UND'den yapılan açıklamaya göre, 20-21 Mayıs 2014 tarihlerinde Avusturya'da Türkiye ve Avusturya ulaştırma bakanlıkları heyetlerinin bir araya geleceği toplantı öncesinde, UND tarafından gazete duyurusu yayınlandı.
Avusturya Ulaştırma Bakanı Doris Bures ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'a hitaben yayınlanan çağrıda, Türkiye'nin, 1963 Ankara Anlaşması, 1970 Katma Protokolü ve 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı gibi özel anlaşmalar temelinde AB'ye ortak üye konumunda olduğu belirtildi. Bu anlaşmaların Türkiye ile AB arasında malların serbest dolaşımı hakkını garanti ettiğine dikkat çekilen çağrıda, Avusturya'nın ise Türkiye plakalı araçlara uyguladığı transit geçiş kısıtlamalarıyla Türkiye-AB arasında malların serbest dolaşımı hakkını engellediği vurgulandı.
Uluslararası ticarette taşıma hızı ve kalitesinin ihracat ve ithalatın temeli olduğunun altı çizilen çağrıda, Türkiye-AB ticaretinin, Avusturya başta olmak üzere bazı AB ülkelerinden transit geçişlerde Türk taşımacılarının karşılaştıkları transit kotaları ve transit ücretleri gibi maliyet yaratan uygulamalar nedeniyle potansiyelinin altında kaldığı dile getirildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen UND Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu ise malları taşıyan araçların Macaristan üzerinden trene binerek Avusturya'yı yılda 25 bin sefer geçtiği güzergahın 9 Aralık 2012 tarihinde Avusturya tarafından kapatıldığını hatırlattı.
Nuhoğlu, "Daha maliyetli ve daha uzun yollardan gitmek zorunda kalıyoruz. Slovenya'dan devam eden mevcut tren hattında da 3-4 günlük beklemeler oluşuyor, bu da zarar eden trenleri karlı hale getirirken ihracat ve ithalatımıza büyük zarar veriyor" değerlendirmesini yaptı.
Dünya Bankası tarafından 8 Nisan 2014 tarihinde kamuoyuna açıklanan "Türkiye-AB Gümrük Birliği Değerlendirmesi" raporuna atıfta bulunan Nuhoğlu, söz konusu raporun "karayolu kotaları" ile ilgili bölümündeki şu ifadelere dikkati çekti:
"Karayolu kotaları ve özellikle transit izinleri malların serbest dolaşımı önünde engeller oluşturmakta ve transit trafiğini aksatarak Gümrük Birliği'nin tam anlamıyla işleyişini sekteye uğratmaktadır. Serbest dolaşımı engellediği, Türkiye'nin ticaretine yük getirdiği ve Türk taşıma şirketlerinin kamyonlarını verimli bir şekilde kullanmalarını engellediğinden dolayı en azından Gümrük Birliği kapsamındaki mallar için hem ikili hem de transit taşımacılıkta karayolu taşıma kotalarının kaldırılması gerekmektedir."
Türkiye'nin ihracatının yüzde 50'sinin AB sermayeli şirketler tarafından gerçekleştirildiğini ifade eden Nuhoğlu, bu firmalar arasında 750 Avusturya sermayeli şirketin yer aldığını ve Avusturya'nın tutumunun Türkiye'de yatırım yapan Avusturyalı şirketlerin çıkarına da aykırı olduğunu belirtti.
Nuhoğlu, Türkiye uluslararası karayolu taşımacılığı sektörü adına Avusturya makamlarından; Macaristan'dan 25 bin sefer geçiş hakkının derhal verilmesi, mücbir sebep dışında malların 12 saatten fazla trenlerde bekletilmemesi ve trenin ait olduğu ülkeye bakılmaksızın blok trenle taşınan her Türk treylerine bonus belgesi verilmesini talep etti.
