Şentop, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ilgili bakan ve hükümetin, Manisa'nın Soma ilçesinde yaşanan ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciası konusunun üzerinde büyük bir hassasiyetle durduğunu söyledi.
Bu olayla ilgili gerekli soruşturma ve incelemeyi yapıp, ayrıca bundan sonra da benzeri olayların meydana gelmemesini sağlayacak, gerek kanun değişikliği, gerekse hukuki düzenlemelerle ilgili adımları atacaklarını belirten Şentop, bundan kimsenin şüphesinin olmaması gerektiğini ifade etti.
- "Türkiye'de seçim kazanmadan iktidar olmak yok"
Gazeteci Yılmaz Özdil'in bir televizyon kanalında maden faciasıyla ilgili söylediği sözler ve Yalçın Bayer'in yazısı ile yazar Yazgülü Aldoğan'ın attığı "twit"i eleştiren Şentop, "Bunları ciddiye almak gerekmiyor. Bu tür açıklamaların fazla üzerinde duruluyor. Türkiye'de belli bir kesim var. Türkiye'de seçilmeden iktidar olmaya alışmış birtakım çevre var. 2002 yılından bu yana AK Parti iktidarı ile beraber bu imkanı kaybettiler. Türkiye'de seçim kazanmadan iktidar olmak yok. Hala bunun hazımsızlığı içerisindeler. Bu tür beyanlar, açıklamalar falan artık bence Türkiye'nin itibar etmeyeceği yaklaşımlar, açıklamalar olmalı" diye konuştu.
Şentop, Türkiye'nin Soma'da çok büyük bir kaza ve facia ile karşı karşıya kaldığına vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bunun sorumluları, ihmali olan, başka sebeple teftiş ile ilgili olabilir, işletme ile ilgili olabilir bunun sorumluları kimse kimlerse bunlar açığa çıkartılacak. Türkiye'nin bundan emin olması gerekir. Biz her zaman bu tür olaylarda, hukuk çerçevesi içerisinde sorumluları tespit etmek ve herkesin sorumluluğu nispetinde cezalandırılmasını sağlayacak bir yol izledik ama sadece Soma değil, en ufak bir yaprak kıpırtısını bile Türkiye'de AK Parti hükümetine, AK Parti'ye, seçilmiş iktidara, taarruz etmek, saldırmak, kara çalmak için fırsat bekleyen birtakım çevreler var ama ben artık bu son olaylarla birlikte bunların itibar edilmemesi gereken kişiler, itibar edilmemesi gereken sözler, yazılar olduğu kanaatindeyim. Bunları ciddiye alıp cevap vermeyi bile doğru bulmuyorum."
- CHP'li Akkiraz'ın istifa dilekçesini sunması
Şentop, CHP İstanbul Milletvekili Sabahat Akkiraz'ın, "Soma'da yaşanan maden faciasında sorumluların istifa etmediği" gerekçesiyle milletvekilliğinden istifa dilekçesini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sunmasıyla ilgili, "Kendi sözleriyle açıklamalarıyla etkili birtakım neticeler alamıyorlar. Kamuoyunda, basında, medyada yer alamıyorlar. Soma ile ilgili olsun, başka olaylarla ilgili olsun değerlendirme yaptıklarında, bu değerlendirmeler itibar görmüyor. Bunlar böyle biraz daha farklı birtakım yaklaşımlar, şovlar yaparak kamuoyunun gündeminde yer almak istiyorlar. İstifa etmek isteyenin ne yapması gerektiği belli. Milletvekillerinin meclis başkanlığına istifa için dilekçe vermesi lazım. Onunla ilgili gerekli prosedür o şekilde başlatılır. Başka milletvekili de 'AK Parti'den birisi istifa ederse bende edeceğim' gibi birtakım laubalice açıklamalar bunlar" şeklinde konuştu.
- Başbakan Erdoğan'ın seçilme yaşıyla ilgili sözleri
Şentop, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçilme yaşıyla ilgili sözlerine ilişkin de daha önce uzlaşma komisyonunda da bir çalışma yaptıklarını, o zaman komisyonda AK Parti'yi kendisinin temsil ettiğini hatırlattı.
Erdoğan'ın, seçilme yaşının seçme yaşı ile aynı olması konusunda dile getirdiği bu öneriyi o zaman parti adına verdiklerini belirten Şentop, şunları kaydetti:
"Tabii o zaman bununla ilgili CHP'nin, MHP'nin itiraz ettiğini, hatta bir MHP'li milletvekilinin genç çocukları yanına alarak, adeta onlarla alay edercesine 'Yani bunlar mı vekil olacakmış' falan gibi bir basın toplantısı yaptığını biliyoruz fakat dünyanın birçok yerinde seçilme yaşı ile ilgili bu şekilde düzenlemeler var. Birçok ülkede 18 yaş var. Bazı ülkelerde yerel seçimlerle ilgili 18 yaş, genel seçimlerde 21-23 yaş gibi düzenlemeler var ama 25 yaş, seçilme yaşı olarak, bir sınır olarak, hala Türkiye açısından yüksek bir sınır. Biliyorsunuz daha önce 30'du, bunu 25'e de yine AK Parti Anayasa değişikliğiyle indirdi, düşürdü. Seçme-seçilme yaşının eşitlenmesi uzlaşma komisyonunda bizim önerimizdi. Diğer partilerde buna destek verirse kolaylıkla bu değişikliği yapabiliriz. 18 yaş değişikliği yapıldığı zaman meclisteki milletvekillerinin yarısı, hepsi, tamamı veya çok büyük bir kısmı 18 yaşında olacak diye bir şey yok. Her yaş diliminden insanımızı, gencimizi, orta yaşlımızı, yaşlımızı temsil edebilecek bir meclis yelpazesi oluşturulur diye düşünüyoruz. Kanaatimizce seçebilen bir kimsenin, seçilme hakkına da sahip olması gerekiyor."
