu.
Sorunun çözümü için farklı kesimlerin bir arada konuşmalarını ve iş yapmalarını sağlayacak zeminlerin oluşturulması gerektiğini kaydeden Ağırdır, şöyle konuştu:
"Kutuplaşma bugün çok ciddi bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Giderek birbirimizden ayrışıyoruz, herkes kendisinden farklı olanı dışlıyor. Kutuplaşmanın sonucu da gettolaşma, yani kendi içine dönmedir. Bireysel yaşamlarımızda benimsediğimiz tavırla sokakta takındığımız tavır ayrı. Seçimlerin sonuçlarını da bu kutuplaşma belirliyor. Bu topraklardaki kavgalar hep egemenlerin maniple ettiği kavgalardır. Taraflardan biri bir özgürlüğüne kavuşamadığında, karşı görüştekinin kendisini engellediğine inanıyor. Kutuplaşma bir yıkım ve bu yıkımı yapıcı bir hale dönüştürmemiz gerekiyor. Sakinleşip bu ülkedeki insanların gerçekten neye ihtiyacı var diye düşünmeliyiz."
- "Bu konuda bir araştırma yapmadık"
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için çatı aday arayışlarını da şöyle değerlendirdi:
"Eğer anti Tayyip Bey kampanyası yapılacaksa ve aranan böyle bir şeyse Tayyip Bey, yüzde 60 bile oy olabilir birinci turda. Cumhurbaşkanı seçimlerinde senaryolara baktığımız zaman şu olacak demem kolay değil. Birinci senaryo, Tayyip Bey aday olmayabilir ama bu ihtimal yüzde 5. Ama olacak diye düşünüyorum. İki, aday olur seçilemez. Var mıdır böyle bir ihtimal, vardır. Yüzde kaçtır ayrı konu. Üçüncü ihtimal, Tayyip Bey aday olur ve seçilir. Tayyip Bey aday olur, seçilir veya seçilemez şıkları için iki alt senaryo var. Birinci turda mı? Yoksa ikinci turda mı seçilir? Veya seçilemeyecekse ikinci turda mı seçilemeyecek? Bunun da bir başka alt senaryosu var. Yüzde 50.001 oyla mı, 60 oyla mı seçilir. Her bir ihtimal, ülkenin geleceğini değiştirecek. Yukarıda devletin iş bölümünün nasıl biçimleneceğini etkileyecek. Yani birinci turda yüzde 60 oyla seçilirse Tayyip Bey başka bir cumhurbaşkanı, ikinci turda yüzde 50.001 ile seçilirse bir başka cumhurbaşkanı olacak. Dolayısıyla şu olur deme ihtimali kolay değil. Bu konuda bir araştırma yapmadık. Çünkü adaylar olmadan ortada bir aday var ama öbür adaylar belli değil. Bu yüzden yapılacak araştırma doğru sonuç vermez."
Toplumun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bakışı ile ilgili ellerinde birçok veri bulunduğunu belirten Ağırdır, "AK Parti'nin dışında Tayyip Beyin, diğer partilerden de desteği var. Ve her zaman partisinden fazla oyu var" ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda, başbakanın kim olacağı yönündeki soruyu Ağırdır, "Danıştay'daki o görüntüler olmasaydı... Tayyip Bey ile Abdullah Bey o odaya kapanıp karar verecekler ve ikisi bir şey konuşacak. O konuşmanın bu işin düğümünü çözeceğini düşünüyorum. Aralarında bir rol bölümünü konuşacaklar ve o rol bölüşümü belirleyecek geleceği" şeklinde yanıtladı.