Dolar

34,9531

Euro

36,6087

Altın

3.019,92

Bist

10.058,63

'İlkeli yayıncılık'

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-05-21 11:48:37

'İlkeli yayıncılık'

Bugün yine facia ele alacağım konular arasında bulunuyor..

Yaşanan facia bize madencilik sektörüne ilişkin yasanın baştan sona

değişmesine neden oldu..

Hatta firmalar dahil önlemlerini gözden geçirme düşüncesi içerisindeler..

Buna istinaden madencilik alanında en gerekli olarak görülen gaz maskesi

ve gaz sensörü talebinde bulunulduğunu öğrendik..

Atalarımızın bir sözü vardır;Şer gibi görünen şeyde hayır vardır..Yaşanan

gelişmelerde o hesap..

Alınan bu tedbirler ile olası bir benzer felaket durumunda kayıpların en aza

indirgenmesinde önemli bir rol alabilir..

Facianın ardından soruşturmanın ne için hemen başlatılmadığı yönünde

özellikle muhafazakar kesim karşıtı basın her zamanki bilindik düşünce

yapısı ile Hükümet'i eleştirmeye araç olarak kullanıldı.

Bu bakış açısının Hükümet'i karalamaya yönelik düşüncesizce kullanıldığı

tek bir soru ile aydınlatmak mümkündür..

Yapılan değerlendirmelerin sonrasında dün gerçekleşen gözaltına alınma

durumunda gördüğümüz gibi madende şehitlere ulaşılması bakımından

yardım alınıyordu. Eğer soruşturma facianın hemen ardından başlatılmış

olsa şehitlerimize ulaşılması imkansız olabilirdi.Konuyu hiç bu açıdan

baktınız mı?

Tabii ki hayır..

Hükümet'i eleştirecek bir konu çıktıysa gerisi teferruat..

Sonra neymiş efendim ''İlkeli Yayıncılık''

Ama maalesef şöyle de bir gerçek var;Büyük medya patronları

desteklemedikleri bir kesimi eleştirerek toplumu kendi düşünce yapısına

doğru bir eğilim göstermesini hedefler..

Peki bu doğru mu?

Kesinlikle hayır ama bunlar maalesef yaşanıyor..

İşte bu noktada eleştirilen tarafında biraz daha temkinli davranmasında

fayda var..

Erdoğan'ın yaşanan facia ile ilgili olarak yaptığı ''İş kazaları olağan''

şeklindeki söylemi Hükümet'i itibarsızlaştırma hedefini taşıyan bir kısım

çevrelere ve özellikle medya'nın ekmeğine yağ sürmüştür..

Bu noktada her insan evladının soracağı mantıklı bir soru var..

Tamam kabul her meslek grubunun kendine has bir tehlikesi vardır..

Ama gereken tedbirler alındı mı?

En basitinden bir soru daha..

Yaşam odaları neden zorunlu değil?

Anlamakta zorluk çektiğim bir noktayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Geçtiğimiz gün ''Gerekli kriterleri taşımayan madenleri kapatacağız'' diye..

İyi güzel farz edin ki kapatıldı peki ya sonra?

Sonrası kocaman bir soru işareti..

Medyada gördük ''başka yapacak bir şeyim yok yine madende çalışacağım''

diyor bir madenci..

Maden kapatılıp yeni yaşam standardını üst düzeyde bir sektörde istihdam

mı edilecek yoksa ortada mı kalacak çalışanlar..

İhmal var mı sorusunun diğer ilgili noktası maden şirketi..

Basın toplantısında ''ihmal yok'' denildi..

Sadece tek bir soru sormak istiyorum.

İhmal yok da işçilerin olaydan önceki uyarıları dikkate alınmıyor?

Kısacası iki noktada da ciddi soru işaretleri var..

Burada olan ne Devlete oldu ne de maden şirketine..

Vah ki ne vah içleri yanan şehit yakınlarına..

ENES ŞEN
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara