'İlkeli yayıncılık'
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-05-21 11:48:37
Bugün yine facia ele alacağım konular arasında bulunuyor..
Yaşanan facia bize madencilik sektörüne ilişkin yasanın baştan sona
değişmesine neden oldu..
Hatta firmalar dahil önlemlerini gözden geçirme düşüncesi içerisindeler..
Buna istinaden madencilik alanında en gerekli olarak görülen gaz maskesi
ve gaz sensörü talebinde bulunulduğunu öğrendik..
Atalarımızın bir sözü vardır;Şer gibi görünen şeyde hayır vardır..Yaşanan
gelişmelerde o hesap..
Alınan bu tedbirler ile olası bir benzer felaket durumunda kayıpların en aza
indirgenmesinde önemli bir rol alabilir..
Facianın ardından soruşturmanın ne için hemen başlatılmadığı yönünde
özellikle muhafazakar kesim karşıtı basın her zamanki bilindik düşünce
yapısı ile Hükümet'i eleştirmeye araç olarak kullanıldı.
Bu bakış açısının Hükümet'i karalamaya yönelik düşüncesizce kullanıldığı
tek bir soru ile aydınlatmak mümkündür..
Yapılan değerlendirmelerin sonrasında dün gerçekleşen gözaltına alınma
durumunda gördüğümüz gibi madende şehitlere ulaşılması bakımından
yardım alınıyordu. Eğer soruşturma facianın hemen ardından başlatılmış
olsa şehitlerimize ulaşılması imkansız olabilirdi.Konuyu hiç bu açıdan
baktınız mı?
Tabii ki hayır..
Hükümet'i eleştirecek bir konu çıktıysa gerisi teferruat..
Sonra neymiş efendim ''İlkeli Yayıncılık''
Ama maalesef şöyle de bir gerçek var;Büyük medya patronları
desteklemedikleri bir kesimi eleştirerek toplumu kendi düşünce yapısına
doğru bir eğilim göstermesini hedefler..
Peki bu doğru mu?
Kesinlikle hayır ama bunlar maalesef yaşanıyor..
İşte bu noktada eleştirilen tarafında biraz daha temkinli davranmasında
fayda var..
Erdoğan'ın yaşanan facia ile ilgili olarak yaptığı ''İş kazaları olağan''
şeklindeki söylemi Hükümet'i itibarsızlaştırma hedefini taşıyan bir kısım
çevrelere ve özellikle medya'nın ekmeğine yağ sürmüştür..
Bu noktada her insan evladının soracağı mantıklı bir soru var..
Tamam kabul her meslek grubunun kendine has bir tehlikesi vardır..
Ama gereken tedbirler alındı mı?
En basitinden bir soru daha..
Yaşam odaları neden zorunlu değil?
Anlamakta zorluk çektiğim bir noktayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Geçtiğimiz gün ''Gerekli kriterleri taşımayan madenleri kapatacağız'' diye..
İyi güzel farz edin ki kapatıldı peki ya sonra?
Sonrası kocaman bir soru işareti..
Medyada gördük ''başka yapacak bir şeyim yok yine madende çalışacağım''
diyor bir madenci..
Maden kapatılıp yeni yaşam standardını üst düzeyde bir sektörde istihdam
mı edilecek yoksa ortada mı kalacak çalışanlar..
İhmal var mı sorusunun diğer ilgili noktası maden şirketi..
Basın toplantısında ''ihmal yok'' denildi..
Sadece tek bir soru sormak istiyorum.
İhmal yok da işçilerin olaydan önceki uyarıları dikkate alınmıyor?
Kısacası iki noktada da ciddi soru işaretleri var..
Burada olan ne Devlete oldu ne de maden şirketine..
Vah ki ne vah içleri yanan şehit yakınlarına..
ENES ŞEN
SON VİDEO HABER
Haber Ara