Çavuşoğlu, "başta Bosna Hersek olmak üzere, Sırbistan ile Hırvatistan'ı da etkileyen sel felaketi ile Türkiye'nin yardımları konusunda" AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin Soma'da meydana gelen maden kazasının üzüntüsünü derin bir şekilde hissettiği anda, bu kez Bosna'dan gelen bir haberle üzüntüsünün bir kat daha arttığını belirten Çavuşoğlu, "Bosna'da yaklaşık 120 yıldan bu yana olmayan yağmurlar, 15 Mayıs itibariyle başlayınca çok büyük bir sel felaketi meydana geldi. Ülkenin yaklaşık üçte biri, yani 1.5 milyon insanı etkileyen sel felaketi ile karşı karşıya kaldı Bosna. Bir çok kent sular altında kaldı, 10 bin civarında ev yıkıldı, insanlar evsiz kaldı. Bu sadece Bosna-Hersek'le de sınırlı kalmadı. Balkanlar'ın batısında Hırvatistan ve Sırbistan'ı da içine alacak şekilde yağışlar yağdı. Dolayısıyla Bosna-Hersek savaştan çıkmış genç bir cumhuriyet olmasına rağmen, ekonomik olarak belini bir türlü doğrultamamıştı. Bu sel felaketi onların karşısına biraz daha ağır bir yük olarak çıktı" dedi.
Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Biz Türkiye olarak, Bosna-Hersek'le aynı kültür ve medeniyet havzasının müşterek milletleri olarak, Soma faciası ve bunun üzüntüsünü yaşadığımız bu günlerde, Bosna-Hersek'i de bu üzüntümüzün içine katarak, orası için neler yapılması gerekiyorsa, ilk andan itibaren yapmaya başladık. Orada sel felaketinin yaşandığı bölgelere, Bosna-Hersek'teki kurum ve kuruluşlarda dahil olmak üzere, ilk önce ulaşan bizim TİKA'mız olmuştur. Saraybosna Üniversitesi'ndeki öğrenciler gayretlerini ve emeklerini sarf ederek, Boşnak kardeşlerimize yardımcı olmaya çalışmışlardır. Sel felaketinden hemen sonra bölgeye AFAD ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ulaştık. Kriz ortamının bir an evvel ortadan kaldırılması ve acil ihtiyaçların karşılanması için neler yapılması gerekiyorsa onları yaptık.
Ben daha ilk günden itibaren Bosna-Hersek Büyükelçiliğimiz ile kurduğum irtibat neticesinde, elçilik çalışanlarımızın da kurtarma faaliyetlerine katıldıklarını öğrendim. Türkiye bir yandan Soma kazasının üzüntüsünü yaşarken, diğer yandan Bosna-Hersek'ten gelen haberle beraber orası için de gayretlerini sarf etti. Bosna-Hersek'te yaraların sarılması için ne yapılması gerekiyorsa Türkiye tarafından yapılıyor. Acil ihtiyaçlar Kızılay, AFAD ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce karşılanmış durumda. Bosna-Hersek'te sular yavaş yavaş çekilmeye başladı. Hasar tespit çalışmaları yapılacak. Bundan sonraki süreçte, AFAD'ın koordinasyonu ile beraber gerek sivil toplum örgütlerimiz, gerek belediyelerimiz, gerekse kamu kurum ve kuruluşlarımız ve duyarlı vatandaşlarımız hem Soma'ya hem de Bosna-Hersek'e yardım edeceklerdir. İnşallah Bosna-Hersek'i içine düştüğü bu durumdan kurtarmak için elimizden geleni yapacağız."
-Bosna-Hersek'teki mayınlı arazilerin durumu
Hakan Çavuşoğlu, "Bosna'daki mayınların sel felaketi nedeniyle yer değiştirdiği ve tehlike arzettiği söyleniyor" sözleri üzerine, Bosna Hersek Mayın Kaldırma Merkezi Başkan Yardımcısı'nın, "1990-1992 yılları arasında Bosna-Hersek'te 13 ayrı bölgeye 220 bin mayın döşendiğini" açıkladığını bildirdi.
Bu mayınlı bölgelere insanların girmemesi için uyarıcı levhalarla önlemler alındığını belirten Çavuşoğlu, sel felaketi ile beraber toprak kaymaları yaşandığını ve bu toprak kaymaları neticesinde de mayınların yer değiştirdiğinin tahmin edildiğini kaydetti. Çavuşoğlu, "Burada bir risk sözkonusu. Bu mayınların Tuna Nehri vasıtasıyla sahil bölgelerine, Karadeniz'e kadar ulaşabileceği yönünde açıklamalar var. Bu açıklamaları da nazara aldığımızda, buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum: Bosna-Hersek çok ağır bir iç savaştan çıktı, çok büyük katliamlar yaşadı. Barış anlaşmasıyla beraber Bosna'da savaş bitti ama bir türlü işleyen bir devlet yapısı oluşturulamadı. Bosna'ya savaşın bıraktığı yük bir türlü ortadan kaldırılamadı. Uluslararası camianın, savaşın Bosna-Hersek'e getirdiği bu yükü ortadan kaldırması için gerek mayınlı araziler, gerek aileler, gerek kayıplar bakımından, gerekse de bu savaş suçluları bakımından üzerine düşeni yapması gerekiyor diye düşünüyorum" diye konuştu.
-"Kamyon ve tırlardan ihracat vergisi alınmayacak"
Çavuşoğlu, savaşın sadece yaşandığı zamandaki etkileri ile kalmadığını, yıllar sonrasına da sirayet eden etkilerinin bulunduğunu dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:
"Bunlardan bir tanesini bugün somut olarak yaşıyoruz. İnşallah bu süreçte uluslararası camia mayınlı arazilerin temizlenmesi noktasında Bosna-Hersek'e gereken desteği verir. Çünkü Bosna-Hersek maalesef ekonomik olarak istenilen seviyede değil. Çünkü, çok ağır bir bürokrasi sözkonusu, 10-15 imzayı gerektiren kararların alınması gerekiyor. Dolayısıyla bu, sistemi tıkayan bir süreç ortaya koyuyor. Ekonomik bakımdan zor durumda olan Bosna, yıllık 40 milyon avroluk bir maliyete tekabül eden bu mayın temizleme işinin altından kalkamıyor. Onun için burada uluslararası camianın elini taşın altına koyması gerekiyor.
Bosna-Hersek'e gönderilecek yardımlarla ilgili sınır geçişlerinde kamyonlardan ve tırlardan ihracat vergisi alınmayacak. Bosna-Hersek Bakanlar Kurulu olağanüstü toplanarak bu yönde bir karar aldı. Bu da yardımların onların eline daha seri ve kolay bir şekilde ulaşmasına imkan sağlayacak bir fırsattır. Duyarlı sivil toplum kuruluşlarımızı ve vatandaşlarımızı hem Soma için hem de Bosna-Hersek'te yaşananlar için harekete geçmeye davet ediyorum. İnşallah bir daha ne Türkiyemiz de Soma faciası gibi bir facia yaşanır ne de Bosna-Hersek'in belini bükecek bu tür afetler yaşanır."