Altunbaşak, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV), TÜBİTAK ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) işbirliğiyle bu yıl 11'incisi düzenlenen Teknoloji Ödülleri ve Kongresi'nde yaptığı konuşmada, söz konusu ödüllere 198 firmanın başvuruda bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin Ar-Ge'ye ayırdığı kaynağın her sene yüzde 16 arttığı bilgisini veren Altunbaşak, Türkiye'nin büyük ekonomiler arasında Ar-Ge'ye ayrılan kaynakların büyüme hızında Çin'den sonra ikinci sırada geldiğini kaydetti.
İmalat sanayinin doğuya kaymasıyla Türkiye'ye bir canlılık ve verimlilik ekonomisinin geldiğini anımsatan Altunbaşak, "Ama artık verimlilik ekonomisinin suyunu sıktık. Bundan daha fazla gidemez, mümkün değil. Sineğin kanadından yağ çıkarmaya uğraşıyoruz. Yani bunun sonu geldi. Bundan sonra bizim yeni bir çığır açmamız gerekiyor" diye konuştu.
Türkiye'nin yeni paradigmalara geçmesi gerektiğini vurgulayan Altunbaşak, Türkiye'nin bilgi ekonomisi paradigmasına geçmesi gerektiğini dile getirdi.
Bu paradigmaya geçilmesi için önce insan kaynağının yetişmesi gerektiğini işaret eden Altunbaşak, bilgi ekonomisinin insan kaynağının çok farklı olduğunu belirtti.
Apple'ın kurucusu Steve Jobs, Microsoft'un kurucusu Bill Gates ve Oracle'ın kurucusu Larry Ellison'un kurduğu firmaların yaklaşık 1 trilyon doları bulan market değerinin Türkiye'nin bütçesinden daha fazla olduğunu anımsatan Altunbaşak, şunları kaydetti:
"Şimdi bu 3 kişiye bakıyorsunuz, bunlar dünyanın en zeki insanları değiller. Daha da ötesine götürüyorum, bunlar üniversite mezunu bile değil. Bill Gates sonuçta Harvard'a girmiş birisi, yani belli bir zeka seviyesine sahip ama orada önemli olan başka bir faktör daha var; önemli olan bir takım yeteneklere sahipler. Girişimcilik yeteneği, projecilik yeteneği, sonuna kadar gitme yeteneği, bir şeye başlayıp 10 dakika sonra bırakma değil, onu sonuna ulaştırmak için ne gerekiyorsa oraya kadar gitme yeteneği, kendini iyi ifade etme yeteneği, yaratıcı düşünme yeteneği, kalıplar dışında düşünebilme yeteneği ve toplumun ihtiyaçlarını iyi analiz edebilme yeteneği."
Türkiye'de de sistemin de yavaş yavaş bilgiden bu yetenekleri kazandırmaya doğru evrilmesi gerektiğini belirten Altunbaşak, "Bu alanda TÜBİTAK'ın bir takım çalışmaları var, bildiğim kadarıyla TÜSİAD'ın da çalışmaları var. Gerçekten bilgi toplumuna geçeceksek, işte bu çeşit bir insan yetiştirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
- "Gelin, fikriniz varsa kaynağını biz veriyoruz"
Altunbaşak, Türkiye'de girişimciliğin finansal yönden hiçbir zaman olmadığı kadar desteklendiğini belirterek, "Türkiye'de fikri olan hiç kimse 'param yok' diyemez artık. Açık ve net söylüyorum; gelin, fikriniz varsa kaynağını biz veriyoruz. 1512 - Girişimcilik Aşamalı Destek Programı'yla fikri olan herkese parasını veriyoruz. Ne kadarla başlıyoruz? 100 bin lirayla başlıyoruz, daha sonra üzerine 550 bin lira bir destek veriyoruz. Ondan daha sonrasında da TÜBİTAK'ın ismini koyuyoruz, destek mektubu veriyoruz" şeklinde konuştu.
Girişimciliği desteklemek amacıyla kurulan 1512 programını, bu yıl özel sektörün de talepleri doğrultusunda "1512 B - Girişimcilik Aşamalı Destek Ortak Programı" ile geliştirdiklerini belirten Altunbaşak, "Bu sene 1512 B programıyla özel sektörle TÜBİTAK ortaklaşa finansman sağlıyor. Bu finansman bazen nakdi oluyor bazen da yer sağlama şeklinde olabiliyor. Mentorlük sağlama şeklinde olabiliyor, çıkacak ürünü satın alma şeklinde oluyor" diye konuştu.
- "Toplam 19 fondan 1,6 milyar liralık talep geldi"
Altunbaşak, TÜBİTAK'ın "1514 Girişim Sermayesi Destekleme Programı"na ise 1,6 milyar liralık talep geldiğini söyledi.
Programın çok başarılı olduğunu belirten Altunbaşak, şöyle devam etti:
"Biz şüphe ediyorduk, bir kişi başvuracak mı diye. Eğer teknoloji firmalarına yatırım yapacak bir risk sermayesi fonu oluşturursanız, siz 80 lira koyarsanız TÜBİTAK da 20 lira koyuyor. Yani bir fon oluşturursanız ve o fon da yüksek teknoloji start-up'lara yatırım yapacak olursa yüzde 20 oranında destekliyoruz. Bu programa 1,6 milyar liralık talep geldi. Hiç beklemiyorduk. Toplam 19 tane fon başvurdu, 1,6 milyar lira talep geldi. Ve bu sene onların arasından 350 milyon lira kadar olan kısmını seçtik. Hepsine vermedik. Belli kalite kriterlerimiz var. Bu sene 350 milyon liralık girişim sermayesi fonu, yüksek teknoloji firmaları için piyasaya girecek."
Bu fonun piyasaya girmesiyle teknoloji şirketleri için ciddi bir canlılığın başlayacağını kaydeden Altunbaşak, aynı programı önümüzdeki yıl da açacaklarını belirtti.
Diğer girişimcilik programlarından da bahseden Altunbaşak, üniversitelerdeki girişimcilik temel eğitiminin artırılması için çeşitli programları sürdürdüklerini sözlerine ekledi.