Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) mayıs ayı toplantısı sonrası alınan kararları Anadolu Ajansı'na (AA) değerlendirdi. İş Yatırım Ekonomisti Küçük, Merkez Bankası'nın son dönemde azalan belirsizlikler ve risk primi göstergelerindeki iyileşme sonucunda tüm vadelerde piyasa faizlerinde düşüşler gözlendiğini belirtti
"Banka, faiz indirimi kararının piyasayı takip etmekten öte ekstra bir gevşeyici hamle olmadığını söylüyor" diyen Küçük, faiz koridorunun üst bandını yüzde 12'de (piyasa yapıcılar için yüzde 11,5) sabit tutarak, gerektiğinde (döviz kuru satışa maruz kaldığında) gecelik faizleri tekrar yüzde 11,5 seviyelerine yükseltebileceğini ve bu kararla Merkez Bankası'nın enflasyon konusunda temkinli duruş sergilediği imajı vermek istediğini söyledi.
Döviz vadeli işlemlerinde kontratların, TL tarafında 50 baz puanlık bir faiz indirimini fiyatladığı anımsatan Küçük, şunları kaydetti:
"Bu nedenle, kısa vadede kur tarafında çok fazla negatif tepki görmeyeceğimizi düşünüyoruz. Ancak, piyasaların Avrupa Merkez Bankası'ndan (ECB) haziran toplantısında genişleyici bir hamleyi fiyatladığını belirtmemiz gerekiyor. ECB'den piyasaları tatmin edici bir hamle gelmediği takdirde TL tarafında işler terse dönebilir. Keza, yurt içi enflasyon gelişmeleri faiz indirimleri için elverişli bir ortam sunmuyor. Hisse senetleri tarafında, 50 baz puanlık indirimin az da olsa sürpriz etkisi yaratmasından dolayı pozitif bir yansıması olacağını düşünüyoruz. Ancak orta vade için burada da yine ECB'nin haziran toplantısında vereceği kararlar kritik önem taşıyor olacak."
- "Büyümede aşağıda yönlü risklerin belirginleşmesi durumunda ilave destekleyici tedbirler gelebilir"
Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer ise Merkez Bankası'nın piyasa ortalama beklentilerinin aksine ve fakat kendi beklentilerine paralel olarak son dönemde azalan belirsizlikler ve risk primi göstergelerindeki iyileşme sonucunda politika faizini indirdiğini, enflasyonist risklerin sürmesi nedeniyle de faiz koridorunu değiştirmediğini ifade etti.
Kararın enflasyon görünümü açısından olumlu ve Merkez Bankası'nın kredibilitesini destekleyecek nitelikte olduğuna işaret eden Sözer, "Önümüzdeki dönemde büyümede aşağıda yönlü risklerin belirginleşmesi durumunda ilave destekleyici tedbirlerin gelebileceğini, ancak önce enflasyonda daha olumlu bir sürece girmemiz veya gelişmekte olan ülkelere dair risk iştahındaki iyileşmenin sürmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz da Merkez Bankası kararının büyüme için olumlu bir görünüm verdiği için hisse senetleri açısından destekleyici olacağını ifade etti.
Risk priminin aşağı geliyor olmasının hisse değerlemelerini olumlu etkilemekte olduğunu belirten Yılmaz, "Önümüzdeki aylarda genel faiz koşullarının aşağı gelmesini bekleyenler için hisse senetleri ek değer oluşturabileceği için hisse senetlerine talep gözlemleyebiliriz. İlk aşamada 80 bin hedefimizi korumaktayız ve geri çekilmelerin alım fırsatı vermeye devam edeceği görüşündeyiz" dedi.
