İmmuno Onkoloji Derneği Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Erman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada yılda yaklaşık bir milyon kişiye akciğer kanseri tanısı konulduğunu söyledi.
Akciğer kanserinin, dünya genelinde erkeklerde önde gelen, kadınlarda ise ikinci sırada ölüm nedeni olarak gösterildiğini belirten Erman, özellikle küçük hücreli dışı akciğer kanserinin (KHDAK), akciğer kanserli hastaların yaklaşık yüzde 85'ini oluşturduğunu ve bu hastaların yaklaşık yüzde 75'inin metastatik ya da ileri düzeyde bulunduğunu ifade etti.
Sigara, puro, pipo, radon, asbest ve hava kirliliği gibi çevresel etmenlerin çok etkili olduğunu belirterek, kesilmeyen ve giderek kötüye giden bir öksürük, sabit göğüs ağrısı, kanlı balgam, nefes darlığı, hırıltı veya boğuk seslilik, akciğer enfeksiyonu veya bronşit ile tekrarlayan problemler, boyunda ve yüzde şişlik, iştahsızlık veya kilo kaybı ile yorgunlukla kendini gösterdiğini ve genellikle ileri evrede tanı konulabildiğini belirten Erman, cerrahi ihtimalinin çok az olduğunu; ilaç ve ışın tedavisi ile hastanın yaşam kalitesinin ve ömrünün artırılmaya çalışıldığını aktardı.
Akciğer kanserinin tedavisine yönelik çok yönlü çalışmaların yapıldığını ve yeni moleküllerin de incelendiğini anlatan Erman, akciğer kanserinde tümörün tipinin ve ilgili genlerin de çok etkili olduğunu vurguladı.
"ALK" ismi verilen genin, bazı akciğer kanserlerinin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynadığının tespit edildiğini dile getiren Erman, yapılan çalışmalar sonucunda ALK mutasyonu bulunanlarda tedavi şansı sağlayan yeni bir molekülün bulunduğunu söyledi.
Erman, yürütülen çalışmalar sonucunda, akciğer kanserinin gelişmesinde rol oynayan genler ve bu genleri hedefleyen ilaç tedavilerinin saptandığını anlattı. ALK mutasyonunun cinsiyet farkı göstermediğini, her yaş grubunda ortaya çıkabildiğini, hem sigara içen ve hem de içmeyen kişilerde görülebildiğinin altını çizen Erman, hastada ALK mutasyonu bakılmasının tedavi için yeni bir şans yaratabileceğini vurguladı. Erman, "Bunun için tümörden alınan doku örneğinin, üniversite hastaneleri, eğitim ve araştırma hastaneleri veya bu test için sertifikalı özel hastaneler veya laboratuvarlar gibi yetkili merkezlere gönderilmesi yeterlidir" diye konuştu.
ALK mutasyonu bulunan akciğer kanseri hastalarında tedavi şansı sağlayan yeni molekülün "Crizotinib" olduğunu belirten Erman, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onay alan bilimsel çalışmada, kontrol grubunda 3 ay olan hastalıksız yaşam süresinin "Crizotinib" alan grupta 7,7 aya çıktığının ve cevap oranlarının da yüzde 20'den yüzde 65'e yükseldiğinin tespit edildiğini bildirdi.
Erman, Türkiye'de "Crizotinib"in bir seri kemoterapi kullanan ve ardından ilerleme gösteren küçük hücreli dışı akciğer kanseri olan hastaların tedavi edilmesi amacıyla ruhsat aldığını vurgulayarak, bu tedavi ile görme problemleri, bulantı ve ishal görülebildiğini; ilaç tedavisi alanlarda karaciğer, akciğer ve kalp fonksiyonlarının yakın takibinin yapılması gerektiğinin altını çizdi.