AK Parti İl Başkanı Aydın Altaç, beraberinde AK Parti Kadın Kolları Başkanı Serpil Bakır ve bazı partililerle oturma eylemi yapan aileleri ziyaret etti.
Altaç'a çocuklarının resimlerini gösteren aileler, onlara kavuşmak için destek istedi.
Altaç, yaptığı açıklamada, bir şekilde kandırılarak dağa götürülen çocuklarının geri gönderilmesi için oturma eylemi başlatan ailelere destek olmak için ziyarette bulunduklarını söyledi.
- "Birilerinin çocukları dağa götürmesi kabul edilebilir bir şey değil"
Hükümet olarak 2002'den bu yana Türkiye'deki toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunların çözümü için çok ciddi gayret gösterdiklerini kaydeden Altaç, şöyle dedi:
"Bunlar içinde en takdire şayan olan 35 yıl boyunca kan dökülen gözyaşının aktığı mağduriyetlerin oluştuğu bir sorunu çözüm noktasına getirmemiz oldu. Bugün 18 ay itibarıyla kardeş kanı ve gözyaşının akmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Kardeş kanının akmaması hepimizin mutluluğu ve sevinci olması gerekirken birilerinin çocukları kandırmak ve yönlendirmek suretiyle dağa götürmesi kabul edilebilir bir şey değil. Biz dağdakilerin inmesini beklerken çocukların örgüte, dağa gönderilmesinin hiçbir ahlaki yanı yoktur. Hiçbir şekilde çözüm süreciyle bağdaşmaz. Sürece katkı sunmaz."
"AK Parti hükümeti olarak ailelerin çocuklarına kavuşmaları için her türlü gayreti göstereceğiz" diyen Altaç, ailelerin yanında olduklarını kaydetti.
Altaç, dileklerinin çocukların bir an önce ailelerine kavuşması, eğitimlerini tamamlayarak vatana ve millete hayırlı birer evlat olmalarının önünün açılması olduğuna işaret ederek, ailelerin belediyenin önünde yaptıkları oturma eylemini anlamlı bulduklarını ifade etti.
Altaç, "Bu oturma eylemi gösteriyor ki; bölge halkı ve Türkiye'deki tüm vatandaşlar bu süreci kucaklamış, sürecin mimarı olan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın attığı adımları destekliyor. Dileğimiz bundan sonra dağa gidişlerin önünün tamamen kesilmesi, bu çocukların da bir an önce ailelerine kavuşmasıdır" dedi.
Gazetecilerin, "Parti olarak bir girişimde bulunacak mısınız? yönündeki sorusu üzerine Altaç, "Güvenlik boyutuyla resmi kurumlar anlamında gerekli girişimleri yapacağız. Haricen görüştük de. Şu an için ayrıntı paylaşmak doğru değil. Ama dileğimiz bir an önce bu çocukların ailelerine kavuşmasıdır" şeklinde konuştu.
- Eyleme katılan iki kadın fenalaştı
Açıklama sırasında terör örgütünce kaçırıldığı iddia edilen Halime Gündüz'ün yakını Ayşe Çiçek fenalık geçirdi. Çiçek, olay yerine çağrılan sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı.
Adana'dan gelerek Diyarbakır'da çocukları dağa götürülen ailelerin eylemine destek veren, oğlu Hatip Temel'in terör örgütünce kaçırıldığını ileri süren Emine Temel de oturma eylemi sırasında rahatsızlanarak hastaneye götürüldü.
Kızı Halime Gündüz'den 27 gündür haber alamadığını ifade eden Safiye Gündüz, oturma eylemini kızına kavuşuncaya kadar sürdüreceğini belirterek, gerekirse açlık grevine de başlayacağını söyledi.
- "Kızım gelmezse bu dertle öleceğim"
"Zaten her gün ölüyorum. Kızım gelmezse bu dertle öleceğim" ifadelerini kullanan Gündüz, kızının bulunması için yetkililerden yardım istedi.
Gündüz, "Burada 2 gündür oturuyoruz. Belediyeden bir yetkili gelip de, 'Burada ne yapıyorsunuz? diye sormadı. Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak bizimle ilgilenmedi. O da bir anne. Gelsin bizimle görüşsün. Ben geceleri uyuyamıyorum" diye konuştu.
Diğer öğrenci Fırat Aydın Eren'in annesi Mahfuze Eren ise neler yaşadığını ancak annelerin anlayabileceğini ifade ederek, "27 gündür yaşayan bir ölüyüm. Lütfen bize yardım edin" dedi.
17 yaşındaki oğlu Ali Karaşin'in 23 Nisan'da "pikniğe gidiyorum" diyerek evden ayrıldığını ve geri dönmediğini ifade ederek, oturma eylemine katılan Yüksel Karaşin de oğluna kavuşuncaya dek eyleme devam edeceğini söyledi.
Karaşin, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a sesleniyorum; çocuğumuzu bize getirsinler. Belediye Başkanı Gültan Kışanak ile görüşmek istedik, bizimle görüşmedi. Bizler anneyiz. Gelip burada niye oturduğumuzu bir sorsun. Burada anneler niye ağlıyor diye merak etmiyorlar mı? 'Anneler ağlamasın, barış var' diyorlar ama çocuğumuzu dağa çıkarıyorlar. Çocuğumuz gelene kadar buradan bir yere gitmiyoruz."