Bant genişliğinin koridorun üst tarafında bırakılması karar metninde yer alan sıkı duruşu teyit etse de koridorun yeniden asimetrik hale gelmesiyle Merkez Bankası'nın yarın sabahki ekonomistler toplantısında piyasanın, yeni stratejinin ne olduğunu sorgulayacağını ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"TCMB'nin diğer Doğu Avrupa ülkeleri gibi ECB'nin ne pro-aktif yaklaştığı görüşündeyiz. Önümüzdeki hafta 27 Mayıs Salı günü Macaristan para politikası kurmaylarının Türk meslektaşlarını takip ederek politika faizini 10 baz puan daha indirerek yüzde 2,40 oranına getirmelerini bekleyebiliriz. Doğu Avrupa ülkeleri ve Türkiye'nin ticaret ortakları Avro Bölgesi'ndeki gelişmelere uygun şekilde yeni bir para politikası konjonktürünün kavşağında olduğumuzu söyleyebiliriz."
- "TCMB, interbank gecelik faizlerini de kademeli bir biçimde düşürme eğiliminde olacaktır"
Finansinvest Ekonomisti Burak Kanlı, Merkez Bankası kararının faizlerin değişmemesini bekleyen piyasa için sürpriz iken, kendi beklentileriyle uyumlu olduğunu söyledi.
Merkez Bankası'nın politika faizini indirerek bankaların TCMB fonlama maliyetini azaltma imkanına sahip olacağını belirteren Kanlı, bu durumun, TCMB politika duruşunun göstergesi olarak algılanan BIST bankalararası gecelik faizlerinin hemen bu seviyelere düşeceği anlamına gelmediğine dikkati çekti.
Kanlı, TCMB'nin, karar metninde sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği ibaresini korumaya devam ettiğini aktararak, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Bundan sonraki dönemde TCMB, interbank gecelik faizlerini de kademeli bir biçimde düşürme eğiliminde olacaktır. Ancak TL üzerindeki değer kaybı baskılarının arttığı durumlarda bankalararası faizleri yükselteceğini ve bandı aktif biçimde kullanacağını, faiz bandının üst sınırını yüzde 12'de bırakarak gösterdi. Daha uzun vadede, TCMB bundan sonra aldığı kararın ve bankalararası faizleri kademeli bir biçimde gevşetme adımlarının sonuçlarını, buna piyasanın verdiği tepkiyi gözlemleyecektir. Piyasa koşullarının olumlu seyretmesi, kurda istikrarın korunması ve uzun vadeli faizlerdeki düşüş eğiliminin devam etmesini ise kendi hamlelerinin teyidi olarak algılayacak ve bu kapsamda faiz indirimi adımlarına kontrollü bir biçimde devam edecektir. Aslında piyasaya bir sinyal verip, piyasanın verdiği tepkiye göre hamle yapma stratejisi TCMB'nin 2008 ve 2009 yıllarında uyguladığı stratejiye benzer nitelikte."
Piyasadaki olumlu tepkinin TCMB'yi adım atma konusunda cesaretlendirdiğine işaret eden Kanlı, bundan sonraki süreçte de TCMB'nin piyasa tepkisini yakından izleyeceğini dile getirdi.
Gedik Yatırım Başekonomisti İbrahim Aksoy ise enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentilerinin faiz indirimi için uygun olmasa da Merkez Bankası'nın risk priminde mart sonlarında başlayan düşüşü gerekçe göndererek politika faizinde 50 baz puan indirime gittiğini söyledi.
Gecelik borç verme faizinin yüzde 12'de sabit bırakılmasının TL'nin gelecek dönemde korunması açısından olumlu olduğuna dikkati çeken Aksoy, "Merkez Bankası'nın bugünkü faiz indirimi sonrası bundan sonraki adımlarında enflasyon beklentilerini daha fazla dikkate alabileceği görüşündeyiz. Tahvil piyasasında önceden görülen alımlar nedeniyle karar sonrası etkinin sınırlı olmasını bekliyoruz. TL'ye negatif tepki ise yurt dışı bozulmadıkça sınırlı kalacaktır" değerlendirmesini yaptı.